"Temiz
siyaset" konusu politikacılar tarafından sık sık gündeme getirilirken
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı
Hüseyin Çelik,
temizliğin kitabını yazdı. Çelik, kitabında
temizlik konusunu anlatırken
doğu-
batı karşılaştırması yapıyor.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik,
Nesil Yayınları arasında çıkan "Temizlik Doğudan Yükselir" kitabında yaklaşık iki buçuk asırdan beri, toplumun Batı'nın maddi üstünlüğü karşısında bir geride kalmışlık kompleksi içerisine girmiş olduğu tespitini yaparak "Hal böyle olunca, her meselede karşılaştırma unsurumuzu Batı oluşturuyor. Ondokuzuncu yüzyıl
Osmanlı aydınlarının 'asrîleşmek'ten söz ettikleri zaman
tayin ettikleri
hedef Batı olduğu gibi, günümüzde dillerden hiç düşmeyen 'çağdaşlaşmak' sloganının gösterdiği istikamet de Batıdır." diyor.
Bu toprakların insanı için yapılmış temizlik üzerine bir araştırmanın da "Batı ve Biz" mukayesesini içeriyor olması gerektiğini kaydeden Çelik, öncelikle genel olarak temizlik kavramını ele aldığını belirterek şunları söyledi: "Kitapta
İslam dini ile Hıristiyanlık âleminin temizliğe bakışını inceleyerek daha sonra '
Avrupalı temiz miydi? Bugün temiz midir? Şayet temizse gerçekten bize anlatıldılğı gibi kaldırımlarına bal dökülse yalanır cinsten midir? Bizim bu konudaki durumumuz ne idi? Şimdi ne haldeyiz?' gibi sorulara cevaplar aradım."
Kitabında özellikle kâinata
Allah tarafından konulan kanunların ihlâl edilmesiyle ortaya çıkan
çevre kirliliği probleminden dolayı dünyanın gündeminde önemli bir yer işgal eden temizlik konusunu çeşitli seviyelerde ele aldığını söyleyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: "Batının bu konudaki içyüzünü gösterdiğim gibi, aynı zamanda bizim şimdiki görüntümüzün bir özeleştirisini yapmaktan da çekinmedim. Sosyal meselelerde ne kadar objektif olunabiliyorsa burada o kadar objektif olmaya çalıştım. Temizlik konusunda Batı ile aramızda mukayese yaparken uç noktalarda dolaşmak yerine orta tabakadaki insanların yaşama biçimini esas aldım."
"TEMİZLİKTEN NASİBİ OLMAYAN AVRUPALILAR"
Çelik, kitabında Batılıların temizlik anlayışını göstermek için örneklere de yer veriyor. Çelik'in kitabında verdiği bir örnek şöyle: Sultan Abdülaziz, 1867 yılında çıktığı Avrupa seyahati çerçevesinde Londra'yı da ziyaret eder. İşte bu ziyaret esnasında enteresan bir olay olur. Londra'nın asilzadelerinden eski diplomat, milletvekili, gazeteci bir zat, Osmanlı Devleti'nin Roma Büyükelçisi Rüstem Bey'e Sultan'a arz edilmek üzere şöyle bir
mektup takdim eder:
Saadetli Efendim Hazretleri,
Temizliğin nasıl yapıldığı konusunda pek nasibi olmayan, fen bilimlerinin dışındaki diğer alanlarda da nasipsiz olan Avrupalılara temizliği öğretmek amacıyla Londra'da yaptırmış olduğum Türk hamamını, yüce Sultan'ın beraberinde bulunan muhterem heyete Londra'da kaldıkları sürece tahsis etmiş olduğumu bildirmenizi rica ederim. Bu zatların Avrupa'ya faydalar bahşedecek olan temizliğin faziletlerini göstermek için sözü edilen hamama ilgi göstereceklerini
ümit ederim.