Kutlu Doğum Haftası Türkiye'nin her tarafında büyük bir coşkuyla kutlanıyor. Adana da Seyhan Kültür Merkezi'ndeki 'Hz. Peygamber ve Merhamet Eğitimi' konulu konferansa ev sahipliği yaptı. Adana Müftülüğünün organize ettiği program saygı duruşu, İstiklal Marşı'nın okunması ve Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan sinevizyonun izlenmesinin ardından konuşan Müftü İsmail Canbolat, gösterilen yoğun ilgiye ve emeği geçenlere teşekkür etti. İnsanlığın merhamet duygularını kaybettiği bir asırda yeryüzünü şereflendiren kutlu peygamberin, en vahşi insanları bile merhametiyle eğittiğini ve yüksek karakter sahibi, ince ruhlu ve merhamet abidesi olabilecek bir nesil yetiştirdiğini söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi Mehmet Keskin ise 'Hz. Peygamber ve Merhamet Eğitimi' konulu konferansta yaptığı konuşmada, Hz. Muhammed'in 'kâinatın efendisi ve âlemlere rahmet olarak' yüce Allah tarafından gönderilen 'şefkat ve merhamet peygamberi' olduğunu anlattı. Bu konunun Kur'an-ı Kerim'de birçok ayette açıkça ifade buyurulduğunu ifade eden Mehmet Keskin, "Bizlere hitaben buyuruyor ki yüce Mevla, 'Ey insanlar size kendi aranızdan, sizler gibi sade bir insan olarak, bir elçiyi gönderdim. O elçi size çok düşkündür, size çok tutkundur, sizin sıkıntıya düşmeniz onun çok ağırına, gücüne gider, size karşı şefkatli ve merhametlidir.' Gerçekten de şefkat ve merhameti bütün insanların vücuduna adeta bir güneş gibi ışık tutmuş, insanların gönüllerini ısıtmıştır. İnsanlarımız, Peygamberimizi daha çok tanıdıkça O'na daha çok hayran olacaktır." diye konuştu. Vali İlhan Atış ise "İnsanların yüreklerinin pas tutması diye bir şey vardır. Pas tutmak nedir?. İnsanların yüreklerinin kinle dolması demektir. Merhamet duygularına sahip olmayan toplumda insanlarımızın mutlu olması mümkün değildir. Peygamberimiz Hutbesinde; Ey Müslümanlar, Ey Hıristiyanlar, Ey Araplar, Ey Türkler, Ey Avrupalılar demiyor. Ey İnsanlar diye seslenen Yüce Allah'ın sözlerinin hepsinde merhamet saklıdır. Bütün insanlar bu fikir ve ilkelere uyabilseler, uygulayabilseler, insanın kanını donduran olaylar olmayacaktır. İnsanlar mümkün olsa da peygamberimizi daha iyi tanısalar. Araştırmalar gösteriyor ki insanın en az tanıdığı kendisi, babası anası, eşi çocukları niye?. Sonra nasıl olsa tanırım diye ihmal ediyor, başkalarını tanımaya çalışıyor. Peygamberimizi çok iyi tanımak için daha çok çaba harcamalıyız. Yalnız konferanslarla değil, okumalıyız ve uygulamalıyız. Merhametli davrandığımızda hiç kimse hiç kimseye zulmetmez. İnsanlarımız Peygamberimizi daha çok tanıdıkça O'na daha çok hayran olacaktır. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum." şeklinde konuştu. Program sonunda davetlilere gül, kitap ve çeşitli hediyeler dağıtıldı.