MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, esnaf ve sanatkarın AK Parti Hükümeti döneminde yalnız kaldığını söyledi. Esnaf ve sanatkarın yanlış ekonomik uygulamalar yüzünden çaresiz durumda kaldığını öne süren Bahçeli, milyonlarca esnafın durumunun perişanlık boyutunda olduğunu savundu Devlet Bahçeli İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'ni (İSTESOB) ziyaret etti. TBMM Başkanvekili Meral Akşener'in eşlik ettiği ziyarette Bahçeli, İSTESOB üyesi esnafa hitap etti. Konuşmasında esnafın sorunlarını dile getiren Devlet Bahçeli, ziyarette hem esnafın dertlerini dinlemek hem de esnafı ne kadar iyi anladıklarını ortaya koyacaklarını söyledi. Türkiye'nin 2010 yılını ekonomik zorluklar ve beka düzeyindeki tehlikelerle geçirdiğini söyleyen Bahçeli, böyle bir dönemde Türkiye'nin iyimser ve olumlu gelişmelere ihtiyacı olduğunu ifade etti. Bahçeli, Türkiye'nin millet olarak mutluluk ve güvenliğe muhtaç bir halde olduğunu söyledi. Esnafın yanlış ekonomik politikalar yüzünden bitkin ve çaresiz durumda olduğunu savunan Bahçeli, sorunların yığılarak içinden çıkılmaz bir hal aldığını aktardı. Bahçeli, "İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği'ne (İSTESOB) bağlı 153 odaya mensup 255 bini aktif, 750 bini pasif olmak üzere yaklaşık 1 milyon kişinin ne türlü meşakkatlerle yüz yüze olduğunu gayet iyi biliyorum. Esnafımız toplumun ayakta kalması için elinden geleni yaparken, kendisi zorlaşan hayat şartları nedeniyle sürekli olarak sendelemektedir." dedi. Esnafın etki alanı itibariyle herkese hitap eden ve Türkiye'nin temel direği olduğunu anlatan Bahçeli, "Milyonlarca esnafımızın durumu kötüdür ve perişanlık diz boyudur." diye konuştu. Son 8 yılda esnafın yalnız kaldığını söyleyen Bahçeli, bazı temelsiz ve bütünlükten yoksun tedbirler dışında sorunlarıyla baş başa bırakıldıklarını ifade etti. Tarih boyu büyük krizlerin yaşandığı dönemlerde dahi esnaf ve sanatkarın bir denge unsuru olduğuna işaret eden Bahçeli, "Esnaf ve sanatkarlarımız sermaye ve refahın tabana yayılması, gelir dağılımının iyileştirilmesi ve sosyal dengelerin kurulmasında en önemli unsurlardan birisidir ve bizim için de yeri alsa doldurulamaz bir özelliğe sahiptir." ifadesini kullandı. Ekonomik sistemdeki tıkanıklıklar ve yanlış politik uygulamalardan dolayı esnaf ve sanatkarın olumsuz etkilendiğini yineleyen Bahçeli, "Küreselleşmeyle esnaf ve sanatkarların gelir kaynağı ve veli nimeti olan müşterilerin yaşama biçimleri, gelir seviyeleri, harcama alışkanlıkları ve tüketim yelpazesi değişmiş bu dönüşümün en büyük etki ve zararı esnaf ve sanatkarların üzerinde oluşmuştur. Uzun zamandan beri esnafımız çoğu zaman siftah etmeden kepenk indirmeye başlamıştır." dedi. 2009 yılında Türkiye'de vatandaşların yaklaşık yüzde 0.48'inin sadece gıda harcamalarını içeren açlık sınırı, yüzde 18'inin gıda ve gıda dışı harcamalarını içeren yoksulluk sınırının altında yaşadığını aktaran Bahçeli, "2008 yılına oranla yoksulluk sayısındaki artış üzüntü ve kaygı vericidir. Krizin en büyük mağduru işini kaybeden ve iş yerinin kapısına kilit vuranlar olmuştur." şeklinde konuştu. Esnaf ve sanatkaların da krizin bedelini çok ağır ödediğini bildiren Bahçeli sözlerini şöyle sürdürdü: " Krizi fırsata dönüştürmekle uğraşanlar ne yazık ki, ekonomik çöküşü kendileri için bir fırsat kapısı yaptılar. Krizin teğet geçeceğini sürekli yenileyenler ekonomik alaboranın ülkemizi ve milletimizi ne hale getirdiğini bir türlü göremediler, görmek istemediler. Gelişmeden, zenginleşmeden ve büyümeden yalnızca etrafındakileri baz alarak bahsedenlere esnafımız, sanatkarımız ve diğer çalışan kesimlerdeki vatandaşlarımız haklarını asla helal etmeyecektir. Biz parti olarak sorumlulardan mutlaka hesap soracağız." İSTANBUL ZENGİNLİĞİN VE YOKSULLUĞUN İFRAT NOKTASINDA HİSSEDİLDİĞİ BİR ŞEHİR Türkiye'de bir yanda dolar milyarderi insanlar, diğer yanda da sefalet derecesinde hayatlarını devam etirmeye çalışanların olduğunu ifade eden Bahçeli, İstanbul'un da bu açıdan en iyi örnek olduğunu şu sözlerle ifade etti: "İstanbul zenginliğin ve yoksulluğun ifrat noktasında hissedildiği bir yer olmasın noktasında ilgi çekicidir. Bunun son 8 yılda ne kadar fazlalaştığını en iyi görenler sizlersiniz. Dünün mağdurları, bu günün mağrurları olmuş, dün ekonomik imkansızlıklar içinde olanlar bu gün devlet imkanlarıyla palazlanmış ve gözleri kamaştıracak bir servete ulaşmışlardır."