Devlet Bakanı Faruk Çelik, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sporu siyasete alet etmediğini belirterek, ''Asıl Türk Telekom Arena'da yapılan provokatif eylemin muhalefet tarafından kullanılması, sporun siyasete alet edilmesidir." dedi. Bakan Faruk Çelik, burada yanlış yapanın Kılıçdaroğlu olduğuna vurgu yaparak, "Kalkıp oradaki sayın Başbakan'a gösterilen vefasızlığı kınayacağına, bunu bir politik malzeme olarak kullanması çok yanlıştır. Yarın kendi başına da gelebilir. Nitekim sayın Kılıçdaroğlu'na vatandaşlar çok uygun bir şey yaptılar. Yemesi gerekeni önüne koyduylar. Sayın Kılıçdaroğlu o ayvayı yiyerek önümüzdeki süreçte devam edebilirsin dediler." şeklinde konuştu. Devlet Bakanı Faruk Çelik, Bursa İlahiyat Mezunları ve Mensupları Derneği (BİLDER) tarafından İlahiyat Fakültesi'nde düzenlenen istişare toplantısına katıldı. Burada yaptığı konuşmada, dini eğitimde yapılan düzenlemeleri anlatan Devlet Bakanı Çelik, herkesin dinini doğru kaynaktan öğrenmesinin önemine vurgu yaparak, bunun için ilahiyat gibi kurumlar ve müfredatta yapılan iyileştirmelerin önemine vurgu yaptı. Çıkışta gazetecilerin, Başbakan Erdoğan'ın, Türk Telekom Arena'da protesto edilmesi ile alakalı olarak dün İstanbul'da taraftar gruplarının yaptığı eylemle ilgili CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''Futbola siyaseti katmak doğru değil ama Sayın Başbakan bu konuda bir adım attı, tepkiyi gördü." şeklindeki sözünü hatırlatması üzerine Bakan Faruk Çelik, "Sayın Başbakan neresinde futbola siyaset soktu. Futbola hizmet etmek futbola siyaset sokmak mıdır? Bir kulübün veya Türkiye'nin çok ciddi şekilde sporda altyapıya ihtiyacı var. Bu altyapının onarımı inşası konusunda Sayın Başbakanımız spordan da geldiği için yoğun bir şekilde destek veriyor ve koskoca dev bir stadın yapılmasına sayın Başbakanımız her alanda katkı sağladı ve böyle bir güzel eser ortaya çıktı. Karşılığı bu mu olmalıydı, bu vefasızlık mı olmalıydı sorusu sorulmalı." dedi. "STATTAKİ PROVOKATİF EYLEM MUHALEFET TARAFINDAN KULLANILIYOR" Stattaki yaşanan provokatif eylemin muhalefet tarafından kullanıldığına dikkat çeken Bakan Çelik, "Oradaki provokatif eylemin muhalefet tarafından kullanılması sporun siyasete alet edilmesidir. Yanlış yapan burada sayın Kılıçdaroğlu'dur. Kalkıp oradaki sayın Başbakan'a gösterilen vefasızlığı kınayacağına, bunu bir politik malzeme olarak kullanması çok yanlıştır. Yarın kendi başına da gelebilir. Nitekim sayın Kılıçdaroğlu'na vatandaşlar çok uygun bir şey yaptılar. Yaptıkları uygun şeyde, yemesi gerekeni önüne koyduylar. Sayın Kılıçdaroğlu o ayvayı yiyerek önümüzdeki süreçte devam edebilirsin dediler." şeklinde konuştu. Yapılan yanlışın, politik malzeme olarak kullanılmasının son derece yanlış olduğuna dikkat çeken Bakan Faruk Çelik, şunları söyledi: "Doğru bir şey mi yani. Bu hizmeti yapan insana vefa duyacaksınız. Siz de saygı duyacaksınız, ana muhalefet partisi olsa da saygı duyacaksınız. Yapılan yanlışa yanlış diyeceksiniz ki siyasete kalite gelsin. Siz yapılan yanlışa yanlış diyemiyorsanız nasıl siyasetteki olumsuzluklar giderilecek. O zaman başkaları yarın size olumsuz tepki gösterince biz çıkıp diyeceğiz ki 'doğru yaptınız ey vatandaş', bu kamplaşmadır. Siyasetçinin görevi kamplaştırmak değil, milletin ve ülkenin birliğini bütünlüğünü dirliğini sağlamaktır. Sayın Kılıçdaroğlu'nun ekonomik anlamda seçime dönük tüm argümanları hepsi popülist yaklaşımlardır. Popülist yaklaşımları milletimiz doya doya yıllarca iktidarda izledi, bıktı usandı, şimdi gerçek bir iktidarla yürüyüşünü sürdürüyor. Bunun ne dışarıda ne de içeride görüntüsünü bozamayacak, 12 haziran da bunun en canlı şahidi olacak." Bir gazetecinin, "Meslek liselilerin polis meslek yüksekokullarına girmesi için düzenleme yapılıyor, bu düzenleme askeri liseleri de kapsayacak mı?" şeklindeki sorusuna ise Bakan Faruk Çelik, şu cevabı verdi: "Askeri liseler niçin eğitim yapıyor, ülkemizin subay ihtiyacını karşılamak için eğitim yapıyor. Askeri lise mezunu harbiyeye gidiyor. Meslek liseleri ile ilgili 28 şubat sürecinde yaşananları milletimiz iyi biliyor. Buradaki hedefte imam hatip okulları idi. Tevhidi tedrisat çerçevesinde eğitim kurumu olan imam hatip liselerine dönük acımasız bir süreç Türkiye'de yaşandı. Bu gün yapılmak istenen düzenlemeler, tüm meslek okullarının mağduriyetini gidermeye dönük düzenlemelerdir." Gelişmiş ülkelerde meslek lisesi oranının yüzde 65'lerde olduğuna dikkat çeken Bakan Çelik, "Ama Türkiye tam tersidir. Meslek liselerenin oranı yüzde 35'lerdedir. Varılmak istenen ise yüzde 60'lar düzeyine çıkarmaktır. Ara eleman ihtiyacı varsa, bunların çözümü gerekiyor ise bu sürecin bu şekilde çalışması gerekiyor. Meslek liselerini mağduriyete itici tüm düzenlemeler yanlıştır, bilimsellikten uzaktır, dünya gerçekleri ve gelişmiş ülke gerçeklerinden uzaktır. Onun için yapılan düzenlemeyi filanlara yapılıyor gibi bir ayrıştırıcı yaklaşık içinde değil, geçmiş dönemlerdeki yanlış uygulamaların normalleşen Türkiye şartlarında rayına girmesinden ibaret olarak değerlendirmek daha uygun olur. Evin içindeki iki çocuğu şu mezun bu mezun diye ayırmak doğru bir şey midir." şeklinde sözlerini sürdürdü. Türkiye'ye 12 yıllık süreç içinde bu ayrımcı anlayışın hiçbir faydası olmadığına dikkat çeken Bakan Çelik, "Yüzde 47'ler yüzde 50'ler, şu anda anketler yüzde 49-50 civarında AK Parti'nin oy oranı görülüyor. Yani milletin hissiyatı ve değer yargıları ile oynamanın hiçbir yararının olmadığı açıktır. Kamplaşma düşüncelerinin yararının olmadığı açıktır. Onun için ben aklı selimin hakim olacağına inanıyorum." şeklinde sözlerini tamamladı.