Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Fen-
Edebiyat  Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ali Uzun, 
Karasu ve Kaynarca  ilçeleri arasında kalan, 
Türkiye'nin ikinci büyük subasar ormanı Acarlar  Longozu'nda 39 familyadan 178 kuş türü tespit ettiklerini belirterek, longozun  yapısı itibarıyla kuşlar için 5 yıldızlı 
otel konumunda bulunduğunu söyledi.
         Kaynarca Kaymakamlığının girişimi ve Doğu 
Marmara Kalkınma Ajansının  (MARKA) desteğiyle ilçedeki bir otelde düzenlenen Acarlar Longozu Çalıştayı'nda  konuşan Uzun, 
bölgede 2001 ve 2003 yılları arasında çeşitli çalışmalar  yaptıklarını ifade etti.
         Çalışmalar kapsamında, bölgedeki kuşların sayıldığını belirten Uzun,  şunları söyledi:
         ''Bölgede göçmen ve 
yerli türler var. Düzenli göç eden 
leylek gibi ırklar  var. Soğuğa göre göç eden, cinsiyete göre göç eden türler var. Bölgeyle ilgili  bilgi kirliliği de var. Birbirini tutmayan bilgiler ortada geziyor. Acarlar  Longozu'nda 39 familyadan 178 kuş türü tespit edilmiştir. Longoz, yapısı  itibarıyla kuşlar için 5 yıldızlı otel konumunda bulunuyor. 73 bin toplam kuş  sayılmıştır. Türlerin 74'ü yerli, 49'u kış göçmeni, 6'sı da 
transit geçmektedir.  24 tür nadir görülen türlerdendir. Kara leylek, 
Sibirya kazı, yılan kartalı, 
kaya  kartalı, alaca 
baykuş, aralık şahini... En çok güvercin, ince gagalı martı,  
Akdeniz martısı, ekin kargası görülmektedir.''
         Uzun, koruma altına alınan longozun kuş türleri açısından oldukça önemli  bir saha konumunda olduğuna işaret ederek, ''Gümünüzde 28 
takım kuş yaşıyor.  Bunun 20'si Türkiye'de yaşıyor. Türkiye genelinin de yüzde 80'i Acarlar  Longozu'nda yaşıyor. Türkiye, üzerinden geçen 2 kuş anayolunun üzerinde. Bu bölge  kuşlar açısından son derece önemli. Ekosistem açısından Türkiye ortalaması 5,87  iken Acarlar'da bu oran yüzde 36'dır'' bilgisini verdi.
         Bölgeyle ilgili çeşitli sorunlar bulunduğunu vurgulayan Uzun, bölgenin  turizme açılması, tarım, 
tavuk yetiştiriciliği ve avcılığın 
doğal ekosisteme  zarar verdiğini savundu.
         Uzun, longozda su miktarındaki azalmaya bağlı var olan tehdidin arttığını  anlatarak, şunları söyledi:
         ''En büyük etken bölgeyle ilgili 
kalkınma planları. Bu bölge için serbest  bölge düşünülüyordu. Bölgeye haddeleme, 
termik santral kuruluyor. 
Karadeniz  otobanı buradan geçiyor. İstanbul'un suyu 
Melen Projesi ile oradan alınıyor.  Kurulacak termik santral denizden alacağı suyla bölgenin bu haliyle kalmayacağını  gösteriyor. Bu ülkede aşırı çevreci olunarak kalkınmanın önüne geçilmeye  çalışıldığını da biliyoruz. Ancak bu bölge, dünyadaki 
yaşamı ayakta tutan  alanlardandır''
         
         -''ATIKLAR EKOSİSTEMİ ETKİLEMİŞ''-
         
         Sakarya 
Çevre Orman İl Müdürlüğü Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürü  Osman 
Demirel de longozla ilgili Sulak Alanlar Yönetim Planı'nı hazırladıklarını  belirterek, ''Sulak alanlar sayısız canlı için yaşam alanı oluşturur. Acarlar  Longozu da yok olmaya başlamış bir tabiat harikasıydı. Türkiye'deki İğneada ile  birlikte 2 subasar ormanından biridir. 1998 yılından beri 1. derece sit alanıdır.  Yaban hayatının zenginliği nedeniyle de Yaban Hayatını Koruma Sahası olarak  korunmaktadır'' dedi.
         Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu (TÜRÇEK) Başkanı Doç. Dr.  
Barbaros Gönençgil ise sahada 15 yıldan beri çalışma yaptığını ifade ederek,  şunları kaydetti:
         ''Longoz, Karasu ve Kaynarca'nın sınırları içinde. O yüzden hep iki  ilçenin ortak çalışmalarıyla koruma sağlanabileceğini düşündük. Longoz, Türkiye  için önemli bir saha. Türkiye'nin de Bern Sözleşmesi ile 
imza attığı sözleşmeyle  6 bitki türü koruma altındadır. 1997-98 yıllarında yaptığımız çalışmada yüzde  40'ı kurutulmuş durumdaydı. 
Tarım alanı olarak kullanılıyor. Bölge, 
balık türleri  açısından 20 sene öncesine göre aynı tür ve çoklukta değil. Göl kenarındaki tarım  nedeniyle 
göle karışan atıklar göl ekosistemini etkilemiş durumda.''
         (SB-NC-ARD)08.07.2011 15:25:35