Diyarbakır'da
Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ile Demokratik Toplum Kongresi'ne (DTK) yakın
sivil toplum kuruluşları, ortak bir açıklama yaparak hükümete
çağrıda bulundu.
Diyarbakır'ın etkin STK'larından ticaret ve sanayi odası, baro başkanlığı ile iş adamı dernekleri, 'iki tarafa da çağrı yapılsın önerisinin kabul görmemesi' üzerine
imzalarını geri çekmişti.
Diyarbakır Konukevi önünde bir araya gelen STK'lar adına açıklamayı İHD Diyarbakır Şube Sekreteri Raci Bilici yaptı. Açıklamada,
Kürt sorununun çözülmeyişinden dolayı ülkenin bugün en sıkıntılı anlarını yaşadığını önü sürüldü. Bilici, hükümetin
açılım politikalarının sadece bir oyalama ve sorunu çözüyormuş gibi yapıp yanılsamalar yayma amacından öteye gitmediğini iddia etti.
Bilici, "Kürt sorunun çözülmemesi nedeni ile ülkemiz bugün en sıkıntılı anlarını yaşamaktadır. Sorunun çözülmesi için, biz STK'ların çağrısına olumlu
yanıt veren
PKK, 2010 Haziran ayında tek taraflı
ateşkes ilan etti. Aradan geçen bu süre içinde ateşkes karşılığını bulamadığından bugün yine çatışmaların eşiğine geldiğimizi üzülerek ifade etmek durumundayız. Oysaki süresiz ateşkesin ilan edildiği 2010
Ağustos ayında bölgenin 693 sivil toplum kuruluşu bu duruma dikkat çekmiş, devletin ve hükümetin bu ateşkese olumlu ve çözüm içeren yanıtlar vermesi gerektiğini önemle vurgulamıştık. Ancak askeri ve siyasi operasyonlar devam etmiştir. Açılım politikaları sadece bir oyalama ve sorunu çözüyormuş gibi yapıp yanılsamalar yayma amacından öteye gidememiştir." diye konuştu.
Bilici, şunları dile getirdi: "Barış için önemli fırsatların yakalandığı bu dönemd
e devlet yetkilileri sorunun tarafları ile doğrudan temasta olmasına rağmen bunun kalıcı bir barışa dönüşmemesi de ayrıca bizleri derin endişeye sevk etmektedir. Kürt sorununun çözümü konusunda etkin bir role sahip olduğu kamuoyunca kabul edilen Abdullah Öcalan'ın bu rolünü yerine getirebilmesi için önündeki engellerin kaldırılması ve uygun koşullar hazırlanarak bir evde tutulması sağlanmalıdır. Bu adım hem süreci kolaylaştıracak bir etmen hem de çözüme dair bir iyi niyet göstergesi olarak değerlendirileceği kanaatindeyiz. Sivil toplum örgütleri olarak, Kürt sorununun çözümü için devletin ve hükümetin acilen kamuoyunu rahatlatacak diyalogdan müzakere sürecine adım atmasını bekliyoruz. Bu sebeple biz bu kentin sivil toplum örgütleri olarak önümüzdeki sürecin kardeşliğin ve barışın başlangıcı olmasını diliyoruz."
Raci Bilici, "Bazı STK'larla fikir ayrılığı yaşadınız, neler söyleyeceksiniz?" şeklinde bir soru üzerine "Fikir ayrılığı yok." cevabını verdi. Bir gazetecinin Diyarbakır'daki
iş dünyası, baro ve ticaret odası gibi kurumlarının imzasını çektiğini hatırlatması üzerine Bilici, "Yönetim kurulları burada." dedi.
Açıklamaya imza atmayan STK'lar, Bilici'nin açıklamasının aksine kesinlikle metne imza atmadıklarını ve
yönetimden hiçbirini açıklamanın yapılacağı yere göndermediklerini dile getirdi.
Diyarbakır'da üç gündür ortak metinle ilgili tartışmalar yaşanıyordu. Diyarbakır
Barosu,
Mazlum-Der, Diyarbakır
Ticaret ve
Sanayi Odası ve
Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği ortak metinden imzalarını çekmişlerdi. Önceki gün Diyarbakır Ticaret Odası Başkanı
Galip Ensarioğlu, "Üslupta anlaşamadık." derken, Diyarbakır
Baro Başkanı Av.
Emin Aktar, "Bir metin hazırlanmıştı ve imzalamamız istendi. Biz bunu kabul etmedik ve uzlaşamadık." şeklinde açıklama yapmıştı.