AK Parti Genel Başkan Yardımcısı
Ömer Çelik, "Birilerine gazetecilik yaptığı için tehdit ve
taciz uygulanıyorsa, çıkalım hep birlikte
protesto edelim.
Basın hürriyeti yoksa
demokrasi olamaz. Ama birileri gazetecilik mesleği adı altında gazetecilik harici işler yapıyorsa, yapılan soruşturmanın sonuçlarını beklemek gerekir. Basın özgürlüğü illegal işlerin yapılması demek değildir. " dedi.
Ömer Çelik, AK Parti Genel Merkezi tarafından tüm
Türkiye'de gerçekleştirin 'Türkiye Buluşmaları' isimli konferanslar serisinin
Manisa ayağına katıldı. Saruhan Otel'de düzenlenen programda son günlerde tartışılan
basın özgürlüğü ve muhalefet partileri ile ilgili açıklamalarda bulundu. Çelik, "AK Parti
sivil siyasetin güçlenmesi konusunda çaba harcadı. AK Parti varlığı ile dünyaya şu mesajı verdi: 'Kendi milli kimliğimizi korumak adına, dünyadaki gelişmeler ile çatışmak zorunda değiliz. Dünya gelişmelerine uymak için kendi milli kimliğimiz ile savaşmak zorunda değiliz. İkisi arasında bir sinerji oluşturmak zorundayız.' AK Parti bir felsefedir. Aynı zamanda toplumsal bir felsefedir. Ak parti bir parti değil, Türkiye'nin geçmişi ve geleceğidir. Türkiye de
eksen kayması var deniyordu. Bütün bu olayları anlamak isten batılı liderler başbakanımızla istişare ediyorlar. Muhalefetin protestosunu yaptığı yerlerde Türkiye'yi örnek alıyorlar. Asıl
disk kayması eskiden varmış, bunlarla birlikte eksen yerine oturmuş." diye konuştu.
KILIÇDAROĞLU'NA: İSRAİL'DEN ÖZÜR DİLERDİM DEMEK İSTİYORSUN
İngiltere'de açıklamalarda bulunan
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren Çelik, Kılıçtaroğlu'nun, dışarıda kendi milletini şikayet eden konuma geldiğini söyledi. Kılıçtaroğlu'nun 'Biz
iktidar olsaydık,
İsrail ile aramızın bozulmasına izin vermezdik,
mavi Marmara gemisinin ise
yardım götürmesine izin vermezdik' açıklamalarını ahlaki ve siyasi cürüm olarak nitelendiren Çelik, "O gemi yardım için yola çıkıyordu. Kılıçdaroğlu, ise biz iktidar olsaydık o geminin çıkmasına izin vermezdim diyor. Tabiki der çünkü o geminin değil ona karşı olanların yanındadır. İsrail ile aramızı bozmazdım diyor. Senin gemine hakka hukuka aykırı olarak sivil yardım gemisine saldıran İsrail ile aramızı bozmazdım diyorsan şunu demek istiyorsun, sivil yardım gemisine saldırarak, 9 kişiyi öldüren İsrail'den özür dilerdim demek istiyorsun. Bu millet sana hiçbir zaman sana iktidarı vermez ama olsaydın, bütün gücünle karşı çıksan, bu milletin oraya yardım götürmesini engellemezdin." diye konuştu.
"YAPRAK KIPIRDASA TÜRKİYE BÖLÜNECEK ZANNEDİYORLAR"
MHP'nin gece gündüz
İmralı'yı konuştuklarını,
yaprak kıpırdasa Türkiye'nin bölüneceğini zannettiklerini söyleyen Çelik, "AK Partinin İmralı ile pazarlık yaptığını yayıyorlar. Yaptıkları tek şey yaprak kıpırdasa Türkiye bölünecek zannediyorlar.
Millete korku yayarak iktidar olacaklarını sanıyorlar. Geleceğe dönük hiçbir vizyonları yok. Millete korku yaymanın adı ne zaman milliyetçilik oldu. BDP'nin elinde İmralı var, gece gündüz imralı'nın haklarını savunuyor. MHP ise imralı'da neler olup bittiğini konuşuyor. İmralıyı alsanız elinden ikisi de bir şey konuşamayacak. O yüzden MHP'nin yaptığı milletsiz milliyetçikliktir."dedi.
"ANKARA'DAKİ TABLOYA HERKES BAKSIN İBRET ALSIN"
Son günlerde tartışılan basın özgürlüğü konusuna da değinen Çelik, "Türkiye'de basın ve fikir hürriyeti var mı diye konuşmalar yapılıyor. Birilerine gazetecilik yaptığı için tehdit ve taciz uygulanıyorsa, çıkalım hep birlikte protesto edelim. Ama birileri gazetecilik mesleği adı altında gazetecilik harici işler yapıyorsa, yapılan soruşturmanın sonuçlarını beklemek gerekir. Basın özgürlüğü illegal işlerin yapılması demek değildir. Daha önceki dönemlerde holdingi olanlar taraflar tarafından Türkiye'yi 1 haftada
darbe dönemi içine sokabilirim diyen gazeteciler biliyoruz. Kendi holdinglerinin çıkarlarına yönelik olarak gazetelerini kendi çıkarları yararına çalışan gazeteciler biliyoruz. Ankara'daki tabloya herkes baksın ibret alsın. Basın hürriyeti diyorlar, Ergenekoncular, darbeciler hepsi yanlarında. Basın hürriyeti yoksa demokrasi olamaz." değerlendirmesinde bulundu.
Burada yapılan soruşturmalarla ilgili olarak haklıdır veya haklı değildir gibi bir yaklaşıma sahip olacak siyasi parti olmadıklarını ifade eden Çelik, "Adalet mülkün temeli ise
adalet düzgün ve doğru biçimde tecelli etmelidir." dedi.