AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, 24 Temmuz
Gazeteciler Günü ve Sansüre Direnişin 103. yılı nedeniyle yayınlandığı mesajda,
ifade özgürlüğünün, bireyin en temel haklarından birisi olduğunu söyledi.
Metiner, basının, halkın haber alma ve kamuoyu oluşturma gibi çok önemli bir görev yaptığını hatırlatarak, ''
Basın, bu önemli görevini ifa ederken, düşünce ve ifadesine herhangi bir
sansür gelmemeli, devlet, bütün bunları sağlamalıdır. Yeni
Anayasa çalışmasında da, elastiki olan, başka anlamlara çekilen ve ifade özgürlüğünün önündeki engelleri tümden kaldırılması gerekir''dedi.
Düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırı olmayacağını vurgulayan Metiner, sadece
hakaret ve
terör konusunda
düzenleme yapılabileceğini, bunun dışında, gazeteciler ve yazarlar, düşüncelerini özgürce ifade edebilmelisi gerektiğini, kamuoyuna her olayı özgürce yansıtabileceği bir ortamın olması gerektiğini kaydetti.
Kimsenin düşüncesinden veya ifade ettiği görüşlerden dolayı suçlanması, dışlanmasının kabul edilemeyeceğini belirten Metiner, şunları kaydetti:
''Sansürle, var olan düşünce engellenemez. Sansür, inandığın görüşlerin derinleşmesini sağlar. 103 yıl önce sansür
ülkemizden kaldırılmış olmasına rağmen, antidemokratik yaslarla ve antidemokratik uygulamalarla bu süreçte birçok gazeteci ve yazar
mağdur olmuş, çile çekmiştir. Bu da gösteriyor ki, sansürü kâğıt üzerinde kaldırmak yetmiyor, kafalardan kaldırmak gerekiyor. Tartışarak, konuşarak, karşı görüş belirterek kamuoyu oluşturulur. Birisi, bir diğerinin ağzını kapatarak, kendi görüşünün duyurulmasına çalışarak
demokrasiye bir katkı sağlayamaz. Düşünce ve ifade özgürlüğü, gelişmiş demokrasi demektir. Ancak, demokrasimiz bu şekilde kemale erer, bu şekilde daha demokrat, daha özgür bir ülke haline gelebiliriz.''
Metiner, yayımladığı mesajında demokratik
açılıma da değinerek, şu bilgileri verdi:
''Demokratik açılım, yasalardaki antidemokratik hükümler ve
darbe dönemlerinden kalma
yasakçı uygulamaların birer birer ayıklanması için verilen çaba, Yeni Anayasa ile taçlandırmak gerekir. Hiç kimse düşünceden korkmamalı, ifade özgürlüğünden ürkmemelidir. Her ses, her
renk, her nefes, demokrasinin çapını belirleyendir. Bu nedenle her kafadan bir ses değil, her insandan bir görüş ortaya konduğunu kabul edebilmeliyiz. Başkalarının fikrine gösterdiğimiz saygı, bizim fikirlerimize gösterilecek saygının da bir belirtisi olacaktır. Bu nedenle susturma, engelleme, yok sayma, görmeme gibi değil, herkesin konuşması ve düşüncesini özgürce ifade etmesi için devlet ve hükümetler gerekli ortamı ağlamak zorundadır''
(FUR-FER-HAS-RŞ)24.07.2011 15:45:55