Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Ömer
Dinçer, mesleki eğitime önem verilmesi gerektiğini söyledi.
Hatay İŞKUR İl Müdürlüğü organizesinde düzenlenen Uluslararası
Mesleki Eğitim
Çalıştayı'na katılan Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Ömer Dinçer, birçok
ülkede işsizlik oranının ikiye hatta üçe katlandığını ancak Türkiye'de istihdamın artmasına karşın işsizlik oranlarının da arttığını söyledi.
2009 yılı sonu itibarıyla işsizlik yüzdesinin 19 olduğunu aktaran Dinçer, "
İstihdamın artmasına rağmen işsizliğin artmasının sebebi yeni
işgücü nüfusun iş gücü piyasasına girmesidir. Yüzde 1
büyümeye karşın yüzde yarım istihdam oluşturmak yerine bunu artırmalıyız. İşe giriş çıkış maliyetlerinin tedbirlerini alabilirsek işsizlik sıkıntısı yaşanmadan bir istihdam oluşturabiliriz." dedi.
2023'te işsizlik vizyonunu yüzde 5'lerin altına düşürecek stratejiler belirleyeceklerini ifade eden Dinçer, "İşsizlerin yüzde 60'ından fazlası lise ve dengi okulların
mezunudur. Nitelikli uzmanlaşmış
elemanlara ihtiyacımız var. Bu bakımdan bu çalışmalar son derece önemli.
Mesleki eğitime önem vermeliyiz. Mesleki eğitim alan insanların oranı çok yüksekken bizde düşük. Dünyanın gelişmiş ülkelerin pek çoğunda yüzde 60'ların üzerindeyken bizde yüzde 50'lerin altındadır. Okulda alınan eğitimin dışında sürekli değişen ve gelişen meslekler yüzünden yeni kabiliyetlere ihtiyaç duyuluyor. Bunun için daima eğitim gerek. Pek çok ülkede hayat boyu öğrenme programları uygulanıyorken bu bizde yüzde 2 civarında. Bunun yüzde 8 ve üzerine çıkarmayı planlıyoruz" şeklinde konuştu.
İNSAN ODAKLI PROGRAMLARA GEÇİLDİ
Eğitim arttıkça istidam edilme oranlarının da arttığına dikkat çeken Bakan Dinçer şöyle konuştu : "Yüksek
öğretim mezunlarının istihdamlarında kadın-erkek fark etmiyor. Ülkemizde çocuklarımızı ne kadar çok eğitim aldırırsak işsizliğin belkide yoksulluğun ve sosyal problemlerin önemli bir kısmını çözmüş olacağız.
İşsizlik sorununu çözmek istiyorsak eğitime yönlendirmeliyiz. Çünkü dünya artık iş odaklı çalışma hayatı programlarından insan odaklı programlara geçti. Eğer siz bilgi üretebiliyorsanız o zaman
rekabet gücüne sahip oluyorsunuz. Mesleki eğitimin bir diğer özelliği ise piyasa ihtiyaçlarına uyumlu olmasıdır.
Sanayi bölgelerine gittiğinizde bunu görebilirsiz. Eleman aranıyor tabelalarını görebiliyorsunuz. İş dünyası ile mesleki eğitim arasındaki uyumu sağlayacak özel programlarımız var. Bir tanesi özel bir
eylem planı olarak hazırladığımız
iş dünyası ihtiyaçlarına göre eylem planı. Bu İŞKUR, YÖK, MEB ile ortaklaşa yürüttüğümüz eylem planımız var. Bu yıl ilk adımını gerçekleştireceğiz. Mesleki yeterlilik kurumu vasıtasıyla son iki yıldır meslek standartlarını belirliyoruz. Bunu piyasa aktörleriyle birlikte yapıyoruz. Çünkü işi yürüten piyasanın tüm aktörleridir.
Onlar kendi alanlarıyla ilgili standartları belirliyor. Dolayısıyla bu
müfredat daha çok piyasaya göre belirlenecek böylelikle piyasayla irtibatımız artacak. Üniversitede okuyanların staj imkânlarını arttıracak tedbirler alıyoruz. Daha önceden meseleye çok analitik yaklaşılmadığı için bu sorunları daha önceden göremedik. Ama aldığımız tedbirler önemli oranda pratik eğitimi de kolaylaştıracak."
UMEM PİYASA İHTİYAÇLARINI KARŞILAYACAK
İşverenlerin daha önce stajyerlere sıcak yaklaşmadıklarını da aktaran Dinçer, "Her yıl 250 bin civarında meslek lisesinden geri kalanı da meslek okullarından mezun oluyor. Yılda 900 bin genci mezun ediyorken 20 ve daha fazla alanda staj koyduğumuz da bunun sorunlarını görüyoruz. Mezun olan öğrencilere bir
işletme bile düşmüyor. İşverenler de daha önce staj konusunda sıcak yaklaşmıyordu. Bunun için bazı düzenlemeler yapıldı. Yıllık mezun ettiğimiz öğrencinin ancak 3'te 1'ine staj verebilecek işletme sayısına sahibiz. Staj gören öğrencilerimizin bazı giderlerini de karşılıyoruz. Biz alanda bir esneklik sağladık ama nasıl bir etki doğuracağını zamanla göreceğiz." dedi.
UMEM projesinin hem istihdamı sağlamak hem de mesleki eğitim konusunda piyasa ihtiyaçlarını karşılayacağını da sözlerine ekleyen Dinçer, "Bu projede direksiyonun başına işadamlarını oturttuk. UMEM projesi için şuan 19 bin stajyer ve 5 bin 500 kurs talebi var.
Stajyer ve
kursiyer olarak 30 bin civarında müracaat var. Biz bunları eğiterek iş dünyasına kazandıracağız. Yılsonuna kadar 200 bin kişiyi eğitmeyi planlıyoruz. Bu proje bize gerçekten başka bir etki yaratacak tecrübe de kazandıracak. Her üniversiteleri aktif hale getireceğiz." şeklinde konuştu.
Konuşmasının sonunda şimdiye kadar yaptıkları tespitleri çözecek çalışmalar yaptıklarını aktaran Dinçer, "
Hayat boyu öğrenme projelerine
teşvik ediyoruz. Tedbirleri aldık ve teşvik ediyoruz. Bu açıdan oldukça kapsamlı ve bütüncül bir çalışma yapıyoruz. Bugün Hatay'ın işsizlik ve mesleki yeterlilik meselelerini konuşacağız. Hatay çok önemli potansiyeli olduğu halde işsizlik oranının yüksek olduğu bir il.
Ulusal ve uluslar arası ilişkileri kurabilecek olmasına rağmen bunu geliştirememiş bunu karşıladığı zaman gelecekte çok etkin ve verimli
hizmet üretecektir." dedi.
NİTELİKLİ İNSAN GÜCÜ ÖNEMLİ
Hatay Valisi M.
Celalettin Lekesiz de yaptığı konuşmada bugüne bakarak yarının daha iyi şekillendirilmesi gerektiğini söyledi.
Hatay'ın bölgesinde ayağını yere sağlam basması gerektiğini söyleyen Lekesiz, "Yanlışlarımızı, doğrularımızı iyi belirlemeli. Ona göre çalışmalarımızı boyutlandırmalıyız. Bilindiği üzere gerek ülkemizin gerekse en büyük sorunlarının başında işsizlik gelmektedir. Bu sorunun aşılması için mesleki eğitimin önemini hemen her platformda dile getiriyoruz. Eğer dünya ülkeleri ile rekabet etmek istiyorsak nitelikli insan gücüne önem vermeliyiz. Artık her işi yaparım abi dönemi bitmiştir. Meslek eğitimi hem ülke olarak hem de il olarak ciddi olarak ele almalıyız" şeklinde konuştu.
Antakya Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü
Savaş, Antakya Belediyesi olarak İş-Kur,
Çevre Orman Müdürlüğü ve
Ticaret ve Sanayi Odası ile
işbirliği içinde insanlara iş imkânı sağlamak amacıyla ortak projeler yürüttüklerini ve mesleki eğitim kursları sonucunda bugüne dek 337 insanımıza iş imkânı sağladıklarını belirtti.
Antakya Ticaret Borsası Başkanı ve
TOBB Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Ali Kuseyri de hedefin çaldığı her kapıda iş bulabilecek insan gücüne yetiştirmek olduğunu dile getirdi.
MESLEKİ YETERSİZLİK CİDDİ BİR SORUN
Başkan Kuseyri, "Bu çalıştay da hedefimiz mesleki eğitim sisteminin sanayinin ihtiyaçlarıyla uyumlu bir hale getirerek mesleki eğitime yeni bir bakış açısı oluşturup nitelikli insan gücü yetiştirmektir. Sadece ara eleman yetiştirmek değil, çaldığı her kapıda iş bulacak insan gücü yetiştirmek olmalıdır. her şeyin başı eğitimdir. Bilindiği üzere eğitim de
ekip işidir.
Başarı için eğitim öğretim kadromuzun topyekün gayret göstermesi gerekmektedir. Kalkınma ve gelişmede sağlıklı büyüme açısından eğitimli, nitelikli iş gücü ve mesleki eğitim önemlidir. Bu hususta herkesin üzerine düşen vazifeyi en iyi şekilde yapması lazımdır. Birçok gencin mesleki yeterliliğe sahip olmaması Türkiye'de ciddi bir sorun haline gelmiştir. Hızla değişen dünyada
genç nüfusa sahip olmanın büyük avantaj olduğunu unutmadan, gençlerin iyi yetiştirildiği takdirde dünya ile rekabet edebilir konuma getirmemiz gerekmektedir" diye konuştu.
Antakya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hikmet Çinçin ise Türkiye'deki işsizlik oranlarına dikkat çekerek başladı. Elde bulunan işgücünün eğitilmesinin şart olduğunu vurgulayan Çinçin, "Antakya Ticaret ve Sanayi Odası olarak
Avrupa Birliği'nden 12 milyon
Euro gibi bir
destek alıyoruz ve işsizlikle mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi.
Yapılan açılış konuşmalarının ardından yaşanan elektrik kesintilerine rağmen Çalıştay'ın ilk gününde teknolojinin meslek seçimindeki rolü, ulusal yeterlilik sistemi, sanayinin nitelikli eleman gücü konuları hakkında bilgiler verildi.