Meral
Özdemir -
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Gençler, bu Bay Kemal'in de diğerlerinin de sizler üzerindeki spekülasyonları bilesiniz ki geleceğinizi çalmaya yöneliktir. Biz ise gençlerimizin geleceğini zenginleştirmeye gayret ediyoruz'' dedi.
Yenişehir semtinde halka hitap eden Erdoğan, kendilerinden önceki dönemde
Mardin'de
tomografi cihazının bulunmadığını, MR
hizmetinin sunulmadığını, dokuz adet
diyaliz cihazı ile iki ambulansın bulunduğunu ifade ederek, şu anda ise üç tomografi, iki MR, 64 diyaliz cihazı ile 21 ambulansın vatandaşa hizmet sunduğunu söyledi.
Mardin'de
TOKİ'nin 3 bin 144 konut yaptığını, 8 yılda Mardin'de 206 kilometre bölünmüş yol yapıldığını belirterek, Mardin'e aynı süre içerisinde 2 bin 89 derslik yaptıklarını ve okullarına 8 bin 632 bilgisayar gönderdiklerini bildirdi.
-''BİZ AĞALIKTAN GELMEDİK''
Erdoğan, ilköğretimde, ortaöğretimde okullar açılırken kitapları ücretsiz olarak verdiklerini hatırlatarak, şöyle konuştu:
''Ya çıkmış bu Bay Kemal ne derse beğenirsiniz. İnanın bu yürüyen yalan, koşan yalan, uçan yalan. Yetişmek mümkün değil. Geçen gün bir
radyo programında ne derse inanırsınız. Çocuklara diyor; 'Verilen kitaplardan
katılım payı alındı' diyor. Eline diline dursun senin ya...
Allah aşkına şu anda sizlere dağıttığımız kitaplardan dolayı para alan var mı? Varsa söyleyin. Eğer okullarda böyle bir şey yapmışlarsa ki şu ana kadar bana böyle bir şikayet asla gelmemiştir, o okulun müdürünü evvelallah sürdürürüm. Bunları ücretsiz olarak vermişiz. Bunu Meclis'te
CHP'liler '
Fakire veriyorsunuz da zengine niye vermiyorsunuz' demişlerdir bize. Biz de dedik ki; 'Öğrencinin zengini fakiri olmaz'.
Artık okullardan kara
tahtayı kaldırıyoruz.
Akıllı tahtaya geçiyoruz, bilgisayar donanımlı
akıllı tahta.
İnternet ağıyla dünyaya bağlı. Yavrularımıza birer tane
elektronik kitap dağıtacağız. Bütün
müfredat bunun içerisine giriyor. Bunu ücretsiz olarak vereceğiz. Fakir zengin ayrımı bunda da olmayacak. Bay Kemal buna da bir yalan uydurursun herhalde. İşi gücü bu. Evvelallah benim ülkem bunları yapabilecek güçte. Biz CHP'nin
karne dönemlerini yaşamıyoruz. Elimde CHP'nin döneminden kalma 'toz
şeker dağıtım kartı' var. Bakın elimde 1979 yılında
İstanbul Valiliğinin dağıttığı 'akaryakıt kartı' var. Bununla akaryakıt alıyorduk. Bunları ben de yaşadım. Gençler bunu bilmez. CHP demek karne demek, CHP
mühür demektir. Trabzon'da bir
yaşlı amcanın oğlu veya torunu neyse, bana şu nüfus kağıdını verdi. Bu nüfus kağıdında ne var biliyor musunuz? Çok ilginç şeyler var ben bir tanesini okuyayım size. 2 metre divit bezi verilir. Altında mühür. CHP bu, CHP karne, CHP
yoksulluk, CHP yokluktur. Bunu böyle bilin. O dönemde benim
çiftçi kardeşim Mardin'de mazot bulamıyordu mazot.. Şimdiki gibi her ailede
traktör pulluk yoktu ki. Şimdi artık 'yokluk' diye bir şey yok. O gün az sayıdaki traktöre bile mazot koyamıyordu, bu zihniyet. CHP zihniyeti budur. Yokluktur, bunlar yoksulluktur, bunlar kölelik düzenidir. Bize ağalık düzeni nereden kaldı. Ağalar gücenmesin. Çünkü bu bağımsızların içinde de ağalar var. Çünkü biz ağalıktan gelmedik. Ağalıktan da pek hoşlanmam onu da söyleyeyim. Çünkü biz bu millete ne ağlık yapmaya ne efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Farkımız bu. Biz onun için geldik. Çünkü biz kula kul olmayacağız, biz sadece hakka kul olacağız. Biz böyle bildik bu işi.''
-2 YENİ FAKÜLTE-
Erdoğan, Bakanlar Kurulu'nda Artuklu Üniversitesi'nde
İlahiyat Bilimleri Fakültesi ile Fen ve
Edebiyat Fakültelerinin kurulmasına ilişkin karar aldıklarını belirterek, Mardin'de bu yıl 750
yatak kapasiteli bir
yurt yapacaklarını söyledi.
Mardin
Devlet Hastanesi'ni, Derik Devlet Hastanesini, Savur,
Ömerli ve
Mazıdağı ilçe
hastaneleri ile
Nusaybin Devlet Hastanesi ek binasını hizmete açtıklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:
''Şuna kadar 10 bine yakın hastamızı helikopterle taşıdık. Ben sigortalıydım biliyor musunuz? Belediye başkanı olana kadar sigortalıydım. Hastaneye giderdik, doktor efendi bizi muayenehanesine çağırırdı. Reçeteyi yazardı, ilacın birazı var, birazı yok. yıllarca böyle oldu mu? Dirimizi de ölümüzü de hastanelerde rehin aldılar mı? Senetler imzalattılar mı? Peki kardeşlerim şu anda öyle bir şey var mı? Bahçeli'si de CHP zihniyeti de rehin aldı. Ya bunların insana verdiği değer bu. Ama benim genelgem var. Bir hasta kapıya gelirde bu kapıdan geri çevrilirse bunun hesabını ağır ödersiniz. Yayınlanmış genelgem var. Çünkü biz Kanuni'den aldık bu terbiyeyi.
Mardin'e bağımsız milletvekilleri mi bu yolları yaptı? Şu TOKİ inşaatlarını onlar mı yaptı? Peki neye oy vereceğiz Allah aşkına, bunu bize anlatın ya. Çekinmeyin anlatın hepsini ya. Bu derslikleri, yolları, hastaneleri, bilgisayarları bunları bu bağımsızlar mı getirdi? Siz oyunuzu kime veriyorsunuz anlatın bunları. Gençler siz bizim geleceğimizsiniz. Gençler, bu Bay Kemal'in de diğerlerinin de sizler üzerindeki spekülasyonları bilesiniz ki geleceğinizi çalmaya yöneliktir. Biz ise gençlerimizin geleceğini zenginleştirmeye gayret ediyoruz. Kardeşlerim her yıl şu anda bin tane doktora ve master öğrencisini yurt dışına gönderiyoruz. Bakın bunları biz başlattık, bunları biz yapıyoruz. Şimdi bakıyorum Bay Kemal diyor ki akıl hocası şöyle söyledi ona modeli ... ver yoksa rakamı büyütmüş. Olur ya, ya tutarsa. Nasrettin Hoca'nın meselesi, hani
göle maya çalıyor ya. 'Ya hoca bu maya ile göl yoğurt olur mu?' Tabi hocanın cevabı hazır 'Ya tutarsa, ya tutarsa' diye. Onun ki öyle, ya tutarsa.''
Başbakan Erdoğan daha sonra
seçim şarkısını Mardinliler ile birlikte seslendirerek, ''Bunu sadece Mardin'de yaptım ona göre'' dedi.
-NOTLAR-
Miting alanına
Arapça ''selametle geldin Tayyip, adın gibi tatlısın. Gelişinle bu memleketi tatlandırdın gelişinle''
pankart asılırken, alanda kurulan sağlık çadırı ile hazır bulunan 112 servislerinde zaman zaman sıcaktan fenalaşan vatandaşlara müdahale edildi. Başbakan Erdoğan'ın konuşması sık sık zılgıtlar ve ''Mardin seninle gurur duyuyor'' tezahüratları ile kesildi.
Mitingi izleyen 9 yaşındaki Mehmet Akif Ulutaş, Erdoğan'ın konuşması sonrasında koruma polislerinin arasından Erdoğan'a ulaşarak, Erdoğan'ı evlerine davet etti. Bunun üzerine Başbakan, Mehmet Akif Ulutaşı miting otobüsüne aldırdı. Miting alanından havaalanına geçilirken, Başbakan Erdoğan, eşi
Emine Erdoğan ve kızı Sümeyye ile birlikte Ulutaş ailesinin evini ziyaret etti.
Ziyaret, basına kapalı yapıldı.
(Bitti)
(MRL-ÖZ-EA)08.06.2011 08:38:15