Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
Somali halkının kendi kendine yetebilme noktasına gelebilmesi için önemli adımlar atmayı hedeflediklerini belirterek, ''Bütün hedeflere ulaşmak için aşılması gereken önümüzde çok önemli bir sorun var. Somali'nin kendi ayakları üzerinde durabilen bir yapıya kavuşması için
ülkede iç barışın ve istikrarın tesisi hayati önem taşıyor. Somali'deki yetkililerle de bu temel mesele üzerinde özellikle durduk'' dedi.
Erdoğan, partisinin
İstanbul İl Başkanlığınca WOW İstanbul Otel'de verilen geleneksel iftarda yaptığı konuşmada, Somali'de gördükleri acının anlatılamayacak kadar büyük olduğunu söyledi.
Bu acıyı dindirmek için sorumluluklarının da büyük olduğunu bizzat gördüklerini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bir kampa girdik. Kampın içinde ölümle adeta boğuşan bir yavru. Doktor iğneyi vuramıyor. Çünkü
deri ile
kemik birbirine o denli yapışmış vaziyette. Susuzluktan, açlıktan bu hale gelmiş. Ve yavru sadece feryat ediyor. Hemen yanı başında 7 çocuk, onların da yanına gittik. İşte onlardan en küçüğü, hepsini
hastaneye sevk ederken, arkamızdan haber geldi
vefat etmiş. Bu o andaki örnekti. Her gün bu şekilde onlarca yavru ebediyete intikal ediyor. Peki insanlık var mı orada? Ne yazık ki yok. Bugün bir köşe yazarımız yazıyor. Ya ne olur, eğer yapabiliyorsan git oraya yerinde bir gör. Diyor ki 'Başbakan şöyle şöyle söylüyor, bugüne kadar Somali BM gayretleriyle bugüne geldi'. BM teşkilatı parayı sadece kendi raportörlerine veriyor, oradaki vatandaşa değil, oradaki yatırıma değil. Ben daha önce
Darfur'a gittim, orayı gezdim, dolaştım. Oradaki tabloda benzerdi. Bir jiletle 3 tane sünnetin yapıldığı tabloyu gördüm. Hijyen söz konusu değil. Hemen ertesinde
Amerika seyahatim vardı. Sayın
Bush dedi ki, 'Darfur'a gitmişsin,
tebrik ederim.' Dedim ki 'Amerika hiç
yardım etmemiş.' Bush 'Olur mu? 800 milyon dolar gönderdik' dedi. Dedim ki 'Ben Darfur Valisi'ne sordum, Bize bir
kuruş gelmedi' dedi. Bunlara söylenen ne?
Hani işine sahip olmayan patronlar vardır ya. Eğer sen işini iyi
kontrol etmiyorsan, önüne gelen tablo neyse ona bakarsın. 'Darfur'a 800 milyon dolar gönderdik.' Nereye gönderdin, kime gönderdin?''
Somali'nin bir numaralı sorunun güvenlik olduğunu vurgulayan Erdoğan, iç barışın sağlanması için
Dışişleri Bakanlığını seferber ettiklerini anlattı. İkinci sorunun sağlık olduğunu belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
''Seyyar hastanelerimizi kuruyoruz ama kalıcı hastane de gerekli. Devlet olarak Mogadişu'da süratle 200 yataklı kalıcı hastaneyi biz kuracağız, en geç 4-5 ay içinde bu hastaneyi bitirmemiz lazım. Sivil
toplum örgütlerinin de yapacağı hastaneler olacak.
Elektrik enerjisi yok, karanlık. Hijyen diye bir şey yok. Okullar yapacağız, havaalanı şehir arasındaki yolu yapacağız. Bunları böyle anlatırken çok büyük rakamlar gelmesin. Bizim paramız bereketlidir, merak etmeyin. Biz bunları Açe'de, Pakistan'da yaptık. Somali'ye yönelişimiz, oraya gidişimiz, Somalili kardeşlerimiz için büyük moral olduğu kadar dünyanın dikkatini çekmek açısından da şimdiden önemli sonuçlar verdi. Dara düşmüş, zorda kalmış, hayat memat mücadelesi veren kardeşlerimizin yanında olmak, onlara milletimizin sevgi ve
şefkat elini uzatmak, onlarla lokmasını paylaşmak insani erdemlerin en büyüğü. Birlikte gittiğimiz, bize eşlik eden arkadaşlar o asil duyguyu bizimle yaşadılar, gördüler. Hepsine teşekkür ederim, hepsine minnettarım.''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, Somali'de İHH İnsani Yardım Vakfı, Kimse Yok mu Derneği, Yeryüzü Doktorları Derneği,
Deniz Feneri gibi
sivil gönüllü kuruluşların hastanelerinin büyük
hizmet verdiklerini bildirdi.
Yardımeli, Cansuyu, Hüdai Vakfı gibi derneklerin de
Türkiye'nin yardımlarını Somali'ye ulaştırma gayretinde olduklarını kaydeden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
''
Diyanet İşleri Başkanlığımızın,
Kızılay'ın, sivil
vakıf ve derneklerimizin kampanyaları devam ediyor.
A haberleri'>TİKA mensupları eşi görülmemiş bir fedakarlıkla Somali'de milletimizin, devletimizin merhamet eli oluyorlar. Keza Kızılay mensuplarının fedakarlıklarını da diğerleri gibi şükranla anmamız gerekir. Hepsini şükranla burada yad ediyorum. Bizler, yardım malzemeleri sevkiyatına uçaklarla ve gemilerle ulaştırmaya devam edeceğiz. Ama daha önemlisi kalıcı eserler bırakmaya çalışacağız.
Cuma günü bakanlarımız, medya,
iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan kalabalık bir heyetle Somali'ye hareket ettik. Televizyonlarda, medyadan gördüğümüz manzaradan çok daha acı, çok daha trajik bir tabloyla orada karşılaştık.''
-''SOMALİ İÇİN HER ŞEY ŞİMDİ BAŞLIYOR''-
Başbakan Erdoğan, Somali temaslarının ardından Türkiye'ye
döner dönmez yapılan yardımların koordinasyonunu sağlamak için geniş katılımlı bir değerlendirme toplantısı yaptıklarını anımsatarak, ''Somali için her şey şimdi başlıyor. Somali değerlendirme toplantımızın gayesi de yardımların Somali halkına daha verimli ve etkin bir şekilde ulaşmasını sağlamak, ülkenin hızla ayağa kalkması için yapılacakları istişare etmekti. Türkiye olarak bize yakışan Somali'nin bütününü kucaklamak, bütününe hizmet götürmek. Şu anda resmi ve gönüllü kuruluşlarımız bütün risklere göğüs gererek, arazide çok anlamlı, fedakar bir görev ifa ediyorlar. Birçok ülke güvenlik gerekçeleriyle Somali'ye gitmekte ve orada yardım faaliyetleri gerçekleştirmekte tereddüt gösterirken, bizler Türkiye olarak Somali'nin yanında olduğumuzu her şekilde oradaki kardeşlerimize hissettiriyoruz. Yatırımcılarımızın oraya atacakları adımlar onlarla beraber yapacakları adımlar inanıyorum ki Somali'yi ayağa kaldırmaya farklı bir şekilde
destek olacaktır'' şeklinde konuştu.
Somali'nin ve Somali halkının içinde bulunduğu koşulların bir an evvel düzletilmesi için önemli kararlar aldıklarını bildiren Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
''Altyapı, üstyapı,
gıda, ilaç,
giyim, eğitim noktasında, o kardeş halkın kendi kendine yetebilme noktasına gelebilmesi için önemli adımlar atmayı hedefliyoruz. Havaalanını şehre bağlayan yolun yapımından başkentte tam teşekküllü kalıcı bir hastane yapmaya kadar bazı adımların somutlaştırılmasını karara bağladık. Gerek Türkiye, gerekse Mogadişu'da
lojistik merkezleri kurularak, kaynak israfına varmadan, bunların oradaki yardımların götürüleceği merkezlere ulaştırılmasını, verimlilik esasına dayalı bir şekilde sürdürmeyi karara bağladık. Bu çerçevede, çöplerin toplanması, kemik yığınlarının imhası başta olmak üzere Somali'deki
yaşam kalitesini iyileştirecek adımların da atılması gerektiği hususunda mutabık kaldık. Bütün hedeflere ulaşmak için aşılması gereken önümüzde çok önemli bir sorun var. Somali'nin kendi ayakları üzerinde durabilen bir yapıya kavuşması için ülkede iç barışın ve istikrarın tesisi hayati önem taşıyor. Somali'deki yetkililerle de bu temel mesele üzerinde özellikle durduk. Taraflar arasında uzlaşı sağlanmasının, ülkede istikrarın tesis edilmesinin hayati önem taşıdığını belirterek, Türkiye olarak bu konuda da elimizden geleni yapmaya hazır olduğumuzu ifade ettik. Bu çerçevede, Mogadişu'da açmaya karar verdiğimiz Büyükelçilik hem yardımların koordinasyonu, hem de ülkede iç barışın tesisi için yapabileceğimiz katkıların sonuç vermesi için önemli bir misyon görecek. Ben bu vesile ile başta Somali halkının acısına ortak olan milletimize, kamu ve sivil toplum kuruluşlarımıza, özellikle bu duyarlığı canlı tutan medyamıza teşekkür ediyorum.
Allah yar ve yardımcımız olsun.''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan'ın eşi
Emine Erdoğan ve kızı
Sümeyye Erdoğan ile birlikte katıldığı iftara,
Milli Eğitim Bakanı Ömer
Dinçer,
Avrupa Birliği Bakanı ve
Başmüzakereci Egemen Bağış, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş ve eşi Özleyiş Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, partinin il ve ilçe örgütü temsilcileri, ilçe belediye başkanları, dini liderler, sivil toplum örgütü temsilcileri, bazı iş adamları, gazeteci,
sanatçı ve sporcular da katıldı.
Bu arada Başbakan Erdoğan'ın Dünya
Ekonomi Forumu İcra Kurulu Başkanı Klaus Schwab'ı kabulü ile AK Parti
İstanbul İl Başkanlığı iftarına katılan Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, AK Parti
Eyüp ve
Sultangazi ilçe teşkilatları
gençlik kolları kongrelerine katılamadı.
(Son)
(ŞNG-SBE-SA)22.08.2011 10:16:03