AK Parti Siirt Milletvekili ve
Türkiye AB Karma
Parlamento Komisyonu Başkanı Afif Demirkıran, son günlerde kentte ve
bölgede meydana gelen şiddet olaylarını kınadığını bildirdi.
Demirkıran, yaptığı yazılı açıklamada, son zamanlarda bölge genelinde
sivil vatandaşlar ve
halkın güvenliği için canla başla görev yapan güvenlik güçlerine karşı yapılan
hain saldırılar ve şiddet olaylarında artış yaşandığını, bu saldırılarda birçok sivil vatandaşın yaşamını yitirdiğini, çok sayıda güvenlik mensubunun ise şehit olduğunu belirtti.
Yaşama hakkının en kutsal hak olduğunu, hangi gerekçe ve neye dayandırılırsa dayandırılsın, insan yaşamına kast eden her hain saldırının
terör saldırısı olduğunu kaydeden Demirkıran, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
''Bu hain saldırılar hiçbir amaca
hizmet etmemektedir. Bölgenin en sakin ve huzurlu kentlerinden biri olan Siirt'te de şiddet olayları arttı.
Şiddetin en yoğun olduğu 90'lı yıllarda bile kentimizde huzur ve sükunet ortamı hiç bozulmadı. Siirt'teki huzur ve kardeşlik ortamından, birlik ve beraberlikten birilerinin rahatsız olduğu açıkça görülmekte ve güzel kentimiz bir
kaos ortamına sürüklenmek istenmektedir. Birileri Siirt'in kalkınmasını, Siirt'te yatırım yapılmasını, Siirt'te işsizliğe çare bulunmasını istemiyor. Ancak Siirt halkımız hainlere
prim vermeyecek ve huzur ortamının bozulmasına engel olacaktır. Ülkemizin de son yıllarda tüm dünyada yükselen bir değer olduğu ve özellikle
Ortadoğu,
Balkanlar ve Afrika'da çok etkin bir rol aldığı görülmektedir. Bunu istemeyenlerin ülkemize karşı kullandığı plan, şiddetin yükseltilmesi ve kaos ortamının oluşturulmasıdır. Bu çatışmalı ve kaos ortamından daha zarar görmüş olan ve yine en çok zararı görecek olan
Kürt halkıdır. Kürt halkı ve bu ülkede yaşayan diğer kesimlerin elbette ki haklı talepleri vardır. Bu taleplerin dile geleceği ortam elbette meşru demokratik zemin olmalıdır. Bu taleplerin dile getirileceği yer
TBMM olmalı, asla
silah ve şiddete dayalı gayrı meşru yollar olmamalıdır.
Son olaylar karşısında sivil
toplum örgütlerinin açıklamaları ve yaşamlarını yitiren
genç kızların ailelerinin tepkileri göstermektedir ki bugüne kadar şiddete karşı sesini yükseltemeyen halk, gittikçe daha güçlü bir tepki göstererek ses çıkarmakta ve hain saldırıları yapanlara prim vermemektedir. Aynı şekilde
12 Haziran seçimlerinde halk tercihinin şiddetten yana, kutuplaştırıp ayrıştırandan yana değil, barışı, kardeşliği, demokrasiyi ve özgürlükleri, '
Demokratik Açılım ve Milli Birlik ve Kardeşlik' projesi ile tesis etmeye çalışandan yana olduğunu ortaya koymuştur.
Bu saldırıları nefretle kınıyor, bu tür üzücü olayların bir daha yaşanmamasını, ülkemizin ve bölgemizin özlediği huzur ortamına kavuşmasını diliyor, saldırılarda yaşamlarını yitiren sivil vatandaşlar ile şehit olan güvenlik güçlerine Allah'tan rahmet, kederli ailelerine
başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyorum.''
(MER-BMA-AK)26.09.2011 12:41:27