Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, ''Ben inanıyorum ki, vatandaşımız devletinin yanında, şerefli ay-yıldızlı bayrağının yanında dimdik durmaya devam ettikçe, Türkiye'nin bölünmesini, küçülmesini, zayıflamasını isteyenlere bir fırsat vermemiş olacağız'' dedi. Şanlıurfa'da bulunan Bakan Çelik, Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde teröristlerce yola döşenen mayının patlatılması sonucu şehit olan Jandarma Er Mehmet Topraksüren'in ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Vali Vekili Bahri Tiryaki ve AK Parti Şanlıurfa milletvekilleriyle, 4 gün önce şehit düşen Topraksüren'in ailesinin, Sancaktar Mahallesi'nde taziyeleri kabul ettiği eve giden Çelik, olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, şehide Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi. Çelik, şehit babası Hüseyin Topraksüren'in büyük bir metanet örneği sergilediğini ve sürekli ''Vatan sağolsun'' dediğini belirterek, bu acıların Türkiye'nin dört bir yanında uzunca yıllardır yaşandığını, anaların yüreklerinin dağlandığını söyledi. Faruk Çelik, dün Bursa'da temaslarda bulunduğunu anımsatarak, orada da Van'dan daha önce göç eden bir ailenin oğlunun Topraksüren'le aynı yerde şehit düştüğünü belirtti. Dün Bursa'da, bugün de Şanlıurfa'da şehit taziyesinde bulunduğunu, bu işlerin devamını hiç kimsenin istemediğini ve bir an önce bitmesi gerektiğini dile getiren Çelik, şöyle konuştu: ''Bu ne kavgasıdır. Ne kan akıtmasıdır, ne uğrunadır? Biz kitabı bir, Allah'ı bir, peygamberi bir milletiz. Et-tırnak gibiyiz. Bunun şusu busu diye bir şey yok. Bakın ben içinize sonradan gelen bir kardeşinizim. Ama Urfa'daki kardeşlerimle kaynaşmamı Bakanlar Kurulu dahil her yerde anlattım. Hakikaten doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle, et ve tırnak gibiyiz. Sorunlarımız, problemlerimiz var, bunları çözmeye gayret etmeliyiz. İşimizi daha kolay kılmalıyız. Hakla hukukla neyse bunları zaten gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Ama işin içine silah girdiği zaman, inanın bütün bu çalışmalar çabalar, bir tarafta kalıyor. Bu acılara söylenecek bir şey kalmıyor. Onun için dayanışmamızı, birliğimizi güçlü bir şekilde sürdürelim. Şanlıurfalı, Edirneli, Diyarbakırlı kardeşlerimizin dertleri var onları çözelim.'' -''BİR MEHMET, BİR ABDÜLKERİM KOLAY MI YETİŞİYOR?'' Faruk Çelik, bu vatanın İstiklal Savaşı'yla dedelerin emaneti olduğunu ve o savaşta, her ırktan insanların bulunduğunu hatırlatarak, onun için anlamsız ve insanları büyük acılara gark eden bu olayın bitmesi gerektiğini vurguladı. Bunda vatandaşların da üzerinde sorumluluk düştüğüne, elbirliğiyle bu sürece artık herkesin karşı çıkması gerektiğine dikkati çeken Çelik, şunları kaydetti: ''Bir Mehmet, bir Abdülkerim kolay mı yetişiyor? Yetiştirip büyütüyorsun, vatan görevini yapsın diye gönderiyorsun ve tabutu karşınıza geliyor. Bu durum milletin hak ettiği bir şey değil. Efendim şöyle oldu, böyle oldu... Devletimiz milletinin yanında, vatandaşın dertleriyle dertlenmeye çalışıyoruz tepeden tırnağa kadar. Daha neyi bölüşemiyoruz, paylaşamıyoruz. Neyin kavgası veriliyor. Bunun için esas mesele vatandaşın kararıdır. Ben inanıyorum ki, vatandaşımız devletinin yanında, şerefli ay-yıldızlı bayrağının yanında dimdik durmaya devam ettikçe, Türkiye'nin bölünmesini, küçülmesini, zayıflamasını isteyenlere bir fırsat vermemiş olacağız.'' Taziye evinden ayrılışında Bakan Çelik'in yanına gelen ve şehidin dayısı olduğunu belirten Şükrü Dildaş da ''Akan kanın bir an önce durmasını istediklerini'' dile getirerek, ''Yeğenim şehit oldu, bir oğlum da Van'da asker, Allah'tan dilerim vatana feda olsun'' dedi. Bunun üzerine ''Allah göstermesin... Yeter artık, millet bunu haykırıyor, neden bu silahı sıkıyorsun'' diyen Bakan Çelik, terörün bitirilmesi konusunda vatandaşa büyük iş düştüğünü kaydetti. (DAŞ-YSN-İSM-MUR)31.08.2011 14:26:16