Devlet Bakanı Faruk Çelik,
Türkiye'nin küresel krizi aşmasında dost ve kardeş
ülkelerin payının büyük olduğunu söyledi.
Tüm
Sanayici ve İşadamları Derneği (
TÜMSİAD)
Adana Şubesi ile
Ortadoğu Ekonomi Platformu'nun (OEP) HiltonSA Oteli'nde düzenlediği '2011 Ortadoğu Ekonomi Zirvesi'nde konuşan Devlet Bakanı Faruk Çelik, Türkiye'nin küresel krizi aşmada dost ve kardeş ülkelerle yürüttüğü ticari ilişkilerin, çok büyük bir payının olduğunu kaydetti.
Çelik, "Komşumuz
Irak ile ikili ticaret hacmimiz 1 milyar dolardan, bu dönem içinde 7,5 milyar dolara çıkmıştır.
Lübnan ile ticaret hacmimiz 230 milyon dolardan 850 milyon dolara çıkmıştır.
Suriye ile 775 milyon dolardan 2,5 milyar dolara çıkmıştır.
Ürdün ile ticaret hacmimiz 135 milyon dolardan, 615 milyon dolara çıkmıştır. Bunlar önemli gelişmelerdir. Potansiyellerimize baktığımız zaman yeterli olmadığının hepimiz farkındayız. Birimizin sorunu hepimizin sorunu. Çözüm için de ortak bir irade ve kararlılık şarttır diyoruz. Yaşadığımız bunca acı deneyimden sonra bu bağların güçlendirmek herkese görevler düşmektedir. Biz Türkiye olarak halklarımız her fırsatta kaynaşmasında ve sorunların minimize edilmesinden yanayız. İmkanlarımızı bir araya getirmeden,
dayanışma olmadan, birlik beraberlik olmadan da sorunları takdir e
dersiniz ki çözmek mümkün değildir." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin
kalkınma öyküsünün birçok ülke tarafından takdirle izlendiğini vurgulayan Çelik, "Çok değil, bundan 8-10 yıl önce kendi iç krizleriyle boğuşan Türkiye'de,
demokrasi çıtasını ve hak ve özgürlükler çıtasını yükselme hedefiyle işe başladık. Bu konuda çok ciddi mesafeler aldığımızı hem vatandaşlarımız hem dünya kamuoyu gördü. Finansal yapımızı yerel ve küresel şoklara karşı dayanıklı hale getirdik. Pazar çeşitliliğini sağlayarak, tüm dünya ülkeleriyle karşılıklı dinamik bir ticari ağ oluşturduk. Özel sektörümüzün dünya ile
rekabet edebilmesi için onların önündeki engelleri kaldırmakla kalmadık,
üretim üzerindeki ciddi anlamda yüklerini hafifletilmesini sağladık. Ve her alanda yapısal reformlar gerçekleştirildi, yargıdan sosyal güvenliğe, sağlığa varıncaya kadar her alanda yapısal reformlar. Bunlar takdir edersiniz ki güven ortamı oluşturdu. İşte Türkiye son 8 yıldaki bu yaklaşımı sayesinde dünyanın 16. büyük ekonomisi haline gelmiştir." dedi.
'BİR DÜŞMAN ÇOK, BİN DOST AZ'
"Bir düşman çok, bin dost az düşüncesiyle komşularımızla bir araya geldik." diyen Çelik, "100 yıllık bir
ayrılık döneminin ardından bu coğrafyada birlikte yaşamış insanlar olarak yeniden bir araya geliyoruz. Bir yandan hasret giderirken, bir yandan da kalıcı köprüler inşa ediyoruz. Bunun için huzur, barış, istikrarın
bölgeye hakim olması gerektiğine yürekten inanıyorum. Çünkü bu bölge ne çektiyse huzursuzluktan, kardeş kanı akıtılmasından, düşmanlıktan, ayrılıktan, paylaşamamaktan fitne ve fesattan çekti. Bu bölge ne çektiyse ortak
medeniyet köklerimizi dışlayarak, birilerinin eksen
tercihlerine yönelmesinden çekti. Modern dünyanın en çok ihtiyaç duyduğu
doğal ve kültürel zenginlikler bu bölgede olmasına rağmen uzun yıllar kardeşliği, huzuru ve barışı tesis edemedik. Kolay değil yıllarca herkes birbirine sırtına döndü, içe kapandı, etrafına duvarlar ördü.
Tarihimiz, medeniyetimiz, değer yargılarımız ve kültürel birlikteliğimiz bizi aynı kutbun, iklimin ve aynı coğrafyanın ortak paydası yapsa da bizler kendi limanına çekilmiş yalnız gemiler olmayı tercih ettik. Oysa uzak coğrafyalarda daha dün birbirlerinin boğazına sarılan ülkeler birlik olup, aralarındaki engelleri kaldırırken, bizler bu coğrafyada suni sınırlara mahkum olup, aramızdaki sınırları, mevzileri derinleştirmeye gayret ettik. Birbirimizi anlamak, dertlerimizle dertlenmek, sorunlarımıza hep birlikte çözüm üretmek yerine oryantalist bakış açıları yüzünden, azami müştereklerimizi asgariye indirip, birbirimizi
yabancılaştık." dedi.
"Bütün bunların bedelini ağır şekilde ödedik" diyen Bakan Çelik, "İnanç değerlerimiz, kültürel farklılığımız bu dönemde tarih dışı bakış açısıyla sunuldu, dışlandı, ötekileştirildi. Ve hatta bu değerlerimiz şiddetle ve terörle özdeşleştirildi. Yıllarca beraber en güzel örneklerini vermiş medeniyetin evlatları olarak maalesef bölgemize ve dünyaya karşı büyük sorumluluklarımız olduğunu bir an olsun aklımıza getirmedik." şeklinde konuştu.
Türkiye olarak önemli adımlar attıklarını vurgulayan Çelik, "Birçok ülke ile ortak
bakanlar kurulu toplantıları yapıyor, vizeleri kaldırıyoruz, meselelerin çözümü ve halklarımızın kaynaşması için adımlar atıyoruz" dedi.
Komşu ülkelerde meydana gelen olayların daha fazla kan dökülmeden bitmesini temenni eden Çelik, "Türkiye olarak dost ve kardeş ülkelerde son günlerde meydana gelen hadiselerin daha fazla kan dökülmeden bitmesini temenni ediyorum. Ortadoğu Ekonomi Zirvesi'nin de bu barış sürecine katkı sunmasını diliyorum. Medeniyetlerin beşiği, insanlığın ilk eli coğrafyada tarih boyunca bir kıvılcımdan koca bir
yangın çıkarken, bir adımdan da tüm insanlık umutlanmıştır. Biz Türkiye olarak bunlardan ders çıkartıp, bir düşman çok, bin dost az düşüncesiyle komşularımızla bir araya geldik. Modern dünyada hiçbir şey birbirinden bağımsız değildir düşüncesiyle bir şey daha gerçekleştirdik." diye konuştu.
ARTIK KENETLENMELİYİZ
'Artık kenetlenmeliyiz' diyen TÜMSİAD Genel Başkanı Hasan Sert ise "Lübnanlı kardeşlerimiz, Iraklı, İranlı, Suriyeli kardeşlerimiz Artık kenetlenmeliyiz. Yüzyıllar önce atılan kötü tohumların kalkması Ortadoğuda yeni tohumların yeşermesi gerekiyor. Ortadoğu yeniden yapılanıyor. O ekonominin içinde milyarlarca dolarlık iş hacmi bulunuyor. Bu kardeş ülkelerde yapılacak ticareti biz yapmak zorundayız. Başkaları gelip buralarda olmamalı. Türkiye'de siz olmalısınız, sizin yanınızda da biz olmalıyız." dedi. Türkiye'nin 2023'te dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacağını söyleyen Sert, "Bunun olması hepimize güç verecek. Komşularımıza da güç verecek. Çok çalışmalıyız." dedi.
YURTTA SUS DÜNYADA SUS
Ortadoğu Ekonomi Platformu Başkanı (OEP) Erdin Özel ise geçmişte 'Yurtta Sulh, dünyada sulh'
politikasının 'yurtta sus dünyada sus' politikası haline geldiğine dikkat çekerek,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte klasik politika anlayışından vazgeçildiğini kaydetti. Özel, "Türkiye'nin yeni dış politikası
eksen kayması olarak adlandırılacak kadar basit değildir. Bu eksen kayması değil Türkiye'nin güçlü ve
ekonomik yapısı tüm dünyada takdir edilen siyasi duruşu, bölge istikrarına yaptığı katkılarla hak ettiği merkeze oturma çabaları olarak değerlendirilmelidir." ifadesini kullandı.
Toplantıya Adana Valisi
İlhan Atış,
Kuzey Irak Sanayi ve
Ticaret Bakanı
Sinan Çelebi,
AK Parti Adana milletvekilleri Vahit Kirişçi,
Necdet Ünüvar,
Fatoş Gürkan ve Ali Küçükaydın, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili
Zihni Aldırmaz, Ürdün
Ekonomi Bakanlığı Temsilcisi Mahmoud Al-Rashdan, Lübnan Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Malek Assı,
Erbil Ticaret Oda Başkanı ve
Federasyon Başkan Yardımcısı Dara Jelıl, Amman Ticaret Oda Başkan Vekili Ziad Homsi, Suriye – Türk İş Konseyi Başkanı Abdulkader Sabra,
Mısır Ticaret Oda Başkan V. Alaaddin Üzeyhir, Gazikent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim
Özdemir, TÜMSİAD Adana Şube Başkanı Ümit Özlü'nün yanı sıra çok sayıda
yerli ve yabancı davetli katıldı.