2011 - Tatvan Devlet Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Oktay Olmuşçelik, aşırı sıcak ve yüksek nem miktarının, bir çok kişi için risk oluşturduğunu, bu yüzden acil servise kardiyovasküler hastalıklardan dolayı başvuran hasta sayısında, artış yaşandığını söyledi. Dr. Olmuşçelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aşırı sıcak ve yüksek nem miktarının özellikle 4 yaşından küçük çocuklar ile 65 yaşın üstündeki kişileri daha çok etkilediğini söyledi. Acil servise başvuran hastaların yüzde 10–15'lik kısmının hazır yiyecek, sıcak ve nemden çabuk etkilenen kişilerden oluştuğunu bildiren Olmuşçelik, şunları ifade etti: ''Vatandaşlar güneşin etkili olduğu saatlerde dışarıya çıkmamalı. Hava sıcaklığının artması kalp damar sistemi üzerinde olumsuz etkilere yol açar. Dolaşım sisteminde meydana gelen değişiklikler, etkilenen bölgeye göre rahatsızlıklarla kendini gösterir. Bu nedenle inme, kalp krizi, kalp yetersizliği, varisler, ayak bileği ödemi (şişlik) aşırı sıcaklarda daha sık karşılaşılan sağlık problemleridir. Sıcak havalar, kalp hastaları ve felçli hastalarda hastalıklarının artmasına neden olur. Sıcak hava, aterosklerozu (damar sertliği), diyabet (şeker) hastalığı gibi damar hastalıklarına yol açan kronik hastalıkları olan kişilerde, kalp ve beyin damarları üzerinde olumsuz etkiye yol açar.'' -''SICAK ÇARPMASINA DİKKAT'' Sıcak çarpmasına da ayrıca dikkat edilmesi gerektiğini bildiren Olmuşçelik, sıcak çarpan kişinin hızla tıbbi yardım alınması gerektiğini dile getirdi. Dr. Olmuşçelik, sözlerine şöyle devam etti: ''Normal şartlarda terin vücut yüzeyinden buharlaşması sonucu vücudumuzu soğuk tutar. Ancak aşırı sıcak havalarda, hava sıcaklığı 35 dereceden 40'lara doğru artmaya başladığında bu mekanizma yeterli olamamaya başlar, vücut iç sıcaklığı da artar, baş ağrısı, sersemlik hissi, kaslarda kramplar görülebilir. Sıcak çarpması olarak tanımlanan bu durum belirtilerin sinsice başlaması ve tablonun hızla ilerlemesi nedeniyle tehlikelidir. Aşırı sıcaklara kusma ve ishal gibi su kaybını arttıran hastalıkların eşlik etmesi, sıvı kaybını (dehidratasyon) ciddileştirir. Bu durumda sıcak çarpması daha çabuk gelişir. Eşlik eden kalp, damar, böbrek hastalıkları veya diyabet bu tabloyu daha da çabuklaştırır ve ağırlaştırır.'' Sıcak çarpmasının üç ana belirtisinin olduğunu, bunların çok yüksek ateş (41ºC dereceden fazla), terleyememe ve komaya kadar giden sinir sistemi bozuklukları olduğunu açıklayan Olmuşçelik, kuvvetli ve hızlanmış nabız, ruhsal durum bozuklukları, uyumsuzluk, baş ağrısı, sersemlik, yürümede zorlanma, konfüzyon veya bilinç kaybı, zonklayıcı tarzda baş ağrısı, bulantı ve kusmanın sıcak çarpmalarında görülebileceğini bildirdi. Olmuşçelik, şunları ifade etti: ''İleri evrelerde bilinç yitimi de olabilir. İlerlemiş sıcak çarpması çok tehlikelidir. Tedavi edilse bile hastaların yüzde 20'si ölür. İyileşenlerin sinir sistemlerinde kalıcı hasar oluşabilir. Denge ve hareket uyumlarının normale dönmesiyse aylar alır. Ama ilk belirtide tanı konur ve tedaviye bilinç kaybından önce başlanırsa, iyileşme şansı yüksektir. Günde en az 8-10 bardak su içmek, alkol ve kafein tüketimini kısıtlamak, sıcak havada ağır iş yapmaktan mümkün olduğunca kaçınmak, anti histaminik içeren alerji ilaçları ve idrar söktürücü ilaçları sıcak çarpmasına yatkınlığı arttıracağı için mutlaka doktora sorarak, kontrollü bir şekilde kullanarak sıcak çarpmasının önüne geçilebilir. Vücudun kendisini soğuk tutabilmesini kolaylaştırabilmek için keten gibi gevşek dokumalı, hafif kumaşlarla üretilmiş bol ve açık renk giysiler tercih edilmeli, açık havada bulunanlar mutlaka şapka ve gözlük kullanmalı, güneşten korunabilmek için yüksek koruma faktörlü kremler mutlaka dışarıya çıkmadan 20-30 dakika önce sürülmelidir.'' Özellikle kalp hastalarının serin ortamlarda bulunması gerektiğini bildiren Olmuşçelik, buna dikkat edilmemesi halinde üzücü sonuçlarla karşılaşılabileceğini sözlerine ekledi. (SER-BRN-MHD)05.08.2011 13:33:23