Sağlık Bakanı Recep
Akdağ, Japonya'daki nükleer sızıntıyla ilgili, "
Türkiye açısından herhangi bir risk söz konusu değil." dedi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ,
İran Sağlık ve Tıp Eğitim Bakanı Vahid Datsjerdi ile ortak
basın toplantısı düzenledi. Akdağ, toplantı sonrasında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı. "Japonya'daki
radyasyon sızıntısı korku meydana getirdi. Bazı ülkelerde iyot hapı 10 dolara satılırken, 540 dolara çıktı. Türkiye'de bununla ilgili bir önlem alınıyor mu? Bazı ülkeler Japonya'ya giden vatandaşlarına ücretsiz iyot hapı veriyor. Türkiye'de böyle bir
uygulama olacak mı?" şeklindeki soru üzerine Akdağ, "Türkiye açısından herhangi bir risk söz konusu değil. Japonya'ya uzak bir ülkeyiz. Bahsettiğiniz tedbirler Japonya'nın komşu ülkelerinde alınıyor. Türkiye ile ilgili şu anda bir sorun yok." cevabını verdi.
TATLISES'İN SAĞLIK DURUMU
İbrahim Tatlıses'in
sağlık durumu ile ilgili bir soru üzerine Akdağ, "Yakından takip ediyorum. Ama sanatçımızın sağlık durumu ile ilgili bilgileri doktorlarından almak lazım. Zaten periyodik olarak doktorlar açıklama yapıyor." dedi.
Toplantıda konuk
bakana da aynı konu ile ilgili bir soru yöneltildi. Bir gazetecinin "İran televizyonunda haberi sunan
spiker göz yaşlarını tutamamıştı" şeklindeki sözleri üzerine İran Sağlık Bakanı Datsjerdi, "Tabii ki üzgünüz ama burada bir yanlışlık var. En azından dün
akşam ben gelene kadar bu konuda bir bilgi almadım." cevabını verdi.
İKİLİ ÇALIŞMAYA KARŞIYIM
Bir gazetecinin YÖK Başkanı Yusuf
Ziya Özcan'ın
tam gün ile ilgili yeni bir
taslak hazırlandığı şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Bakan Akdağ, şunları dile getirdi: "Söz konusu ifadeleri, ben de bugünkü gazetelerden okudum. Kuşkusuz ki bunları basın üzerinden değil de karşılıklı görüşerek yapmak lazım. Ama haberde de söz konusu olduğu gibi benim düşüncem çok açık. İkili çalışmanın hem üniversitelerdeki verimli çalışmayı düşürdüğüne inanıyorum, hem de vatandaşlarımızın aleyhine olduğunu biliyorum. Kanaatim, Türkiye'de ikili çalışmaya bir daha dönülmemesi. Bunu sayın başkanla da oturup konuşuruz."
DANIŞTAY'IN KARARI
Türk Sağlık Sen'in, Danıştay'ın kumada çalışan fizyoterapist ve psikologların dışarıda
muayenehane açabilmesinin önünü açtığı yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine Bakan Akdağ, "Tam günle ilgili olarak Danıştay'ın verdiği son karardan önce açılmış bir
dava. Artık karar verildi. Bu hem hekimleri hem de diğer sağlık çalışanlarını kapsar." dedi.
HASTAYA AYRILAN ZAMAN ARTTI
Bakan Akdağ, doktorların performans sistemine karşı çıktığın söyleyen bir gazeteciye, bu konuda bir genelleştirme yapılamayacağını söyledi. Sağlık Bakanlığı'nda çalışan 30 bin uzman doktorun yüze 94'ünün herhangi bir
kanuni zorunluluk gelmeden önce, tam gün çalışmayı ve performansa göre ücretlendirmeyi kabul ettiklerini söyleyen Akdağ, "Doktorların
küçük bir bölümü de bu işe karşı. Olabilir, kendi görüşleri. Hiçbir zaman bu çeşitten sistemler vatandaşın işini zorlaştırmaz, kolaylaştırır. Yoksa, bugün git yarın gel dönemi başlar. Bir vatandaşa muayene için 10 dakika ayrılabiliyor. Eski sağlık sisteminde bu süre 5 dakikayı bulmuyordu… Türkiye'de yılda ayakta gelen bir
hastaya toplamda 75 dakika zaman ayrılabiliyor. Bu süre eskiden 15 dakikanın altındaydı." diye konuştu.
Sorunun sistemde değil, hekim sayısında olduğunu dile getiren Bakan Akdağ, "Bu gösteri ve protestoları yapan, yapmaya gayret eden TTB hekim sayısını artırmaya yönelik çabalara karşı çıkmaktan vazgeçmelidir.
Hekim sayısını artırırsak, problemler ortadan kalkar." dedi.
2 BİN 500 BÖBREK, 695 KARACİĞER, 86 KALP NAKLİ YAPILDI
Sağlık Bakanı Akdağ, toplantı sonunda bazı istatistiki bilgileri gazeteciler ile paylaştı. Türkiye'de akraba dışı
organ nakli mümkün olmadığı halde, 2010 yılında 2 bin 500
böbrek nakli, 695
karaciğer nakli, 86 da
kalp nakli yapıldığını aktaran Akdağ, şunları kaydetti: "İran ile Türkiye'nin farkı şu. İran öteden beri akraba dışı nakle müsaade ettiği için İran'da nakil bekleyen çok hasta yok. Bizde nakil bekleyen çok hasta var. Bir
havuz oluşmuş durumda. Bu havuzu eritmekte zorluk çekiyoruz.
Akraba dışı organ nakli mümkün olmadığı halde, akrabalardan ve kadavradan yapılan organ nakillerinde bizim de sayımız iyi noktalar ulaştı."