Önder Felek -
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ''Biz tarih gölüne maya çalıyoruz. Bu maya tutacak. Okyanus tarihine ve tarihin
okyanusuna çaldığımız bu maya tutacak'' dedi.
Davutoğlu,
Akşehir Kültür Merkezi'nde düzenlenen 52. Uluslararası
Nasreddin Hoca Anma ve Mizah Günleri resmi açılış töreninde yaptığı konuşmada, Akşehir'e son bir ay içerisinde üçüncü kez geldiğini söyledi.
Diplomaside Nasreddin Hoca'nın kendisine çok yardımcı olduğunu ifade eden Davutoğlu, en zor, en kritik diplomatik görüşmelerde bir Nasreddin Hocası fıkrası anlattığında olayın çözülmeye başladığını belirtti.
Bu yıl
ocak ayında
Türkiye'de
İran ile
Birleşmiş Milletler daimi üyeleri arasında
nükleer görüşmeler yapıldığını anımsatan Davutoğlu, tarafları bir gün önce yemekte bir araya getirdiklerini anlattı. Davutoğlu,
kural gereği yemekte müzakerenin başlamaması gerektiğini anlatarak, şunları kaydetti:
''Bizim ev sahipliği ve arabuluculuk rolümüz var. Buna özen göstermemiz gerekir. Ben, yemekte müzakerelerden hiç bahsetmeyeceğimi, sadece Nasreddin Hoca'dan fıkralar anlatacağımı söyledim. Akşam 1,5 saat yemek yedik. Ben değişik fıkralarla müzakerelerin nasıl olması gerektiğini anlattım.
Hani Nasreddin Hoca'nın 'sen de haklısın' fıkrası var ya... Taraflardan birisi davasını Nasreddin Hoca'mıza anlatır. Hoca, 'Sen haklısın' der. İkincisi anlatır, Hoca, ona da 'haklısın' der. Hanımı
döner, 'Hocam nasıl ikisi birden haklı' der. Bunun üzerine karısına dönerek, 'Sen de haklısın' der. Şimdi yarın müzakerelerde herkes kendi haklı olduğunu düşünecek. Onları dinleyen taraflar ikisine de 'haklısın' diyecek belki. Önemli olan haklı veya haksız olduğunu empatiyle değerlendirmek. İşte Nasreddin Hoca bize empati kültürünü öğretiyor. Bir de 'karşı tarafın perspektifinden bakın' demek istiyor.''
-''TARİH GÖLÜNE MAYA ÇALIYORUZ''-
Nasreddin Hoca'nın felsefesinin asırlardır yaşadığını vurgulayan Davutoğlu, 2002 yılında Baş
bakan'ın başdanışmanı olarak göreve başladığında söylediği birçok şeyi, insanların
göle maya çalmak olarak değerlendirildiğini belirtti.
Bakan Davutoğlu, şöyle devam etti:
''Türk ekonomisinin 2001-2002 yılından 2011 yılına geldiğinde Gayri Safi Milli Hasılasının neredeyse 4 kat büyüyeceğini söyleseydik göle maya çalmak gibi gelirdi. Sadece
Kıbrıs ile uğraşan
Yunanistan ile yarışan, birkaç
kriz bölgesiyle uğraşan Türkiye yerine dünyanın her formunda temsil edilen, bir problem olduğunda önce katkısı aranan ülkelerin başında gelen bölgesel güç olmanın ötesinde küresel roller oynayan bir Türkiye olacak denseydi o zaman birçok insan 'göle maya çalmak' derdi. Biz bunlarla itham edildik. Yıllarca 'ütopik bir akademisyen' diye takdim edildik.
Yine hükümetimize 'büyük iddialar ortaya koyuyorsunuz, nereden kaynaklanıyor' dendi. Ama kendinize inandığınızda, temsil ettiğiniz halka inandığınızda ne kadar büyük hedeflerin gerçekleşebileceğini görüyorsunuz. Biz tarih gölüne maya çalıyoruz. Bu maya tutacak. Okyanus tarihine ve tarihin okyanusuna çaldığımız bu maya tutacak. Artık bu aziz millet, gerçekten Nasreddin Hocası ve bütün irfan büyükleriyle tarih sahnesine geldi. Biz Nasreddin Hoca'yı anarken sadece Nasreddin Hoca'nın fıkralarını tebessümle
anmak dışında o fıkraların arkasındaki hocamızın asırları aşan mesajını da anlamak zorundayız. Allah'ın izniyle tarih gölüne bu millet mayayı çaldı. 13. yüzyılda çaldı. O mayadan büyük bir cihan devleti kuruldu. Şimdi de bir maya çalıyoruz tarihe... Bu mayadan da küresel bir güç olarak Türkiye tarih sahnesine çıkacak.''
-TEMSİLİ NASREDDİN HOCA-
Temsili Nasreddin Hoca Rasim Öztekin de 1284 yılında vücudunun toprağa gömüldüğünü, ancak o günden bugüne düşüncelerinin, esprilerinin, hoşgörüsünün
efsane halinde dünyada dolaştığını söyledi.
Nasreddin Hoca'nın önce kendisiyle sonra da başkalarıyla dalga geçtiğini belirten Öztekin, herkese öz
eleştiri tavsiyesinde bulundu.
Öztekin, Akşehir'i mizahın başkenti yapmak için hep birlikte çalışılmasını isteyerek, ''Akşehir dünyanın başkenti ben de o başkentin
cumhurbaşkanı olayım'' dedi.
(ÖND-MRS-EAY)05.07.2011 16:30:39