Devlet Bakanı ve Baş
bakan Yardımcısı Cemil Çiçek,
Türkiye'de haftanın yedi günü
siyaset konuşulduğunu belirterek, ''Allahınızı severseniz şu
pazar günü siyasetçileri televizyonlara çıkarmayın. 60 ülkeye ihracat yapan bu insanların başarılarını kamuoyuna tanıtın, bilim adamlarımızın başarılarını gündeme getirin'' dedi.
Bakan Çiçek, ITEC İnternational School, İncesu Gayrimenkul Danışmanlığı,
ARES Group ve
Ankara Genç İş Adamları Derneğinin ortaklaşa Rixos Otel'de düzenlediği ''Ankara'nın Markaları Zirvesi 2011''e katılarak bir konuşma yaptı.
Markalaşma açısından Ankara'da yapılan işlerin önemine işaret eden Çiçek, ''Ankara her geçen gün daha da önemli hale geliyor. Ankara bir
marka şehirdir. Siyasi başkent olarak tüm dünyada marka şehir haline geldi. Eskiden sınırlı sayıda ülkenin bildiği Ankara, bugün hepimizin, özellikle iş adamlarımızın gayretleriyle tüm dünyada bilinir hale geldi'' diye konuştu.
''Ankara siyaseten giderek markalaşıyor ama bu tek başına yetmez'' diye konuşan Çiçek, Ankara'yı mutlaka diğer alanlarda da markalaştırmak gerektiğini söyledi.
-''MARKA ŞEHİRLER YARATMAYA ÇALIŞIYORUZ''-
Ankara'yı ''marka şehir'' yapmaya çalıştıklarını ifade eden Çiçek, ''Son açıkladığımız Türkiye
2023 vizyonu çerçevesinde marka şehirler ifadesini ilk defa kullanarak, marka şehirler yaratmaya çalışıyoruz. İnşallah bunun içini iyi doldururuz'' dedi.
Cemil Çiçek, ''Türkiye
Cumhuriyeti Devleti'nin vatandaşları olarak şunu ifade etmeliyiz ki bizim Cumhuriyet olarak en büyük markamız
Atatürk'tür. Çünkü
bağımsızlık savaşının, tüm dünyadaki bağımsızlık savaşlarının ilham verici ismi olarak Ankara, Atatürk ile beraber daha da öne çıkabilir. Ayrıca hiçbir yerden
destek almaya gerek yok. Bu başlı başına Ankara'yı öne çıkarmaya, tanıtmaya yeter diye düşünüyorum'' diye konuştu.
Ankara'nın Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda başkent olması nedeniyle bir memur kenti, asker kenti, üniversite kenti olduğunu belirten Çiçek, ''Ancak Ankara'nın bir sanayi kenti olduğunun Ankaralının bile yeteri kadar bildiği kanaatinde değilim. Çünkü marka biraz da farkedilebilmek demektir. Doğrusunu isterseniz Ankara'da yaşayanlar, çok dar bir alan içinde günlük, aylık faaliyetlerini sürdürüyor. Ankara'da sanayi bölgelerinde yapılanları büyük ölçüde Ankaralı bilmiyor. Bu işleri yapanlar da Ankara'yı yeteri kadar tanıtamıyor'' dedi.
Meslek odalarının birlikte gayret etmesi gerektiğini belirten Çiçek, şöyle devam etti:
''
Sanayi işi ticaret odasını ilgilendirmiyor deyip kenara çekilmemeli, ticaret odası 'benim işim değil' diyerek işi sanayi odasına bırakmamalı. Bu manada ciddi bir eksikliğimiz var, markalaşma konusunda, bu işleri birlikte götürebilme konusunda. Evvela şu odalarımızı biraraya getirelim.
Emin olun, ay ve
güneş tutulması gibi senede bir defa bile gelmiyorlar. Bundan şikayetçiyim. Kendilerine de söylediğim için söylüyorum. Herkes ayrı bir galakside yaşıyor.
İkincisi, ben Ankara'nın milletvekiliyim, bakanıyım. Hala beni konusu ile ilgili ziyarete gelmeyen meslek odası başkanları var, yöneticileri var. Peki nasıl olacak siz orada, biz burada? Sonra bu toplantılar şikayetnameye dönüşüyor.''
-''BEN KAYNAĞI BULURUM''-
Her şehrin ve
sektörün
2023 vizyonunun bulunması gerektiğini dile getiren Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu
hedef önemli. Çünkü cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıl dönümü. Genellikle bir şeyin yapılamaması söz konusu olduğunda, 'efendim yeteri kadar destek yok, kaynak yok' denir. Sizi temin ederim, doğru işlerin yapılması noktasında ne kaynak sıkıntısı var ne de destek sıkıntısı var. Siz bir şeyi yapın, ben kaynağı bulurum. Ülkede kaynak da var, destek de var. Ama neyin nasıl yapılacağını çok iyi bilinmesi lazım. Bu destekler için ille de Türkiye bütçesi gerekmiyor. Biz bir çok konuda
Avrupa fonlarından istifade edebiliriz, gerekli projeler olmak kaydıyla.''
Ankara'da yapılacak pek çok konu olduğunu, bu hedeflere ulaşmak için iş dünyasının, odaların, siyasetin, devletin ve üniversitelerin biraraya gelmesi gerektiğini vurgulayan Çiçek, şöyle konuştu:
''Ben dedim ki, Allahınızı severseniz şu pazar günü siyasetçileri televizyonlara çıkarmayın. Çünkü haftanın yedi günü, yılın 365 günü siyaset konuşuyoruz. İçimiz dışımız siyaset oldu. Siyaset yapan bir insan olarak siyasetten şikayet eder hale geldim. Şu pazar günü milleti serbest bırakalım. Bu ülkede nelerin olduğunu göstermek adına gidin
Sincan Organize Sanayi Bölgesine,
İvedik, Ostim Sanayi bölgelerine. 60 ülkeye ihracat yapan bu insanların başarılarını kamuoyuna tanıtın, bilim adamlarımızın başarılarını gündeme getirin.
Maalesef sözümüz tutulmadı. En kolay bize ulaşılıyor, biz de her pazar çıkıyoruz ve yine de rahatsız etmeye devam ediyoruz. Eğer bunları doğru buluyorsanız, hiç olmazsa
tavsiye haline getirelim. Hiç olmazsa Ankara'dan yayın yapan televizyonlarımız benim gibi siyasetçiyi çıkarmak yerine 40 ülkeye ihracat yapan iş makineleri yapmış birilerini çıkaralım. Ben ülkenin böyle markalaşacağını düşünüyorum.''
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'e konuşmasının ardından günün anısına ve yaptığı çalışmalardan dolayı plaket takdim edildi.
Cemil Çiçek de daha sonra, bazı
özel sektör temsilcilerine plaket verdi, hatıra fotoğrafı çektirdi.
(SME-SEB)31.05.2011 15:47:46