Ailelere ''Cinsel İstismar'' Uyarısı

Ailelere ''Cinsel İstismar'' Uyarısı

Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Adana Şube Başkanı Uz. Dr. Taner Canatar, cinsel istismarı önlemede en temel yaklaşım cinsel eğitim olduğunu belirtti. Canatar, yazılı açıklamasında, cinsel istismarın, toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren sosyal bir hastalık olduğunu belirtti. Cinsel istismarın genellikle evden kaçan, ailesinden yeterli ilgi ve sevgiyi görmeyen veya ailesinden uzakta olan çocukların başına geldiği şeklinde yanlış bir inanış olduğunu belirten Canatar, her çocuğun, cinsel istismara maruz kalabileceğini ifade etti. Hiçbir çocuğun psikolojik açıdan cinsel istismarla başa çıkabilmeye hazır olmadığını bildiren Canatar, şöyle devam etti: ''Tek bir sefer bile olsa cinsel istismar çocuğun ruhsal ve fiziksel sağlığı açısından zarar verir. Çocuğa yönelik cinsel istismar, saptanması en zor olan olgulardır. Çünkü çoğu zaman cinsel istismarın fiziksel belirtileri yoktur. Cinsel istismara uğramış çocuklarda cinsellik veya seks konularına anormal ilgi gösterme veya tamamen ilgisiz kalma, uyku sorunları veya kabus görme, depresyon veya aile fertlerinden ya da arkadaşlarından uzaklaşma, vücutlarının kirli olduğu veya cinsel organ bölgesinde bir sorun olduğu gibi düşüncelere sahip olma, okula gitmeyi istememe, normalin dışında yaramazlık yapma, söz dinlememe, cinsel istismarı andıran oyunlar oynama, anormal bir şekilde agresif olma gibi belirtiler görülebilmektedir. Çocuğun yaşamında ani olarak bu değişiklikleri gören ebeveynler daha dikkatli olmalı ve bu değişiklikleri tanımlamaya çalışmaları gerekmektedir.'' Canatar, çocukların çoğu zaman kendilerine inanılmayacak duygusuyla veya utanç duygularından dolayı başlarına gelenleri ailelerine anlatmadıklarını belirterek, bu durumda ailelerin çocuklarında var olan ani değişiklikleri merak etmeleri ve nedenlerini araştırmaları gerektiğini, onları dinlemeleri ve inanmalarının oldukça önemli olduğunu kaydetti. Olayı basite indirgemek ve üstünü örtmeye çalışmak, ''nasıl olsa küçük, unutur'' ya da ''sadece dokunmuş'' gibi davranışlarda bulunmanın çocuğun anne ve baba tarafından önemsenmediği, sevilmediği hissine kapılmasına ve güven, saygı, sevgi kavramlarının zedelenmesine neden olabileceğine dikkati çeken Canatar, şunları ifade etti: ''Unutulmamalıdır ki ne kendileri, ne de çocukları suçludur. Suçlu olan bu istismarı yapandır. Aileler sessiz kalırsa bu davranışın tekrarına neden olabilecekleri için mutlaka suçluyu tespit ettirmeli ve yargılanmasını sağlamalıdır. Cinsel istismarı önlemede en temel yaklaşım cinsel eğitimdir. Bu konuda da en büyük görev aileye düşmektedir. Aile çocuğa cinsel eğitim verirken ruhsal gelişim evrelerine uygun yaklaşımları benimsemelidir. Okul öncesi dönemde, adı tam olarak cinsel istismar olarak vurgulanmasa bile cinsel istismar konusuna değinmek, çocuklara kendilerine istemedikleri bir davranış yapılması durumunda 'hayır' diyebilmeyi, iyi ve kötü dokunma kavramlarını öğretmek ve kötü dokunma olarak nitelendirilebilecek bir olayla karşılaştıklarında nasıl davranmaları gerektiğini uygun bir dille ifade etmek, ona istemediği şekilde dokunan kişi ısrar etse bile kesinlikle bunu 'sır' olarak saklamaması gerektiğini ve ancak gerçeği söylerse onu koruyabileceklerini anlatmak gerekir.'' (ANI-AG-MTN)25.09.2011 11:56:03
<< Önceki Haber Ailelere ''Cinsel İstismar'' Uyarısı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER