Nevşehir Valiliği tarafından
Almanya'ya göçün 50. yılı tanışma ve kaynaşma toplantısı düzenledi.
Nevşehir İl Emniyet Müdürlüğü'nün Nar beldesindeki Topuzluhan Sosyal Tesislerinde düzenlenen programa, Vali
Abdurrahman Savaş, İl Özel İdare Genel Sekreteri
Abdülkadir Tatar, Nevşehir Belediye Başkan Yardımcısı
Yücel Menekşe, İl
Milli Eğitim Müdürü
Harun Fatsa ile
Almanya'ya giden Türk vatandaşları ve aileleri katıldı.
Programda konuşan Vali Savaş, 1961 yılında Almanya'ya kitleler halinde yapılan ilk göçün Türk toplumu ve
Türkiye Cumhuriyeti açısından önemli olduğunu ifade ederek, 50 yıl önce yapılan göç ile
Avrupa'daki Türk varlığının güçlü bir şekilde oluşmaya başladığını ve gurbetçilerin çok önemli bir temsil görevini de başarıyla yerine getirdiğini kaydetti.
Almanya'ya giden ilk neslin Türk toplumunu iyi temsil etmeleri sonucunda bugünlere gelindiğini belirten Savaş konuşmasına şöyle devam etti:
''İlk gidenler, Türk milletini Avrupa'da çok iyi temsil eden bir Türk topluluğudur. Almanya'da 2. ve 3. kuşaklar itibariyle bir
takım sorunlar yaşamamıza rağmen çok değerli evlatlar yetiştirip Alman toplumu içinde her mesleği icra eden müteşebbis olarak,
işadamı düzeyinde saygın daha önce
işçi olarak giden ailelerden olup bünyesinde Alman işçi çalıştıran işyeri sahipleri olarak çok önemli bir mesafe kaydedilmiştir. Ayrıca Türkiye'nin
Avrupa Birliği entegrasyonu içinde çok önemli bir gücü ve etkisi vardır. Ülkemize, ilimize, çevrenize, akrabalarınıza sağladığınız katkılar için sizlere teşekkür ediyorum.''
Vali Savaş, daha sonra programda verilen yemeğin ardından misafirlere, Avanos'a özgü birer tabak
hediye etti.
Almanya'ya ilk giden kafilede yer alanlardan biri olan Nevşehir'in Avanos ilçesinden Selahattin Taşkıran (80), Almanya'ya 1962 yılında gidip, 22 yıl çalıştıktan sonra 1984 yılında döndüğünü ve çocuklarının hala orada olduğunu belirterek, ''Bizi çok iyi karşıladılar. Yeme, içme, yatma yerlerimizi hep hazırlamışlar. Burada görmediğimizi hakikaten orada gördük. Ama müthiş çalışırsan oralarda barınabilirsin, çalışırsan para kazanabilirsin ve memlekete faydan dokunur'' dedi.
Almanya'ya fakir olduğu için gittiğini ve gittiğine de değdiğini kaydeden Taşkıran, ''Almanya'ya gittiğime değdi. Çok fakirdik, fakir olmasak zaten gitmezdik. İşte 'gavura gidiyorsunuz, gavur olursunuz' dediler. Aileler arasında bunlar çok konuşuldu, ama orada çalıştıkça her şey iyiye gitti'' dedi.
Taşkıran, Almanya'ya daha rahat gidip gelebilmek için
yeşil pasaport istediklerini de söyledi.
Taşkıran'ın kızı olan ve hala Almanya'da yaşayan
Selma Erbek de, 2. kuşak olarak 16 yaşında gittiği Almanya'da 35 yıldır yaşadığını ve çocuklarının da orada eğitim görerek Almanya'da yaşadığını belirtti.
Artık kendilerini oranın bir parçası olarak gördüklerini ifade eden Erbek, ''Torunlarım var, kolay kolay da dönmeyi düşünmüyoruz. İlk gittiğimde zorlanmama rağmen dillerini öğrendim, alıştım ve artık biz de onlar gibi olduk'' dedi.
-''BİZİM ASKERDE OKUR YAZARLIĞI ÖĞRENMİŞ İNSANIMIZ AVRUPA'DA ŞAİR OLDU, YAZAR OLDU''-
Almanya'ya 39 yıl önce giden Mehmet Baş ise, 50 yıl önce ülkesinden kalkıp gurbete gidenlerin kendilerini ve değerlerini korumasını bildiğini söyledi.
Avrupa'ya giden Türk toplumu arasından birçok
şair ve yazar çıktığını belirten Baş, ''Bizim askerde okur yazarlığı öğrenmiş insanımız, Avrupa'da şair oldu, yazar oldu,
roman yazdı. Dert adamı söyletir. Bunun önemli bir sebebi vardı, bu da vatan aşkıydı, değerlerinin sevdasıydı. Ülkesinin ona yüklediği sorumluluklardı'' diye konuştu.
İlk giden neslin Almanya'da çok zorluklar çektiğini anımsatan Baş şunları kaydetti:
''Bir yumurta alabilmek için markete giden insanlarımız
tavuk gibi gıdaklamak zorunda kalıyorlardı. Şu anda 3'üncü, 4'üncü nesil orada ayağını yere bastıysa bu birinci nesil, eli öpülesi
altın nesilin eseridir. O insanlar orada sabırla zorluklara dayandı.
Almanya Türkiye'den öğretmen gelmesine müsaade etmiyor, din adamı gelmesine müsaade etmiyor, kendi kontrollerinde her şey. Türkçe'den uzak bir Türk toplumu olsun istiyorlar. Dünyanın neresinde var böyle bir insan hakkı,
demokrasi. Ama onlar gelip bizim ülkemizdeki onları ilgilendirmeyen, bilgilerinin olmadığı konularda ahkam kesip
insan hakları sorusu soruyorlar. Bizim yetkililerimiz de artık bunları görsünler.''
(MAS-YCL-ZB-MHD)23.07.2011 17:30:27