Trabzon Bölge İdare Mahkemesi,
Rize İdare Mahkemesinin verdiği ''Trabzon
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunca Rize'nin Fındıklı ilçesi Arılı Vadisi'nin sit alanı ilan edilmesi kararının yürütmesini durdurma kararı''nı iptal etti.
Fındıklı'da, bazı yöre sakinlerinin Arılı Vadisi'nin
doğal sit alanı olarak
tescil edilmesi için Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kuruluna yaptığı başvuru sonucunda vadi, 18
Şubat 2010 tarihinde 1. ve 3. derece doğal sit alanı olarak tescil edilmişti. Vadide
hidroelektrik santrali (HES) yapmak isteyen şirketler, kararın kaldırılması için Rize İdare Mahkemesine
dava açmışlardı. Dava sonucunda 16 Şubat 2011 tarihinde
mahkeme, vadinin sit alanı ilan edilmesi kararının yürütmesini durdurmuştu.
Bunun üzerine Fındıklı Derelerini Koruma Platformu üyeleri, Rize İdare Mahkemesinin verdiği yürütmenin durdurulması kararının iptali için üst mahkeme olan Trabzon Bölge İdare Mahkemesine başvurdu. Trabzon Bölge İdare Mahkemesi de Rize İdare Mahkemesinin, vadinin sit alanı olarak ilan edilmesi konusundaki yürütmenin durdurulması kararını iptal etti.
Böylece Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun verdiği karar doğrultusunda, Arılı Vadisi'nin sit alanı olma özelliği korunmuş oldu.
Fındıklı Dereleri Koruma Platformu Sözcüsü Hüseyin Acar, gazetecilere yaptığı açıklamada, Rize İdare Mahkemesinin verdiği Arılı Vadisi'nin sit alanı olarak ilan edilmesi kararının yürütmesini durdurma kararına karşı, bir üst mahkeme olan Trabzon İdare Mahkemesine dava açtıklarını anlattı.
-ARILI VADİSİNİN SİT ALANI ÖZELLİĞİ DEVAM EDİYOR-
Rize İdare Mahkemesinin verdiği karar öncesinde yapılan keşfin
Aralık ayında yapıldığını, bu mevsimde
bölgenin karla kaplı olduğunu ifade eden Acar, ''Bu nedenle bölgede sınırlı inceleme yapılabildi. Mahkeme,
keşif tarihindeki olumsuz hava koşuları, ilgili alana ulaşılamama gibi nedenlerden dolayı yeterli inceleme yapamadı, yürütmenin durdurulması kararının bu nedenle alındığını düşünüp bir üst mahkemeye başvurduk. Mahkeme de bizi haklı buldu. Şu anda vadimizin sit alanı özelliği devam ediyor'' dedi.
HES'lere karşı yürüttükleri mücadele hakkını Anayasa'dan aldıklarını kaydeden Acar, ''
Çevreyi doğal haliyle korumak, çevre sorunlarını azaltmak ve
yaşam alanlarını korumanın insanlara Anayasanın vermiş olduğu bir görevdir. Bu görevimizi de yaklaşık beş yıldır sürdürüyoruz'' diye konuştu.
Acar, sadece Arılı Vadisi'nde 13 HES projesi bulunduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
''Rize'de 70'e yakın, Doğu Karadeniz'de 700,
Türkiye genelinde ise 2 bin 300 civarında HES projesi var. Ayrıca 2 bin 100 de mikro HES projesi gündemde. Yani
ülke genelinde 4 bin 300 HES projesi ile karşı karşıyayız. Amacın enerji olduğu söyleniyor. Türkiye'deki bütün HES'ler yapılsa ve tam kapasite ile çalışsalar bile ancak ülke enerjisinin yüzde 2'si karşılanır. Bunu bilim adamları söylüyor. Sivil
toplum örgütleri ve vatandaşların verdiği destekle mücadele gücümüz artıyor. Mücadelemizi hukuk çerçevesinde sürdüreceğiz.''
(ZK-HS-TB-İC)09.06.2011 18:29:44