BİLECİK (A.A) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Bütün
insanımıza ve yurdumuzun her kare toprağına aynı iman, heyecan ve sadakatle sahip
çıktık, sahip çıkmaya da devam edeceğiz dedi.
Bozdağ, Bilecikin Söğüt ilçesinde bu yıl 731incisi düzenlenen Ertuğrul
Gaziyi Anma ve Yörük Şenliklerinde yaptığı konuşmada, Söğütün, bin yıl önce
Sultan Alparslanın Müslüman Türk milletine kapılarını açtığı Anadolu
topraklarının merkezi ve bu toprakların tarihinin yazıldığı mihenk noktalarından
biri olduğunu bildirdi.
Türkiyenin her karış toprağının, tarihin, ecdadın adalet ve
kahramanlığının, onların kurduğu muhteşem medeniyetin verdiği hak, adalet ve
fazilet mücadelesinin tanığı olduğunu belirten Bozdağ, bu toprakların gücünü
sadece üzerinde yaşayanlar ve üzerindeki eserlerden değil, aynı zamanda altında
yatan şühedadan, merhum Ertuğrul Gazi gibi gazilerden, ulemadan, ümeradan, her
alanda insanlığın hayrı için yarış yapanlardan da aldığını söyledi.
Bozdağ, Ertuğrul Gazinin Söğütte temellerini attığı ve oğlu Osman Gazinin
kurduğu Osmanlı Devletinin toprakları kadar üzerinde yükseldiği değerlerin de
son derece önemli ve yol gösterici olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
Osmanlı medeniyeti, her yönüyle birlikte yaşama ve birlikte mutlu olma
medeniyetidir. Esasında birlik ve kardeşlik medeniyetidir. Osmanlı Devleti,
birlik içinde olmanın nasıl bir güç ve kudret oluşturduğunun somut bir
göstergesidir. Gerek Ertuğrul Gazi gerek Osman Gazi ve gerekse diğer Osmanlı
sultanları birlik, kardeşlik politikası gütmüş, kardeşlerini tek bayrak ve tek
devlet altında bir araya getirmişlerdir. Ayrılık, bölünmüşlük ve beyliklere son
vermişlerdir. Osmanlı Devleti, bu birlik sayesinde asırlarca hükümran olduğu
topraklarda huzur, barış, refah ve saadetin teminatı olmuştur. Osmanlının
sağladığı birlik ve kardeşlik meşalesi inşallah sonsuza kadar parlayacak ve bu
kandilden parlayan ışıkla gönüllerimizi ve ülkemizi aydınlatmaya devam edecektir.
Osmanlıyı var eden, bir, iri ve diri eden birlik ve kardeşlik ruhu var oldukça,
biz torunları bu kutlu miras ve ruha sadakatle sahip çıktıkça, milletimiz ve
devletimizin güç ve kudreti her zaman tam olacak ve hiçbir güç milletimiz ve
devletimize galebe çalamayacak, milletimiz ve devletimiz ilelebet payidar
olacaktır.
-Yüzyıllardır devam eden kardeşlik...-
Asırlardır bu topraklarda Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi ve Sünnilerin et ve
tırnak misali bütünleşerek kardeşçe yaşadığını kaydeden Bozdağ, hiçbir saldırı,
nifak ve fesat çalışmasının aralarındaki kardeşlik ve birliği bozamadığını dile
getirdi.
Bozdağ, bu birlik ve kardeşliğin bundan sonra da bozulmadan sürmesini
dileyerek, şöyle devam etti:
Bu topraklarda yaşayan insanlar aynı Allah, aynı Peygamber, aynı kitaba
inanıyor, aynı bayrağın altında ve aynı vatan toprağının üstünde hür ve bağımsız
yaşıyor, aynı yerde birlikte emek verip birlikte ter döküyor, aynı sofralarda
lokmalarını paylaşıyor, aynı tarih ve kültürün ortak mirasçıları olarak aynı ilmi
ve kültürel kaynaklardan besleniyor. Bu topraklarda yaşayan insanların hamuru,
Hazreti Muhammed, Mevlanalar, Hacı Bektaş Veliler, Şeyh Edebaliler ve Yunus
Emrelerin asırları aydınlatan ruhuyla yoğrulmuştur.
Milletimiz ve devletimizin en büyük güç kaynağının, birlik ve beraberlikten,
yüzyıllardır devam eden kardeşlikten kaynaklandığını bilen harici ve dahili şer
odakları, her daim milletimizin birliği ve aramızdaki kardeşlik hukukunu yok
etmek için insanımız arasına nifak ve fesat tohumları saçmaya çalışmış, halen de
bıkmadan, usanmadan bu çalışmalarını sürdürmektedirler. Bugün de güçlenen,
büyüyen, dünyanın her yerinde sözü, gözü ve eli olan Türkiyeden rahatsız olan
çevreler, terör yoluyla insanımızın arasına nifak, fesat ve ayrılık tohumları
saçmak istemektedir. Bütün bunlar karşısında bize düşen; birlik ve kardeşliğimize
daha fazla sahip çıkmak, birlik ve kardeşliğimizi yok etmek isteyenler karşısında
tek güç ve tek ses olmak, 780 bin kilometre karelik vatan toprağında İstanbul
kadar Hakkariye, İzmir kadar Yozgata, Ankara kadar Muşa, Trabzon kadar
Mardine, Bilecik kadar Bingöle aynı sevgi ve heyecanla sahip çıkmaktır. Bütün
insanımıza ve yurdumuzun her kare toprağına aynı iman, heyecan ve sadakatle sahip
çıktık, sahip çıkmaya da devam edeceğiz.
-Osmanlı medeniyetindeki adalet anlayışı-
Bozdağ, Osmanlı medeniyetinin, bir adalet medeniyeti olduğuna işaret ederek,
birliği sağlamanın, kardeşliği korumanın yolunun adaletten geçtiğini anlattı.
Adaletin, mülkün temeli olduğuna dikkati çeken Bozdağ, sözlerini şöyle
tamamladı:
Osmanlının hakim olduğu coğrafyanın her bir yerinde adaleti ve bu
adaletin sağladığı huzuru, barışı görürsünüz. Bugün Osmanlı coğrafyası olarak
bildiğimiz hangi yere giderseniz gidin, ecdadımızdan bahsedildiği zaman sevgi,
saygı, iyi duygu ve büyük bir muhabbetle yad edildiğini görürsünüz. Bu,
ceddimizin cihana gösterdiği adalet anlayışının Osmanlıdan sonra dahi kaldığı
yerlerde yaşamaya devam ettiğini somut bir örneğidir. Bu topraklarda 731 yıl önce
merhum Ertuğrul Gazi, sadece dünyanın gördüğü en muhteşem devletlerden birinin
değil, aynı zamanda dünyanın en muhteşem medeniyetlerden birinin de temelini
atmıştır. Ecdadımız Osmanlının tesis ettiği medeniyetin diğer medeniyetlerden
farkı, diğer medeniyetleri yok eden değil, onları da içine alan bir medeniyet
anlayışı inşa etmiş olmasıdır. Osmanlı, farklı kültür ve medeniyetleri zenginlik
sayıp onlara da sahip çıkmış ve yaşatmıştır. Osmanlı hiçbir kültür, medeniyet,
dil ve inancı yok etmek için gayret içine girmemiş, bütün farklılıkların birlikte
huzur ve refah içinde yaşaması için çaba sarf etmiştir. Bugün Osmanlı coğrafyası,
bu çabanın büyük bir tanığıdır. Bugün Ertuğrul Gazinin torunu olan bizlere
düşen, onun bize bıraktığı mirasa sadakatle sahip çıkmak ve bunun gereklerini
yapmaktır. Biz bunu yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.
Muhabir: Deniz Açık / Sedat Gök
Yayıncı: Mürsel Çetin