Rahmi Cinokur - Yaşadıkları yerlerde iş bulmakta sıkıntı çeken, pek çok dar gelirli
aile, geçici olarak
iş imkanı buldukları yerlere göç ediyorlar.
Edirne'nin
Meriç ilçesinde yaşayan pek çok ailede kendilerine uygun iş bulamayınca, yaşadıkları ilçeye 1 buçuk saat uzaklıktaki Havsa ilçesine bağlı Üyüklütatar köyüne geçici
işçi olarak çalışmaya geldi. Köy çıkışındaki boş bir araziye çadır kurarak buraya yerleşen 20'ye yakın aile, köyde
ürün toplamadan,
ahır temizliğine, çobanlıktan, ırgatlığa bir çok iş kolunda mevsimlik olarak çalışıyor.
Mevsimlik işçilerden Eray Filiz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Edirne'nin Meriç ilçesinde ikamet ettiklerini, bölgelerinde iş sahası olmadığı için mevsimlik işçi olarak Üyüklütatar köyüne çalışmaya geldiklerini söyledi.
Yılın yarısını yaşadıkları yerlerden uzakta, ''gurbette'' geçirdiklerinden yakınan Filiz, ''Yaşadığımız yerleri iş için terk ediyoruz. Edirne'nin ilçelerinde, köylerinde iş bakıyoruz. İş çıkarsa kimi arkadaşımız
hayvan bakıyor, kimi arkadaşımız ürün toplamaya gidiyor. Gelip geçici olarak karın tokluğuna çalışıyoruz. Bazı arkadaşların evi yok. Evi olmadığı içinde kışı da çadırda geçiriyor. Devletimiz buna bir çözüm bulsun. Devletimizden
yardım bekliyoruz. Başka bir isteğimiz yok. Devletimiz bize bir iş göstersin, çalışalım.
Ekmek parası için köy köy dolaşıyoruz'' dedi.
-ÇOCUKLARINI OKUTMAK İSTİYORLAR
Ekonomik gücü olmadığı için 8. sınıfa kadar okuttuğu çocuğunu, liseye gönderemediğini anlatan Filiz, çocuğunu imkan olursa okutmak istediğini belirtti.
Fatma Filiz ise, iş imkanlarının yaratılmasını ve artık
göçebe hayatı sürmek istemediklerini ifade ederek, ''Bundan sonrasını okutamadım. Tayyip Baba sana sesleniyorum. Ne olursun bir iş aç. Meriç'e fabrikalar kur. Eşime sigortalı iş ver. Bıktık bu köy işlerinden. Kendim hastayım.
Yeşil kart verdin
Allah razı olsun. bir de ekmek ver bize. Eşimin alacağı 20 lira ile evimi mi geçindireceğim yoksa yağ mı, un mu alacağım, çocuğumu mu okutacağım?'' diye konuştu.
-ZORLU YAŞAMLAR
Meriç ilçesinden Üyüklütatar köyüne çalışmaya gelerek, çadırda yaşayan Recep Öz de, çadırda yaşamanın zor olduğunu ifade ederek, kalıcı bir işte çalışmak istediklerini belirtti.
Biri cezaevinde 8 çocuk
babası Öz, yılın altı ayını, yerlerini yurtlarını terk ederek, gurbetlerde karın tokluğuna çalışmak zorunda kaldıklarını anlattı.
Çadır komşularına kaval çalarak, çekilen sıkıntıları müziğe döktüğünü de söyleyen Recep Öz, ''Ben yaşımı aldım, 60 yaşına yaklaştım. Kendim için değil de çocuklarım için iyi bir gelecek istiyorum. Devletimiz bize sahip çıksın'' dedi.
(RC-BAR-OSM)16.09.2011 12:17:57