Azeri
ham petrolünü
Türkiye üzerinden dünyaya taşıyan
Bakü Tiflis
Ceyhan (BTC) Ham
Petrol Boru Hattını işleten ve
İngiliz petrol devi BP'nin en büyük ortağı bulunduğu BTC şirketi ile hattın Türkiye'den geçen 1076 kilometrelik bölümünün
işletmeci kuruluşu
Botaş International Limited (BIL) arasındaki hukuki ihtilaf büyüyor.
Sözleşme şartlarının Türkiye'nin aleyhine tek taraflı koşullar içerdiği gerekçesiyle 2009'da BTC'yi
tahkime veren BIL'in Genel Müdürü İbrahim Palaz, "Sözleşme bu şartlarda sürdürülemez. Hukuki süreç devam ederken, 12 aydır BTC ile müzakerelerimiz de sürüyor. Ancak müzakerelerle ilgili umudumu kaybetmek üzereyim" dedi.
BIL Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Palaz, 2010 yılı sonu itibariyle şirketin zararının kümülatif olarak 31 milyon dolara ulaştığını belirterek "Faaliyetlerimizi sürdürebilmek için bugüne kadar 195 milyon dolar dış kaynak kullandık.2010 yılı sonu itibariyle net borcumuz 91 milyon dolara, kümüle zararımız da 31 milyon dolara ulaştı. Mevcut şartların devam etmesi halinde BIL 2045 yılına kadar zarar etmeye devam edecek ve kümülatif zarar 2 milyar doların üzerine çıkacak" dedi.
ANLAŞMA BU KOŞULLARDA SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL
Ekonomi Gazetecileri Derneği'nin düzenlediği
Anadolu Buluşmaları BTC'nin iki önemli tarafını bir araya getirdi. Toplantıya BTC Türkiye Operasyonları Genel Müdürü Şölen Karavelioğlu ile Botaş'a bağlı olarak kurulan BIL'in Genel Genel Müdürü İbrahim Palaz katıldı.
BOTAŞ'ın
Adana Ceyhan'daki tesislerinde düzenlenen basın toplantısında konuşan İbrahim Palaz, "2002'de BTC ile
sözleşme ayrıntılarına bakılmadan dönemin hükümeti tarafından tamamen zarar odaklı ve 40+10+10 olmak üzere toplam 60 yıllık bir
anlaşma yapılmış. En
küçük hukuk bilgisi olan bir kişi bile bu anlaşmaya
imza atmazdı. Tümüyle tek taraflı ve Türkiye'nin zararına olacak bu anlaşma nedeniyle BIL'in zararı giderek büyüyor. Bu zararın sadece bugüne değil gelecek kuşaklara da faturasının çıkacak. Bu anlaşma bu şartlarda sürdürülemez." dedi.
TÜRKİYE'YE İŞLETME ÜCRETİ VE VERGİDE AZ ÖDEME YAPILIYOR
Genel Müdür İbrahim Palaz, BTC ile varılan işletme ve
vergi anlaşmasının ortaya çıkardığı tabloyla ilgili olarak,
boru hattının en büyük bölümüne ev sahipliği yapan Türkiye'nin hem işletme
ücretinde hem de vergide daha az gelir ettiğine dikkat çekti.
Palaz, "Türkiye 1076 km için varil başına 35 sent işletme ücreti alırken,
Azerbaycan ve
Gürcistan kapsamındaki toplam 700 km için 78 cent ödeme yapılıyor. Bu durum böyle giderse BIL 2045 yılına kadar her yıl zarar etmek zorunda kalacak ve bu rakam 2045'te 2 milyar doların üzerine çıkacak." diye konuştu.
BIL'in kullandığı
doğal gazın 1000 metreküpünün fiyatının
Mart 2011 itibariyle 450 dolara çıktığına dikkat çeken Palaz "Bizim en büyük gider kalemimiz pompa istasyonlarında kullandığımız doğal gaz. 300 dolarla başladığımız
maliyet son olarak 450 dolara çıktı. İşletme ücreti 2021 yılında ancak değişebilecek. Varil başına 43 cent olacak bu ücret de 2045 yılına kadar aynı kalacak. Bu arada tüm giderlerimiz artarken gelirler sabit kalacak. 10 yıl sonrası için bugünkü fiyatla bir
uçak bileti almanız mümkün mü" diye konuştu.
UMUDUMU KAYBEDİYORUM
Sözleşme şartlarının Türkiye'nin aleyhine tek taraflı koşullar içerdiği gerekçesiyle 2009'da BTC'yi tahkime verdiklerini hatırlatan İbrahim Palaz şöyle devam etti: "Bunun için 2009 yılında tahkim
davası açtık. İngiltere'de açılan dava halen sürüyor. Hakem heyetlerinin oluşturulması aşamasındayız. Genel Müdür olarak BIL'e geldiğim 13 ay oldu. 12 ayını sadece bu zararın nasıl önlenebileceği ve durdurulabileceği konusu için çaba harcayarak geçirdim. Ancak giderler büyürken, gelirlerin aynı kaldığı bir durumda bu zarar devam edecektir. Bunun böyle gitmesi mümkün değil. Sözleşme şartlarının değişmesi için hukuki cephede süreç işlerken, müzakerelerimiz de sürüyor. Ancak geldiğimiz aşamada müzakerelerle ilgili artık umudumu kaybediyorum " dedi.
ZARARI DURDURMAK İÇİN PERSONEL SAYISINI 16'YA DÜŞÜRMEK LAZIM
Toplantıya BTC yöneticileri ile birlikte katılan Palaz, BIL'in en büyük iki maliyet kaleminin
yakıt giderleri ile
personel harcamaları olduğunu belirterek, her iki kalemde de gider kontrolünün zorluğuna değindi ve bu konuda şöyle dedi: "Burada kimseyi suçlamak istemiyorum. Ama sürekli zarardayız ve bunun önlenebilmesi için en büyük gider kalemimiz olan yakıt maliyetlerimizi 34 milyon dolardan 3.5 milyon dolara düşürmemiz gerekiyor. Personelden tasarruf sağlanması halindeyse 519 olan personel sayısını 16'ya düşürülmesi sonucu çıkıyor. Yani bu da işletmeyi kapatmamız (default) anlamına geliyor."
Bu gidişle BIL'in kullandığı kredileri de ödeyemez hale geleceği uyarısında bulunan Palaz, "Bu denklemde bir yanlışlık var.
Hazine ve
Hükümet gerekli tedbirleri almazsa ve anlaşma şartları da değiştirilmezse BIL olarak kredileri ödeyemez hale geliriz." dedi.
Başta
Nabucco projesi olmak üzere yapılan gündemde olan
boru hattı projeleriyle ilgili anlaşmaların da tamamında detayların gözden kaçtığını ifade eden Palaz, Türkiye'nin bölgedeki en önemli koridorlarından biri olduğunu vurgulayarak " BTC Boru Hattı bu otoyolda sadece birinci şerit. Türkiye'de bu enerji oto yolunda ikinci – üçüncü şeritlerin de açılması gündeme gelecek. Bu nedenle yeni anlaşmalarda dikkatli olmak lazım. Dikkat etmediğimiz detaylar geleceğe yönelik olarak milyarlarca dolar zarara neden olabiliyor" değerlendirmesinde bulundu.
KOL KIRILIR YEN İÇİNDE KALIR AMA
Toplantının ardından soruları da yanıtlayan İbrahim Palaz, Türkiye'nin tek taraflı bu anlaşma şartlarını sineye çektiğini ve şimdiye kadar anlaşma yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve bundan sonra da yerine getirmeye devam edeceğinin altını çizerek belirterek " Şimdiye kadar hiç konuşmadık ve ağzımızı kapalı tuttuk. Kol kırılır yen içinde kalır dedik. Ancak kırılan ve yen içinde kalan bizim kolumuz.Bu anlaşma şartlarının yarattığı durum vahim. Türkiye hiçbir zaman tehdit ve şantaja başvurmaz. Bunu ima bile etmez.Sorunu hukuki yollarla
arama çabamız sürecek, bu konuda umudumuzu da korumak istiyoruz" dedi.'Türkiye anlaşmaya uymazsa ne olur' şeklindeki bir soruya Palaz " Türkiye'nin uluslararası yükümlülükleri var. Anlaşmayı bozması söz konusu değil. Biz doğruluğumuzu ve haklılığımızı doğru yollarla, hukuki yollarla kanıtlamak ve soruna çözüm bulmak istiyoruz" dedi.
HUKUKA İNANIYORUZ
Botaş tarafı olarak müzakere kapısını kapatmadıklarını ifade eden İbrahim Palaz, Türkiye'nin sorunun çözümünü hukuki yollardan aramaya devam edeceğini vurgulayarak " BTC Boru Hattı dünyada en önemli
petrol boru hatlarından biri. Ancak böyle bir sözleşme dünyanın hiçbir yerinde yok. BIL Uluslar arası standartlarda işletmecilik örneğini sergilemektedir. Ancak tek taraflı şartlar nedeniyle BIL finansal olarak zarardadır ve daha da zarar edecektir.Bu sürdürülebilir değildir. BIL finansal sorunlarını hukuki yollarla çözecektir ve operasyonel performansını hiçbir zaman aksatmayacaktır" dedi.
RAKİP DEĞİL PARTNER KURULUŞUZ
BTC Türkiye Operasyonları Genel Müdürü Şölen Karavelioğlu da bu durumun şu an için tahkimde olduğunu belirterek konuyla ilgili fazla yorum yapamayacaklarını ve tahkim sonucunu beklediklerini söyledi. Karavelioğlu, "BIL ile BTC
rakip değil, partner kuruluştur. Bizim taraftan bakıldığında resim tam olarak böyle görünmüyor. Ancak konu şu aşamada tahkimde bulunduğu için fazla detaylara giremiyoruz. BIL ile görüşmelerimiz sürüyor ve sorunun bir çözüme kavuşması bizim de dileğimiz" diye konuştu. Karavelioğlu, BTC'nin sadece işletme ücreti ödemediğini, hatla ilgili olarak Hazine'ye vergi geliri de sağladığını belirterek " BU aşamada zarar BIL için söz konusu olabilir, ancak Türkiye'nin toplam kazancı olarak meseleye bakmak lazım" ifadesini kullandı.
SAYILARLA BTC BORU HATTI
Şölen Karavelioğlu, toplam 1768 kilometre olan ve 1076 kilometresi Türkiye üzerinden BTC'nin coğrafi koşulları nedeniyle çok zorlu bir parkuru olduğunu vurguladı.
Karavelioğlu toplantıda BTC hakkında şu bilgileri verdi:
BTC'den ilk ham petrol Ceyhan'a
Mayıs 2006'da ulaştı ve ilk
tanker sevkiyatı da Haziran 2006'da İtalya'ya yapıldı.
Hattın ilk operasyona geçtiği 2006'dan bu yana toplam 1 miyar 157 milyon varil ham petrol Ceyhan üzerinden dünya pazarlarına pazarlandı.
Hattın açıldığı tarihte günde 1 milyon varil olan
taşıma kapasitesi 2009 itibariyle 1.2 milyon varile çıktı.
BTC Boru Hattı'nda 2010 yılında iki önemli kilometre taşı gerçekleşti ve 13
Eylül 2010'da 1 milyarıncı varil ham petrole ulaşıldı.
21 Temmuz 2010 tarihinde en yüksek akış hızı yakalanarak günlük 1 milyon 57 bin varile ulaşıldı.
Şu anda ortalama günlük 800 bin varil taşınıyor.
Günlük 83 milyon varil olan dünya petrol üretiminin yüzde 1'i BTC'den geçiyor.
Türkiye BTC ve boğazlarla dünya petrol ihtiyacının yüzde 4'ünü karşılıyor.
BTC sürdürülebilirlik politikasına uygun olarak Toplumsal
Yatırım Programı ve Bölgesel
kalkınma Girişimi kapsamında Türkiye'de 2006'dan bu yana 35 milyon dolar yatırım yaptı.