Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç, Türk
Ceza Kanunu'nda 6 maddelik değişiklik yapılacağını belirterek, "Bu taslakta özel hayatın gizliliğinin korunmasında
gizlilik ilkesi ihlali, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs konularında yeni düzenlemeler getireceğiz." dedi.
Yapacakları çalışmanın iki ana noktası olduğunu ifade eden Arınç, "Birisi, özel hayatımıza yapılan müdahaleleri daha ağır cezalarla yaptırıma bağlamak ama gazeteci, basın mensuplarının yaptığı haberler ve haberlerle ilgili bilginin ifşa edilmesi gibi konularda ceza unsurlarını azaltarak, bugün haklarında açılan binden fazla davayı belki onların lehine daha iyi sonuca ulaştırmak çabasındayız. Sanırım, önümüzdeki günlerde Meclis'ten geçiririz." diye konuştu.
Devam eden
Ergenekon davası ile ilgili olarak bir medya kuruluşunda aramalar yapıldığını, bazı gazetecilerin de bazı suçlamalar neticesinde tutuklandığına değinen Arınç, şunları ifade etti:
"Bazı çevreler 'vay nasıl bir medya kuruluşuna
baskın yapıldı' diyerek ortalığı ayağa kaldırmak istedi. Hatta bir siyasi parti lideri de medya kuruluşu sahibi hakkında methiyeler dizdi. Sonra ortaya başka ilişkiler ağı başka hesaplar, başka komplolar ve hesaplar çıktı. Kimlerin bu oyunlar içinde yer aldığı ortaya çıktı, tüm kamuoyu bunu biliyor. Bu ilişkilerin deşifre edilmesinden sonra hiçbiriniz tutuklandığı sırada hakkında Yalçın Kaya benzetmesi yaptığı parti liderinin bir açıklama yaptığını duydunuz mu? Şimdi de bir başka
gürültü koparılmaktadır. Basılmamış kitaba baskın olur mu diye bunların faturası da sürekli hükümete çıkarılmakta. Biz hükümet olarak, elbette basılmamış kitabın toplatılmasına, basın mensuplarının tutuklanmasına rıza göstermeyiz. Buna üzülürüz ve endişe duyarız. Ama bunlar tamamen
mahkeme kararına bağlı, yargısal tasarruflardır. Hatta itirazları toptan reddeden bir
mahkeme kararı bulunmaktadır. Söz söyleme imkanımızın olmadığını düşünüyoruz. Olaya üzülmek başka şey, yargının kararına karşı çıkmak veya alkışlamak başka şeydir."