Ankara'da geçen hafta yaşanan
kundaklama olayında,
araç sahibinin
ODTÜ Öğrenci Konseyi Başkanı Ahmet
Kerem Güler olduğu anlaşıldı. Güler, bugün YÖK Başkanı Yusuf
Ziya Özcan'ın daveti üzerine YÖK'e gitti.
Özcan ile görüşen Güler, çıkışta gazetecilere açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün davetine katılmasının ardından, bazı gerginlikler yaşandığını belirten Güler, can güvenliğinden endişe ettiğini, koruma talep edeceklerini söyledi.
ODTÜ
Öğrenci Konseyi Başkanı Ahmet Kerem Güler, YÖK Başkanı Özcan ile görüşmesinin ardından, Öğrenci Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Alper Yasin Altınel ile basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Güler, "YÖK Başkanı'nın meseleyi bu kadar sahiplenmesine ve devletin ilgili organlarını harekete geçirmesini, YÖK Başkanı tarafından bir öğrenci konseyi başkanının bu kadar çok sahiplenilmesi bizim açımızdan çok sevindirici olmuştur." diye konuştu.
Öğrenci konseylerinin başkanlarının, demokratik seçimlerle iş başına geldiğini söyleyen Güler, "Özellikle ODTÜ'de göreve geldiğimizden itibaren demokratik seçimlerle iş başına gelen öğrenci konseyine karşı saldırılar yapılmıştır. Bunlar
linç girişimine kadar varan saldırılardır." dedi. Öğrencilerin taleplerini meşru zeminlerde ilettiklerini, bunun asli görevleri olduğunu söyleyen Güler, bundan sonra da iletmeye devam edeceklerini aktardı.
"SUÇUNU İTİRAF EDEN KİŞİ NASIL OLUYOR DA SAVCI TARAFINDAN BIRAKILIYOR?"
Güler, aracının kundaklanması olayının üzerinde bıraktığı etkiyi, 'tüylerimi diken diken etti' sözleriyle anlattı. Olayın, geçen hafta Perşembeyi Cuma'ya bağlayan gece, sabaha karşı 04.00'de gerçekleştiğini kaydeden Güler, şöyle devam etti: "Benim aracım ve ODTÜ Genç Girişimciler Topluluğu'ndan Mehmet Ertekin'in aracı, benzin dökülerek kundaklandı. Olay, yargı sürecinde. Yapan kişi yakalandı, ancak herhangi bir bağlantısı var mı yok mu, bu konuda bilgim yok. Ancak buradan Türk adaletine seslenmek istiyorum. İki tane
araba kundaklayan, suçunu kabul eden, kendisinin yaptığını söyleyen bir kişi, nasıl oluyor da ertesi gün, (ben
hukukçu değilim, sadece vatandaş olarak cevabını istiyorum)
mahkeme karşısına çıkmadan,
nöbetçi mahkemenin önüne çıkmadan, hakim karşısına çıkmadan, savcı tarafından bırakılıyor, salıveriliyor?"
Bu kişinin şu anda dışarıda olduğunu söyleyen Güler, "Hala bizim aramızda dolaşmaya devam etmekte." dedi. Güler, ailelerinin de yaşananlardan ötürü diken üstünde olduğunu belirtti. Güler, olayın sebebinin,
soruşturma sonunda ortaya çıkacağını dile getirdi.
Yaşananların, herhangi bir
terör olayı ile bağlantılı olup olmadığını bilmediğini söyleyen Güler, "Ancak ODTÜ'de bundan önce de çok olaylar yaşandı. En son bana karşı bir linç girişimi var. Buradan da Sayın Rektörümüzün bu tarz meselelere daha ilgili alakalı, çoğunluk ODTÜ öğrencisinin menfaatini koruyacak şekilde davranmasını bekliyorum, davranacağından da şüphem yoktur. " diye konuştu.
"ÖLÜMLE TEHDİT MESAJLARI ALDIK"
Güler, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. "Olayı gerçekleştiren kişi de ODTÜ'den mi?" şeklindeki soru üzerine Güler, "ODTÜ İktisat birinci
sınıf öğrencisi, ancak beş senedir birinci sınıfın birinci döneminde." cevabını verdi.
Güler, daha önce tehdit alıp almadığı konusunda, söz konusu kişi tarafından konseyde yolsuzluk yapıldığı gibi 'gerçek olmayan' bir
takım ithamlarda bulunulduğunu söyledi. Şahsın, kendisi ve arkadaşlarına
küfür ettiğini, ölümle tehdit mesajları gönderdiğini anlatan Güler, "Kendisinin de silahlı olduğunu öğrendik. Gecenin 4'ünde de evimizin önünde iki arabayı kundaklamışlar. Bunların önünün kesilmesi gerektiğini düşünüyorum." dedi.
"CAN GÜVENLİĞİMDEN ENDİŞE EDİYORUM"
Can güvenliğinden endişe ettiğini belirten Güler, koruma talep edeceklerini dile getirdi. Öğrenci Konseyi Başkanlığını bırakmayacağını aktaran Güler, "Meşru zeminde öğrenci hak ve taleplerini gerekli yerlere iletmeye davam etmezsek, tüm olaylar için söylüyorum, değişik yapılanmaların öğrencilerimizi haklı taleplerini onların kucağına bırakmayacağız." şeklinde konuştu.
Bir soru üzerine, daha önceki linç girişiminin Köşk'e gittikleri için yaşandığını söyleyen Güler, kundaklamayı yapanla aynı kişiler olup olmadığı bilgisine ise sahip olmadığını dile getirdi.
"Cumhurbaşkanı ile görüşmeden önce de saldırılara maruz kalıyor muydunuz?" sorusu üzerine Güler, şunları dile getirdi: "Köşk'e çıkmadan önce tehditler alıyordum. Çünkü, bu belli gruplar, bir
bildiri hazırlarlar her şeyi kendi kafalarına göre yazarlar ve onun altına da öğrenci konseyinin
imza atmasını istediler, Cumhurbaşkanının yanına gitmeden önce. Ben de imzalamayacağımı deklare ettim. Oradan başlayan bir gerginlik var."
"Bu kişiler bir
dernek,
platform adı altında örgütlüler mi?" sorusuna karşılık Güler, "Adlarını onlar açıklasın." cevabını verdi. Güler, olayın yaşandığı gece olanları şöyle anlattı:
"Uyumuyorduk, ayaktaydık. Çünkü o kişi bütün gece boyunca bizi ölümle tehdit mesajları gönderdi. O yüzden uyku halinde değildik. En son bir tehdit mesajı geldi. Daha sonra dışarıda polis araçlarının ışıklarını gördüm. Balkona çıktığımda arabaların ikisi de yanıyordu."