Halkın Avukatları Platformu Sözcüsü Avukat Süleyman Küçüksucu,
Genelkurmay Başkanlığı'nın
Balyoz Davası ile ilgili açıklamasına tepki gösterdi. Genelkurmay'ın amiri konumundaki Başbakanlığın bu tür açıklamalar karşısında gerekeni yapması gerektiğini belirten Küçüksucu, "Aklına gelenin başıbozuk bir görüntü içinde kendi görev alanı dışında beyanatlar vermesine engel olunmalıdır. Bu
personel görevden alınmalıdır." dedi.
Halkın Avukatları Platformu üyeleri
Konya Bera Otelde bir toplantı düzenledi. Toplantıda konuşan
platform sözcüsü Süleyman Küçüksucu, Balyoz ve
Ergenekon davalarının medya marifetiyle örtülmeye çalışıldığını belirtti.
Ergenekon,
Kafes ve Balyoz davalarının
Cumhuriyet tarihinin en önemli davarları olduğunu vurgulayan Avukat Küçüksucu, "Biz ülkenin kanlı ve karanlık yakın tarihini aydınlatacağını düşündüğümüz bu davaların herhangi bir etkiye maruz kalmadan karara bağlanmasını istiyoruz.
Başbakanlık, Genelkurmay'ın amiri olması hasebiyle bu tür açıklamalar karşısında gerekeni yapmalıdır. Aklına gelenin başıbozuk bir görüntü içinde kendi görev alanı dışında beyanatlar vermesine engel olunmalıdır. Bu personel görevden alınmalıdır." dedi.
Küçüksucu, Genelkurmay'ın yargı kararına saygı duyması gerektiğini vurguladı. Denge
Hukukçular Derneği Başkanı Avukat Erhan
Şahin ise Genelkurmay'ın açıklamalarını hukuk devleti adına bir talihsizlik olarak değerlendirdi. Şahin, Genelkurmay açıklamasının Ergenokun soruşturması kapsamında adı ön plana çıkan
Zekeriya Öz'ün bu yetkisinin kaldırılarak terfian başsavcı vekilliğine atanmasından hemen sonra yapılmasının dikkat
çekici olduğunu bildirdi. Siyasiler v
e devlet kurumlarında yapılan bir
takım sorumsuz açıklamaların yargıyı
baskı altına aldığının altını çizen Şahin, "
Yargı sağlıklı bir şekilde yürütülmek zorundadır. Buna kimse müdahale etmemelidir. Oynanan oyunların farkında olan halkımız yüzyılın davaları hakkında yapılan sulandırma çalışmaları ve propagandayı gayet iyi görmektedir." diye konuştu.
Şahin ayrıca, TSK personeli olmak, hakim olmak,
avukat olmak veya
profesör olmanın kimseyi
adalet önünde avantajlı konuma getirmeyeceğini sözlerine ekledi.