Ankara Barosu Başkanı
Metin Feyzioğlu,
Anayasa Mahkemesi'nin yapısına yönelik değişiklik tasarısının
ülke içinde yeni bir hak
arama yolu gibi gözüktüğünü ancak
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (
AİHM) yolunu fiilen kapatan bir çalışma olduğunu iddia etti.
Türkiye'de görev yapan 81 ilin Baro Başkanları
Ankara Barosu'nun davetlisi olarak Başkent'te toplandı.
Gölbaşı Sosyal Tesisleri'nde gerçekleştirilen buluşmaya Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu ev sahipliği yaptı. Türkiye
Barolar Birliği Başkanı
Vedat Ahsen Coşar'la birlikte 81 ilin baro başkanları verilen tanışma kokteylinde yer aldı. Kokteyl sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu,
Anayasa Mahkemesi'nin yapısının değiştirilmesine yönelik yapılan çalışmayı değerlendirdi. Tasarının yeni bir hak arama yolu gibi gözüktüğüne değinen Feyzioğlu, ancak yapılan çalışmanın AİHM yolunu kapattığını ileri sürdü.
Feyzioğlu şunları söyledi: "Vatandaş olarak şunu diyebiliriz. Ne güzel bana bir imkan daha çıktı. Yargıtay'da hakkımı alamadım, Danıştay'da hakkımı alamadım, Anayasa Mahkemesi'ne gittim fakat Danıştay'da korkunç bir iş yükünden bahsediyoruz, Yargıtay'da korkunç bir iş gücünden bahsediyoruz. Ve burada yüzlerce hakim çalışıyor ve yine de yetişemiyorlar. Peki bütün bunlar yukarıda tek
çatı altında Anayasa Mahkemesi hakiminin önüne geldiğinde. Demek ki Yargıtay'da 1 yıl bekliyorsa
dosya Anayasa Mahkemesi'nde 5 yıl bekleyecek 10 yıl bekleyecek. Peki ben ne zaman İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceğim de hakkımı alacağım? Eğer yaşar da sonunu görürsek belki 10 sene sonra. Dolayısıyla bu ilk bakışta ülke içinde yeni bir hak arama yolu gibi görünüyor ama AİHM yolunu fiilen ortadan kaldırıyor."
TBB BAŞKANI COŞAR: ŞİMDİ DEĞİL O ZAMAN UYARACAKLARDI
Türkiye Barolar Başkanı Vedat Ahsen Coşar ise gazetecilerin yargıdaki tahliyeleri sorması üzerine üç tane sitemi bulunduğunu ve bunlardan birinin avukatlar olarak kendilerine olduğunu kaydetti. Çok tartışılan
CMK 102. maddesini
eleştiri konusu yapmadıklarından yakındı. TBMM'ye de bir sitemde bulunan Coşar, tüm bu gelişmelerin olabileceğini öngördüklerini ve bu düzenlemeyi yürürlüğe koyarken daha dikkatli davranmaları gerektiğini savundu. Medyada yer alan yayınlarda yargıdaki tahliyeleri eleştiren hukukçulara da seslenen Coşar, "Şimdi değil o zaman uyaracaklardı." cevabını verdi.
Bir gazetecinin Haberal'ın
hastane odasındaki aramasına ilişkin soruya ise Coşar şöyle
cevap verdi: "Doğru değil. Hasta haklarına aykırı. Hasta hakları da
insan haklarının bir parçası. Doğru değil. Kapısının önünde
jandarma var. Zaten giriş çıkış
kontrol altında. Tutuklu kendisi. Oraya herhangi birisinin girmesi çıkması mümkün değil. Bence doğru değil, hoş değil. Ayrıca sağlığıyla ilgili ciddi sorunlar var ki
hastanede bulunuyor. O şekilde bir aramanın doğru olup olmadığı söylenmiş olması gerekiyor. Bence yanlış."