Adana'da bankacı eşiyle tartışan müşterinin iş yerine giderek, oğlunu öldürüp kendisini de yaralayan banka müdürünün, 18 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı. Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, bir bankanın Adana Mobilyacılar Sitesi Şubesi eski müdürü olan tutuklu sanık Soner Ataç (37) ile zanlının olay sırasında oğlu Doğukan Umut'u (24) öldürüp kendisini yaraladığı müşteki Muzaffer umut (53) hazır bulundu. Soner Ataç, ifadesinde, amacının cinayet işlemek olmadığını ve nefsi müdafaada bulunduğunu ileri sürdü. Olaydan önce iki gün boyunca eşinin moralinin bozuk olduğunu, ısrarla sorduğunda işyerindeki bir tartışmadan kaynaklandığını öğrendiğini anlatan Soner Ataç, şunları söyledi: ''Detaya girmediği için, bana söylediğinden daha büyük bir sorun olduğunu düşünerek, çalıştığı şubeye gittim. Arkadaşımız olan şube müdiresinin odasına çıkıp, olayı sordum. Bana agresif ve başka şubelerde de sorun çıkartan bir müşterinin gelip eşimle tartışarak 'terbiyesiz, edepsiz' gibi hakaretler ettiğini söyledi. Olayı güvenlik kamerası kaydından da izledim. Görüntülerden rahatsız oldum ve 'hakaret davası açmak istiyorum' dedim. Müdire ise, müşterilerin bu yüzden eşini banka genel müdürlüğüne şikayet edebileceğini söylemesi üzerine 'o zaman önce bir kendileriyle görüşeyim, özür dilerse olay büyümeden hallolur' dedim. Müşterilerin yanına gitmek üzere bankadan ayrılırken eşim sinirlendiğim düşüncesiyle 'bir yere gitme' diye beni uyardı.'' Öğlen saatlerinde Muzaffer Umut'un iş yerine gittiğini belirten Soner Ataç, şöyle devam etti: ''Sekreteri içeri aldı ve Muzaffer Umut'un odasına gittim. Kendisine 'önceki gün tartıştığınız bankacı bayanın eşi oluyorum' dedim. Eşimin istediği havale ücretinin mevzuata uygun olduğunu söyledim. Muzaffer Umut ise bankanın özel müşterisi olduğunu ve masraf alınamayacağını söyledi. Bunun üzerine eşime söylediği 'edepsiz' kelimesinin anlamını sordum. Kendisine ''saygısızlık yapıldığı'' anlamında dediğini söyleyince, ben de bir bayana söylendiğinde 'kötü kadın' anlamına da gelebileceğini söyledim. Bana 'edepsiz dedim, hatta şerefsiz, terbiyesiz de dedim' diye çıkıştı ve ayağa kalkıp elini beline doğru attı. Ben de silah çıkaracağını düşünüp, o çekmeden ben silahımı çekip doğrulttum.'' Soner Ataç, odaya daha sonra sonradan oğlu olduğunu öğrendiği maktulün geldiğini, aralarında boğuşma başladığını, tüm çabasının kendisini korumak olduğunu ifade ederek, ''Boğuşma sırasında silah birkaç kez patladı. En son maktulün ayağı kaydı, tam yere düşerken silah bir kez daha patladı. Ben de kendimi odadan attım. Maktul yere düşerken göz ucuyla gördüğümde bakışları donuklaşmıştı. O görüntü hayatımın en kötü görüntüsüydü. Çünkü ölümcül bir yara aldığını anladım. Sonra kaçıp polise teslim oldum'' dedi. Ağlamaya başlayan Soner Ataç, ''Amacım öldürmek değildi. Odadan kimse zarar görmeden çıkmak istedim ama üzerime geldiler. Benim saniyeler içinde hayatım değişti. Saniyeler içinde bir katil oldum'' dedi. -MÜŞTEKİ- Müşteki Muzaffer Umut ise olay öncesi sattığı evin parasını almak üzere, bir elemanıyla müşterilerini sanığın eşinin çalıştığı banka şubesine gönderdiğini belirterek, ''Para aktarma işlemi için masraf alınacağının söylenmesi üzerine, bankaya gittim. Özel bir müşteri olduğumu söyleyip, işlemin ücretsiz yapılmasını istedim. Eşi kabul etmeyince 'bana karşı saygısızlık, terbiyesizlik yapıyorsunuz, bankanıza yakışmıyorsunuz, sizi şube, bölge ve genel müdürlüğe şikayet edeceğim' dedim. Bana 'beyefendi gelmekle ayağınız mı aşınıyor' dedi. Tartışma, araya giren güvenliğin beni yatıştırmasıyla son buldu'' dedi. Bu olaydan iki gün sonra, sanığın bürosuna geldiğini belirten Muzaffer Umut, aralarında geçen tartışmanın ardından kendisine doğru doğrulttuğunu belirterek, ''Ayağa kalkıp 'koy o silahı yerine' dedim. O da 'Otur lan yerine. Diz çök' diye bağırdı. Oturmayınca, beni diz çöktürmek için ayağıma ateş etti. Bu sırada oğlum Doğukan 'yapma, babamı vurma' dedi ve içeri girdi. İçeri girerken ona ateş etti. Gördüğümde, kafasından, omzundan ve ayağından vurulmuştu. Sonra sanık odadan çıkıp gitti.'' Mahkeme başkanı, tanıkların dinlenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi. (AYC-DLK-İU)27.05.2011 17:32:26