BURSA (A.A) - Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı ve Moleküler
Kanser Araştırma Derneği (MOKAD) Onursal Üyesi Prof. Dr. Şevket Ruacan, sigaranın
insanlarda görülen kanserlerin yüzde 30undan sorumlu olduğunu belirterek,
Maalesef Türkiye, dünyada sigara içiminde hala önemli bir yükseklikte. Hem
erkekler hem de kadınlar çok sigara içiyor. Dolayısıyla başta akciğer kanseri
olmak üzere pek çok kanser çeşidinin Türkiyede çok yüksek oranda görüldüğünü
biliyoruz dedi.
MOKADın 10 yıldır sürdürdüğü kanser araştırma toplantı serilerinden olan
4. Multidisipliner Kanser Araştırma Kongresi, Uludağ Üniversitesi (UÜ) Prof.
Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezinde başladı.
Kongrenin açılış konferansından önce gazetecilere açıklamada bulunan Prof.
Dr. Şevket Ruacan, kanserin birçok kişiyi ve uzmanlık alanını ilgilendiren bir
konu olduğunu vurguladı.
Bu kongre, multidisipliner, yani çok uzmanın katılacağı bir kongre.
Kanser, tek bir uzmanlık alanının altından kalkabileceği bir şey değil. Bu yüzden
biyokimya, moleküler, klinik ve patoloji gibi alanlarda çalışan uzmanlar bu
kongrede bir araya gelecek diyen Ruacan, kanserin yeni bir hastalık olmadığını
hatırlattı.
Kanserle ilgili ilk belgelerin 5 bin yıl öncesine dayandığını aktaran
Ruacan, Mısırlılardan elde ettiğimiz bu ilk belgelerde kanserin tanımı, hatta
mumyalarda ve fosillerde bile kanser görüldüğü bilgileri var diye konuştu.
-Kanserle başa çıkmayı öğrenemedik-
Ruacan, toplumda kanser hastalığı sıklığının arttığına dikkati çekerek,
şöyle devam etti:
Çünkü diğer hastalıklarla tedavide oldukça başarılıyız. Kalp-damar
hastalıklarının sıklığı ve bundan kaynaklanan ölümler azalıyor. Bu tarz
hastalıklarla başa çıkmayı öğrendik. Fakat kanserle başa çıkmayı öğrenemedik.
Sıklığı ve öldürücülüğü aynı şekilde devam ediyor. Önemli bir gelişme
sağlayamadık. Kanser, yaşlılık hastalığı, toplum da yaşlanıyor. Bu durumda da
kanser olma oranı, artık yükselmeye ve göze çarpmaya başladı. Aslında kanserin
özellikle bazı çeşitleri, gençlerde de görülüyor. Tabii gençlerde ve çocuklarda
tedavi edebilmenin başarı şansı çok daha yüksek. Şu yanlışa düşmeyelim; kanser,
tek bir hastalık değil. Değişik çeşitleri, yerleri, gidişleri ve tedavileri var.
Tek bir ilaç çıkacak da kanseri ortadan kaldıracak diye düşünmeyelim. Farklı
tedavileri, ilaçları ve yöntemi olacaktır.
Kanser tedavisinde gelinen son noktada, özellikle ışın tedavisiyle başarılı
yenilikler yapıldığını anlatan Ruacan, Yeni ilaçlar da çıkmaya başladı. Her
hastanın hastalığına yönelik ilaç bulmaya, tedavi bulmaya çalışıyoruz. Bu
kongrenin amaçlarından biri de kişiye özel ilaç ve tedavi geliştirmeye
başlamaktır dedi.
-Sigara tüm insan kanserlerinin yüzde 30undan sorumlu-
Kanserin önde gelen sebeplerinden birinin sigara olduğunu vurgulayan Ruacan,
sözlerini şöyle sürdürdü:
Maalesef Türkiye, dünyada sigara içiminde hala önemli bir yükseklikte. Hem
erkekler hem de kadınlar çok sigara içiyor. Dolayısıyla başta akciğer kanseri
olmak üzere pek çok kanser çeşidinin Türkiyede çok yüksek oranda görüldüğünü
biliyoruz.
Ruacan, kanserin engellenebilirliğine de değinerek, Akdeniz tipi
diyet/beslenme dediğimiz yöntem, kanseri engellemede en önemli yollardan biri
olarak görülüyor. Akdeniz tipi beslenmede, kırmızı etten mümkün olduğunca uzak
durmak gerekir. Ne yazık ki biz, Akdeniz tipi beslenmeden giderek uzaklaşıyoruz
ifadelerini kullandı.
Türkiyede en çok rastlanan kanser çeşidinin, erkeklerde akciğer, kadınlarda
ise meme kanseri olduğunu bildiren Ruacan, şunları kaydetti:
Sigara tüm insan kanserlerinin yüzde 30undan sorumlu. Son yıllarda
Türkiyedeki sigara ile mücadele, sadece kanser için değil halk sağlığı konusunda
da yapılan en büyük girişim ve yeniliktir. Bu konudaki yasalar ve yönetmelik
çıkmadan önce Türkiyede 100 kişiden 34ü sigara içiyordu. Şimdi bu sayı 27ye
indi. Bu yeniliklerin kanser sıklığında azalma sağlaması için yıllar geçmesi
lazım ama bir yerden başlamak adına Türkiye, önemli bir başarı sağladı.
Muhabir: Büşra Nur Özcan / Haluk Yüksel
Yayıncı: Ahmet Kayır