Ankara Valiliği İl
Sağlık Müdürlüğü,
Türkiye'de günlük tuz tüketiminin 10-12 gram olarak belirlendiğini ancak günlük tuz tüketimini 5-6 gram ile sınırlamanın sağlık açısından önemli olduğunu bildirdi.
Ankara Valiliği İl
Sağlık Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, sağlıklı
yaşamanın kişilerin en
doğal hakkı,
halkın sağlığını korumanın ise devletin en önemli görevleri arasında olduğu, sağlığın bir toplumun gelişmesini ve kalkınmışlığını belirleyen en önemli unsurların başında geldiği belirtildi.
İl Sağlık Müdürlüğünün yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, anne ve çocuk ölümlerine yol açabilen sağlık problemlerinin çözümüne ve toplumun bu konuda bilinçlendirilmesine yönelik çalışmalar yürüttüğüne işaret edilen açıklamada, bu çalışmalardan birinin de Türkiye için önemli bir halk sağlığı sorunu olan iyot yetersizliği
hastalıklarının yol açtığı sağlık problemlerinin önlenmesi olduğu bildirildi.
Sorunun önlenmesinin hem kolay hem de
ucuz olduğuna dikkat çekilen açıklamada, ''Dünyada ve ülkemizde önlenmesi yolunda yapılan en önemli çalışma doğrudan tüketiciye sunulan, ince toz haline getirilmiş sofra tuzlarının iyotlanmasıdır. Tuzun iyotlanması tuzun renginde, tat ve kokusunda bir değişikliğe neden olmamaktadır'' ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, Türkiye'de günlük tuz tüketiminin 10-12 gram olarak belirlendiği ancak günlük tuz tüketimini 5-6 gram ile sınırlamanın sağlık açısından önemli olduğu vurgulandı.
-İYOT EKSİKLİĞİNDE NE OLUR?-
Söz konusu açıklamada, iyot eksikliğinin etkileri hakkında şu bilgilere yer verildi:
''
Bebeklerdeki etkileri:
Annedeki iyot eksikliği, düşüklere, ölü,
erken, düşük ağırlıklı doğumlara, bebeklerde
bağışıklık sistemi yetersizliğine, bebek ölümlerindeki artışa, doğumsal anomalilere,
guatr, hipotiroit,
sağırlık-dilsizlik, şaşılık,
felç gibi hastalıklara neden olur.
Bedensel ve zihinsel gelişime etkileri:
İyot eksikliğinin bebeklik çağından sonra da çocukların ve erişkinlerin beden ve
zeka gelişimini engelleyici etkileri vardır. Fiziksel gelişme geriliği, zihinsel fonksiyonlarda
baskılanma meydana gelir.
Okul ve iş yaşamında başarısızlıklara yol açar.
Endemik Guatr: İyot yetersizliğine karşı bir tepki olarak tiroit bezi aşırı bir şekilde büyür, bu duruma 'guatr' denir. Bazı ilerlemiş olgularda tiroit bezi o kadar büyük ki nefes borusuna baskı yapabilir.
Topluma etkileri: İyot eksikliğinden kaynaklı bu hastalıklar, bir toplumun gelişme ve ilerlemesini önleyici özelliktedir. Beden ve
zeka gelişimi geri kalmış bireylerden oluşan bir toplumun üretkenliği düşer, buna karşılık
bakım gerektiren hasta ve özürlülerin sayısı daha fazla olur.''
-İYOTLU TUZ NASIL SAKLANMALI VE KULLANILMALI?-
Açıklamada, ayrıca iyot yetersizliğine bağlı hastalıkları önlemede atılacak ilk adımın kişilerin günlük iyot alımlarını artırmak olduğu belirtildi.
İyodun genel olarak yüksek oranda
deniz ürünlerinde, daha az oranda süt, yumurta ve ette, çok az oranda
sebze ve meyvelerde bulunduğu bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
''İyotlu tuzun kullanımının artırılması kadar nasıl saklandığı ve nasıl kullanıldığı da çok önemlidir. Çünkü tuzda bulunan iyot gün ışığında, fazla nemde, yüksek sıcaklıkta azalmaktadır. Bunu önlemek için iyotlu tuz, renkli, kapaklı bir kapta veya
dolap içinde ışık almayacak şekilde saklanmalıdır. Saklandığı yer kuru olmalıdır. Tuz içinde bulunan iyodun yemek pişerken kaybolmaması için yemek ateşten indirilirken konulmalı veya sofrada yerken ilave edilmelidir.''
(ESA-SEM)31.05.2011 18:02:50