BURDUR (A.A) - Gökmen Yüce - Kemer ilçesine bağlı Elmacık
köyünde 2006-2009 yılları arasında yapılan kazılarda ortaya çıkarılan ve yaklaşık
5 milyon yıl öncesine ait olduğu belirtilen Karasal memeli hayvanlara ait
fosiller, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinde (MAKÜ) inceleniyor.
MAKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Arzu
Demirel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Burdurun sahip olduğu uygun iklim
koşulları nedeniyle tarih boyunca sürekli yerleşim alanı olarak bilindiğini,
yörede özellikle göl havzasında çeşitli fosil hayvan kalıntılarına rastlandığını
söyledi.
Burdur Gölü Havzasının jeolojik yaşının Pliyosen dönem (yaklaşık olarak
günümüzden 5.3-2.5 milyon yıl öncesi) olarak belirtildiğini ve kaynaklarda
Pliyosen Göl Havzası olarak geçtiğini anlatan Demirel, Yöre, bir göl
havzası olarak Anadoluda önemli bir coğrafi kavşak konumunda bulunuyor ve
geçmişte hayvan göçlerinin rotası üzerinde bulunmuş olma olasılığı son derece
kuvvetli dedi.
Demirel, Burdur Müzesi Müdürlüğünce yürütülen Elmacık Köyü Fosil Kurtarma
Kazısında elde edilen bulguların yöredeki omurgalı hayvan kalıntılarının
varlığı ile ilgili önemli ipucları verdiğini kaydetti.
-Filgiller, gergedangiller, atgiller, otçullar...-
Havza içerisinde Burdur Müzesi Müdürlüğü denetiminde, Ankara Üniversitesi
Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Antropoloji Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr.
Berna Alpagutun bilimsel danışmanlığında ve Yrd. Doç. Dr. Nurfettin Kahramanın
alan sorumluluğunda 2006-2009 yılları arasında gerçekleştirilen kazılarda,
karasal memeli hayvanlara ait çok sayıda fosilin ortaya çıktığını belirten
Demirel, Bulunan fosiller arasında filgiller, gergedangiller, atgiller,
otçullar ve kimi kuş türlerine ait kalıntılar ile yumuşakçalara ait bol miktarda
kavkı (Yumuşakçaların sert kabuğu) yer alıyor. Fosillerin büyük çoğunluğunu
filgillere ait kalıntılar oluşturuyor. Bu kalıntılar arasında defans dişlerinin
(savunma dişi) yanı sıra, bu canlıların vücut iskeletine ait çok sayıda kalıntı
da mevcut diye konuştu.
Demirel, havzada mevcut diğer omurgalı fosil yataklarının bulunmasına
yönelik bir yüzey araştırmasını da Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ve
MAKÜnün destekleri ile 2010 yılından bu yana sürdürdüklerini ifade etti.
-5 milyon yıl öncesine ait memeli hayvan faunasına sahibiz-
Burdurun coğrafya olarak Pliyosen Göl Havzası üzerinde olduğunu anlatan
Demirel, sözlerini şöyle sürdürdü:
Buradan bakıldığında aslında memeli göçlerinin yer aldığı bir alandan
bahsediyoruz. Böyle olunca da Burdur ilinin bu memelilere ev sahipliği yapmış
olabileceği son derece akılcı. Nitekim bu fosiller bize bu konuda kanıtları
vermekte. Pliyosen döneme, yani yaklaşık 5 milyon yıl öncesine ait çok önemli
büyük bir memeli hayvan faunasına sahibiz.
Demirel, kazılar sırasında ortaya çıkan fosillerin Burdur Müze Müdürlüğü
tarafından MAKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümüne teslim edildiğini ve
incelemelerin devam ettiğini, fosillerin yapımı devam eden Doğa Tarihi Müzesinde
sergileneceğini anlattı.
Burdur Rum Kavaklı Kilisesi binasının Doğa Tarihi Müzesi haline getirilmesi
için restorasyon, teşhir ve tanzimi ile ilgili çalışmaların Kültür ve Turizm
Bakanlığınca sürdürüldüğünü ifade eden Demirel, şöyle dedi:
Bu fosillerin sergilenmeye hazır hale getirilmesi, yörenin bitki ve hayvan
zenginliğinin de sergileneceği bu müze için bilimsel alt yapı oluşturacak bir
proje hazırlanıyor. MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Saatcının himayesinde, benim
yürütücülüğümde, Prof. Dr. Berna Alpagutun danışmanlığında hayata geçirilecek
olan bu proje kapsamında mevcut fosiller üzerinde tarihlendirme ve türlerin
sınıflandırılması ile ilgili çalışmalar gerçekleştirilecek.
-İncelemeler arttıkça heyecanımız da artıyor-
MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Saatcı ise Burduru, Batı Akdenizde bütün
yolların kesiştiği bir kavşak olarak adlandırdıklarını kaydetti.
Tarihe bakıldığı zaman ortaya çıkarılan fosillerin bunun böyle olduğunu
gösterdiğini vurgulayan Saatcı Bulunan fosiller bizleri gerçekten çok
heyecanlandırıyor. Fosiller üzerinde yapılan incelemeler arttıkça heyecanımız da
artıyor. Çok önemli ve değerli fosiller. 5 milyon yıla kadar uzandığı söyleniyor.
Çok heyecanlandırıcı bir rakam. Belki de bunlar bu dalda yeni bir çığır açacak
fosiller dedi.
Saatcı, sadece fosillerin bulunup ortaya çıkarılması değil, bunlar üzerinde
yapılacak araştırmaların da üniversiteyi yakından ilgilendirdiğini kaydetti.
Saatcı, üniversite hocalarının sadece fosillerin bulunduğu Elmacık köyünde
değil, başka bölgelerde de saha ve yüzey araştırması yaptıklarını anlattı.
Akademisyenlerin yaptıkları çalışmalarla Burdurun çok farklı yerlerinde çok
değerli fosillere ulaşabileceklerini gösterdiğini ifade eden Saatcı, şunları
kaydetti:
Burdurda antropoloji ve arkeoloji alanlarına sahibiz. MAKÜ olarak iştigal
ettiğimiz konuda en iyisini yapmak bizim hedefimiz. Şu anda burada yapılan
çalışma da bunun göstergesi. Kültür ve Turizm Bakanlığının destekleriyle
şehrimizde bulunan kilise, Doğa Tarihi Müzesine dönüştürülecek. MAKÜdeki
fosiller bu müzede sergilenecek. Bu da turizm açısından Burdura değer
kazandıracak. Yöremize turist gelmesiyle bu durum taçlanmış olacak.
Yayıncı: Tuncer Çetinkaya