AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve
Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, ''Şu an
Türkiye'nin sorunlarından bahsediyorsak, bu sorunların çözülmesi elbette Türkiye'nin
sivilleşmesi, demokratikleşmesinden geçer. Türkiye'nin sivilleşmesi ve demokratikleşmesi de sivil, özgürlükçü, demokrat bir anayasanın yapımından geçer'' dedi.
Tanrıverdi, AK Parti'nin 10. kuruluş yıl dönümü kapsamında, Denizli İl Başkanlığı'nın Deda Düğün Salonu'nda verdiği
iftar programına katıldı. Tanrıverdi, sinevizyon gösterisinden sonra yaptığı konuşmada, sosyal
dayanışma ve paylaşma ruhunun doruğa ulaştığı önemli bir ayın yaşandığına işaret ederek şöyle dedi:
''AK Parti hükümetleri dönemlerinde artık kimsesizlerin kimsesi olan parti döneminde çok
şükür açta açıkta insanımız kalmamıştır. Sosyal devlet ilkesinin içerisi doldurulmuş bu ramazan ayında sofrasında lokması olmayan bir kardeşimiz kalmamıştır. Varsa duymadığımız onlara da ulaşmak bizim görevimizdir.
Ramazan münasebetiyle kuruluşumuzun 10. yıl dönümünü israftan uzak bir şekilde, şımarıklıktan uzak bir şekilde mütevazı bir şekilde dostlarımızla kutlamak istedik. Gör
düğünüz gibi havai fişekler yok, konser yok. Burada soframızı, lokmamızı paylaşıyoruz. Birbirimizle yan yana durarak gücümüzü ortaya koyuyoruz. Birliğimizi beraberliğimizi ortaya koyuyoruz. Bu
kutlamalar geleceğimiz için bir kilometre taşı olacak.''
Tanrıverdi, AK Parti'nin cehalet, bölücülük ve ayrımcılıkla mücadeleyi kendisine prensip edindiğini, AK Parti
iktidarları döneminde,
Milli Eğitim Bakanlığının bütçesinin birinci sırayı aldığını anlattı.
-''MİLLETİMİZ BİZE ANAYASA YAPMA GÖREVİNİ VERMİŞTİR''-
Tanrıverdi, Türkiye'de her iki kişiden birinin AK Partili olduğu bir döneme girildiğini belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:
''Bu
seçim sonrasında milletimiz bize bir
yetki vermiştir, bir de görev vermiştir. Demiştir ki 'Siz Türkiye'yi çok iyi bir şekilde idare ediyorsunuz, biz yine size tek başınıza iktidar yetkisini veriyoruz, gidin bir an ön önce işe başlayın.' Milletimiz bu sonuçlarla, yani 327 milletvekili sayısıyla da bir görev vermiştir. 'Siz seçim zamanı ve öncesi sivil, özgürlükçü, demokrat bir anayasadan söz ediyordunuz, o halde bu anayasa yapma görevini size veriyoruz, ancak bu görevinizi ifa ederken mecliste grubu bulunan partilerle ya da meclis dışında sivil
toplum örgütleriyle de istişare ederek uzlaşarak anayasayı ortaya çıkarmalısınız' görevini vermiştir.''
Görevi yerine getirmek adına milletvekilleri olarak
Meclise büyük bir heyecanla gittiklerini ve
yemin ettiklerini ancak görevini üstlenmek istemeyen milletvekillerinin olduğunu anlatan Tanrıverdi, şöyle konuştu:
''Özellikle ana muhalefet partisinin milletvekilleri. Onlar yemin etmediler, dolayısıyla görev almamış oldular. Gerekçe olarak da ne ifade etmişlerdi? 'Silivri'de
tutuklu bulunan iki milletvekili çıkmadığı sürece 4 sene de geçse biz yemin etmeyeceğiz' demişlerdi. Sayın Kılıçdaroğlu çok açık ve net bir şekilde bunu ifade etti. Sonra baktık ki 14 gün geçtikten sonra onların gerekçelerinde bir değişiklik olmadığı halde Meclis kürsüsüne geldiler, antlarını içtiler.
Bir diğer bağımsız grup oluşturan parti, onlar yemin etmemekte direniyorlar. Kendi iradeleridir. Ancak milletimizden oy isterken 'Biz Diyarbakır'da bir
kahve salonunda toplantı yapıp biz sizin işlerinizi orada takip edeceğiz' diye oy istemediler. TBMM'de görev yapmak adına oy istediler. İnanıyorum ki onlar da kısa zamanda Meclise girip yeminlerini yapacaktır. Meclis çalışmalarını hızlı bir şekilde sürdürecektir. Ancak onlar kahve toplantılarını sürdürme arzusunda olurlarsa kendi bilecekleri bir iş. Mecliste yeminlerini yapmış milletvekilleri elbette milletimize karşı sorumluluklarını yerine getirecektir.''
-ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ VAADİ-
Tanrıverdi, Türkiye'nin sorunlarının çözülmesinin
ülkenin sivilleşmesi, demokratikleşmesinden geçtiğini ifade ederek, şunları söyledi:
''Türkiye'nin sivilleşmesi ve demokratikleşmesi de sivil, özgürlükçü, demokrat bir anayasanın yapımından geçer. AK Parti gibi diğer partilerin de genel seçimler öncesi bu millete anayasa değişikliği vaadi olmuştur. O halde bütün
siyasi partiler bu noktada birleşmiştir. Şimdi birleşmemiz, buluşmamız gereken şey anayasanın değişimi için ellerimizi taşın altına koymaktır.''
AK Parti olarak anayasa değişikliği çalışmalarına başladıklarını,komisyonu kurduklarını anlatan Tanrıverdi, ''Parti içi çalışmalarımızı, ev ödevimizi yapıyoruz. Meclis açılır açılmaz anayasa değişikliği gündeme geldiği zaman hazır olduğumuzu söyleyeceğiz. Diğer siyasi partileri de mecliste bulunmayan partileri de, sivil toplum örgütlerinin de dikkatlerini çekiyoruz'' dedi.
Tanrıverdi, anayasa değişikliği için herkesin önerilerini ulaştırabileceğini, milletimizin bu önerileri dikkate alarak değerlendireceğini belirtti.
Anayasanın demokratik, özgürlükçü, milletin değerleriyle buluşan bir anayasa özlemiyle yapılacağı dile getiren Tanrıverdi, şöyle devam etti:
''Bu anayasada
Türkiye Cumhuriyeti'nin
resmi dili
Türkçe'dir. Kimi siyasi parti temsilcilerinin hala 'AK Parti'nin anayasa değişikliğiyle ne yapacağını bilmiyoruz' şeklinde beyanlarını duyuyoruz. AK Partinin anayasa değişikliğine ilişkin görüşleri ortadadır. Bu anlamda sizin maksadınız, 'resmi dil Türkçe'dir bunu değiştirecekler mi acaba' diye düşünüyorsanız bu anayasa değişikliğinde yine Türkiye Cumhuriyeti'nin resmi dili Türkçe olarak kalacaktır. Kimse bunu değiştiremeyecektir.
Bu anayasada Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bayrağının şekli
tarif edilmiştir. Bayrağımız, rengini şehitlerimizin kanından almıştır. Hilal bağımsızlığımızı,
yıldız şehitlerimizi temsil etmektedir. Ay yıldızlı bayrağımız bizim ortak değerimizdir. Bu
bayrak bir defa göndere çekilmiştir. Bir daha gönderden inmez. Hala
iftira politikalarından vazgeçmeyi düşünmeyen siyasi partiler bu noktadaki beyanlarının kamuoyunda karşılık bulmadığını görmeliler.''
Ortak değerler üzerinde tartışmaya tahammüllerinin olamayacağını vurgulayan Tanrıverdi, ''
Anayasa değişikliği önerisinde bulunacaklar bu doğrultuda tekliflerini yapmalılar. Anayasa değişikliğinin bir an önce gerçekleşmesi için gayretlerini ortaya koymalılar'' dedi.
-''NEREDEN NEREYE...''
Tanrıverdi, 2000-2001
krizleri ortaya çıktığında ''Türkiye,
Arjantin olur mu?'' kaygılarının yaşandığını belirterek, şöyle konuştu:
''O günleri şöyle bir hatırladığımızda Türkiye'nin nereden nereye geldiğini çok iyi fark edersiniz. Bu ülkede enflasyondan dert yanıyorduk. Fiyat hareketlerinden,
faiz oranların yüksekliğinden şikayet ediyorduk. Zamdan, zulümden,
faili meçhul cinayetlerden şikayet ediyorduk. Gençlerimiz hangi ülkeye gitsek diye düşünüyordu. İşletme sahiplerimiz burada artık yatırım yapılamaz, hangi ülkeye gitsem de yatırım yapsam diye düşünüyordu.''
Şimdi gençlerin bu ülkede yaşamanın büyük bir onur olduğunu düşündüğünü,
sermaye sahiplerinin Türkiye'de yatırım yapmak istediğini anlatan Tanrıverdi, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''
Yurt dışı sermaye de Türkiye'de yatırım yapmak istiyor. Bu yatırımlar elbette istihdam demektir,
ekonomik olarak büyümek demektir. Bizden önceki dönemdeki
koalisyon hükümeti bu ülkeyi yönetemeyince, ekonomiyi düzene sokamayınca
yurt dışından
bakan ithal etmişti. Yine çare olmayınca, bırakıp kaçmakta çareyi buldu. Hangi sorundan bahsedeceğimizi bilemiyorduk. AK Parti güneşi doğduktan sonra ve 10 yıllık iktidardan sonra bugün 'iyi ki AK parti var, iyi ki doğdu biz de huzurluyuz mutluyuz' diyebiliyoruz. Türkiye'de istikrar ve güveni sağlayarak böylesi bir duruma geldik.''
Tanrıverdi, Türkiye'nin dış dünyada itibarının arttığını, Avrupa'nın, dünyanın Türkiye'yi
model aldığını belirtti.
Dünyada bir kriz yaşandığını ifade eden Tanrıverdi, ''Sayın Başbakanımız bu kez ne dedi 'Bu kriz Türkiye'ye teğet bile uğramadan geçecek.' Türkiye
yardım alan ülke olmaktan çıkmış, yardım eden ülkeler arasına girmiştir.
2023 hedefimize ulaştığımız zaman Türkiye dünyada lider ülkeler arasında yerini alacaktır'' diye konuştu.
Etkinliğe katılanlar mehter takımı eşliğinde ''Aynı yolun yolcusuyuz'' şarkısını söyledi.
(MUÇ-MUS-BAH-ABK)15.08.2011 09:02:46