Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve
Hacı Bektaş Veli Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Osman Eğri,
Aleviliğin
ders kitaplarında yer almasının çoğunlukçu,
inanç,
ibadet ve kişisel özgürlüklere saygılı bir adım olduğunu belirterek, ''Bir Alevi ve bu alanda bir akademisyen olarak bu adımda emeği geçen dönemin
Devlet Bakanı Faruk Çelik'e, komisyonda görev alan Alevi dedelere, herkese teşekkür ediyorum'' dedi.
Prof. Dr. Eğri, bu eğitim-
öğretim yılından itibaren
ilköğretim 4. sınıftan lise son sınıfa kadar Din
Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitaplarında
Alevilik konusunun işlenecek olmasını AA muhabirine değerlendirdi.
Aleviliğin ders kitaplarında yer almasının oldukça olumlu bir adım olduğunu ifade eden Eğri, ''Bu, iyi niyetli,
Türkiye'nin şartlarını, tarihsel ve kültürel birikimini yansıtan bir adım'' ifadesini kullandı.
Bu durumun insanların demokratik hak ve taleplerine yönelik olduğunu dile getiren Eğri, ''Bu, çoğunlukçu, inanç, ibadet ve kişisel özgürlüklere saygılı bir adım. Bir Alevi ve bu alanda bir akademisyen olarak bu adımda emeği geçen dönemin Devlet Bakanı Faruk Çelik'e, komisyonda görev alan Alevi dedelere, herkese teşekkür ediyorum'' diye konuştu.
Aleviliğe ilişkin geçmişte yaşanan problemleri bilen bir akademisyen olarak değerlendirmede bulunduğunu vurgulayan Eğri, ''Türkiye'de insanların en büyük sorunu Aleviliğe ilişkin yeterince bilgi sahibi olmamaları ve bu durumun önyargı olarak davranışlarına yansıması'' dedi.
Ders kitaplarda Aleviliğin, Bektaşiliğin adabı,
uygulaması, terminolojisi ile
bağlama, semah ve tarihi şahsiyetlerin resimlerinin yer aldığını anlatan Eğri, ''Ders kitaplarındaki bilgilerin objektif olduğunu düşünüyorum. İlköğretim 4. sınıftan itibaren öğrenciler bu bilgilerle karşılaşacak. Bu pedagojik açıdan da önemli. Derli toplu bilgilerle karşılaşacaklar. Alevi öğrenciler kendi yol ve erkanlarını,
Sünni öğrenciler de Alevi arkadaşlarının yol ve erkanlarını bilecekler'' ifadelerini kullandı.
-''ALEVİLER ÇOK MEMNUN''-
Prof. Dr. Eğri, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde bu konunun yer almasının
İlahiyat Fakültelerinde de buna ilişkin
revizyon yaratacağına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Son zamanlarda koordinatörlüğünü yaptığım 13 farklı kitaptan oluşan Alevi Bektaşi Klasiklerini Türkiye Diyanet Vakfı'nın yayımlamasını, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bu konuda Alevi geleneğine, inancına ait kaynakları yaygınlaştırma konusundaki iyi niyeti olarak yorumluyorum.
Buna paralel olarak ders kitaplarına bu konunun girmesi, insanlarımızın bu bilgi boşluğunu dolduracaktır. Kitaplara giren bu bilgi ve başlıkları Alevi insanlar tespit etti,
Milli Eğitim Bakanlığı'nın onayıyla da kitaplar yayımlandı. Kitapları inceledim. İlköğretim 7. sınıfta okutulacak ''
İslam Düşüncesinde Yorumlar'' ünitesine doğrudan doğruya Alevi Bektaşilik eklenmiş. Burada cem, cem evi ve cemin çeşitlerinden bahsedilmesi, musahiplik ve gülbenkler ile Hızır ve
Muharrem orucunun anlatılması, geleneğin olduğu gibi yansıtılması açısından çok önemli. Hacı Bektaş Veli'nin, Hz. Ali'nin,
İmam Cafer Sadık'ın sözlerinin belli konuların içine serpiştirilmesi de önemli. Alevi vatandaşlar ve dedeler bu başlıkların ders kitaplarında yer almasından çok memnunlar. Bu, önemli bir adım. Bilgiler ve başlıklar sonraki dönemde revizyona tabi tutulabilir. Adımların değeri, öğrenciler bu kitapları okumaya, öğretmenler bunları anlatmaya başladıktan sonra oluşturacağı etki ile ölçülebilir.''
-''DEMOKRATİKLEŞMENİN ÖNEMLİ BİR İŞARETİ''-
Erikli Baba Kültür Derneği ve Cemevi Başkanı Avukat Metin Tarhan, Aleviliğin ders kitaplarına girmesinin, tanınması ve bilinmesi anlamında çok önemli olduğunu ifade etti.
Bu durumun Türkiye'de bu alanda son yıllarda yaşanan en önemli gelişme olduğunu vurgulayan Tarhan, ''Bu, demokratikleşmenin önemli bir işareti. Alevilik tarih boyunca baskıya maruz kalmış. Bunun sonucunda karşılıklı ön yargı ve ayrışmaya yol açacak bir noktaya gidilmiş. Devletin Aleviler ile ilgili adımlar atmış olması, Aleviler'in demokratik haklarının kazanılmasında önemli. Bunlar yeterli değil ama yine de olumlu. Aleviliğin daha geniş ve daha doğru şekilde ders kitaplarında yer alması gerekli. Bugün hazırlanan bilgilerde eksiklikler olabilir'' diye konuştu.
Cem evlerinin yasal statüye kavuşturulması gerektiğine de işaret eden Tarhan, şunları söyledi:
''Aleviliğin bilinmesi için akademik altyapı gerekli. Alevilik ile ilgili üniversitelerde bölümler açılması, bilimsel çalışmalar yapılması gerekir.
Panel, sempozyumlar düzenlenmeli. Devlet televizyon ve radyolarında aleviliğin tanıtılması gerekiyor. Çalıştaylar süresince de bu içerik gündeme geldi. Kitaplara giren bilgilerin tam olmasını istiyoruz. Bize göre bir adım atılmıştır, bu önemlidir ama eksiklikleri ve yetersizlikleri var. Önümüzdeki yıllarda bunların tamamlanabileceğini düşünüyoruz. Aleviliğin öğretilmesinin toplumsal barışa ve demokratikleşmeye
hizmet edeceğini düşünüyorum.''
(SVL-ÖME)09.09.2011 12:05:33