Ağrı İl
Sağlık Müdürlüğünce, ramazan ayında beslenme uyarısı yapıldı.
Ağrı
Sağlık Müdürlüğü Eğitim Şube Müdürü Memet Yolcu, yaptığı yazılı açıklamada, ramazan ayında sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak
vücut ısısının arttığını,
metabolizmanın da bu yeni duruma uyum sağlamaya çalıştığını belirtti.
Yolcu, hava sıcaklığının etkisiyle artan
terleme ile birlikte yeterince sıvı alınmadığı takdirde, su ve mineral kaybı sonucu
bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemlerinin yaşanabileceğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
''
Sahurda sadece su içmenin veya gece yatmadan önce yemek yemenin zararlı olduğu unutulmamalıdır. Çünkü bu beslenme tarzı, yaklaşık 12-14 saat olan açlığı, ortalama 18 saate çıkarmaktadır. Bu da kan şekerinin daha
erken saatlerde düşmesine ve günün daha verimsiz geçmesine neden olmaktadır. Bu durumun aksine, eğer sahur öğünü ağır yemeklerden oluşursa gece metabolizma yavaşladığı için yemeklerin yağa dönüşme hızı ve kilo alma riski artmaktadır. Bu nedenle, sahura mutlaka kalkılmalı ve sahur yemeğinde yumurta,
peynir, süt, yoğurt gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba,
sebze ve
zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün
tercih edilmelidir. Ancak, gün içerisinde aşırı acıkma problemi olanların midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren kuru baklagiller ve
bulgur pilavı gibi yemekleri tüketmesi, aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemekler ile unlu gıdalardan uzak durmaları uygundur'' dedi.
Ramazan ayında, yemek kültürü açısından en bilinen özelliğin,
iftar sofralarındaki çeşitlik ve bolluk olduğuna değinen Yolcu, şunları kaydetti:
''
Ramazan ayı süresince yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmeli. Ramazan ayında öğünler, sahur ve iftarda iki ana öğün ile iftardan sonra 1.5 saat aralıklarla iki ara öğün şeklinde düzenlenmelidir.
Oruç tutanların mutlaka sahur yapması, sağlığın korunması açısından önemlidir.
Kafein içeren içecekler yerine süt,
meyve suyu,
ıhlamur ve
kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Susanmamış bile olunsa, iftar ve sahur arasında sık sık su içilmelidir. İftara, peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edilmesi uygundur. Yine enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir biçimde yükselten
beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan gıdalar yerine tam
buğday ekmeği, bulgur pilavı ve kepekli
makarna gibi posalı besinler tercih edilmelidir. İftarda aşırı şerbetli, yağlı
tatlılar yerine, sütlü tatlılar veya meyve tatlılar tercih edilmeli. Hızlı yemekten kaçınılmalı, yemekler yavaş yavaş ve iyice çiğnenerek yenilmelidir. İftar yemeğinden hemen sonra televizyon veya bilgisayar karşısına geçmek, koltukta dinlenmek yerine biraz hareket etmek, kısa mesafeli yürüyüşler yapmak sindirime yardımcı olması açısından yararlı olmaktadır. Özellikle ızgara, haşlama ve fırında yapılan yemekler tercih edilmeli, kavrulmuş, tütsülenmiş ve kızartılmış besinlerden uzak durulmalıdır.''
(FY-RİN-NÖZ)01.08.2011 12:33:53