Yaya olarak
Kudüs'e giderek hacı olmak isteyen 3
Alman yolculuklarına Hatay'dan başladı. Üç
yaşlı Alman, yaya olarak gerçekleştirecekleri Kudüs yolculuğu öncesinde Hatay'a gelerek tarihi ve turistik yerleri gezdi.
Franz Xaver Brock (72), Herta Deyerling (68) ve Burckhard Deyerling (68) kutsal olduklarını vurguladıkları yürüyüşlerini, yine kutsal olarak gördükleri Antakya'dan başlatmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Antakya'da iki gün kalan, tarihi, turistik yerlerimizi gören fırsatı bulan Alman grup, araçla gittikleri
Cilvegözü Sınır Kapısı'ndan yürüyüşlerini başlattı.
Rahibe Barbara Kallasch'ın Barış Evi'nde konaklayan Alman grup, yolculuklarının 6-7 hafta süreceğini belirtti.
Daha Önce Roma'ya doğru yürüdüklerini, bunun ikinci deneyimleri olacağını söyleyen Herta Deyerling, Kudüs'e yürümenin özel ve önemli bir yolculuk olacağını belirtti.
Herta Deyerling, bu yürüyüşlerde ilk etapta ayaklarında acı hissettiğini, ancak ilerleyen günlerde bu acının yerini huzur ve rahatlamanın aldığını söyledi.
Yürüyüşleri süresince nerede kalacakları, nerede konaklayacakları konusunda hiçbir planlarının olmadığını, bunun da yürüyüşe macera ruhunu kattığını belirten Herta Deyerling, Antakya'dan iyi izlenimlerle ayrıldıklarını belirtti.
Antakya'da kaldıkları iki gün süresince farklı insanların, farklı dinlere mensup insanların, bir arada ama barış ve huzur içinde yaşmalarına
tanık olduklarını söyleyen Burckhard Deyerling bunu görmekten büyük mutluluk duyduklarını söyledi.
YUNAN BARIŞ KULAÇLARI TOPLULUĞU HATAY'DA DİNLENDİ
Her yıl
Türkiye-
Yunanistan arasındaki dostluğu pekiştiren faaliyetleriyle dikkatleri çeken Yunan Barış Kulaçları Grubu da Hatay'a gelerek Barış Evi'nde konakladı.
Her yıl 1
Eylül Dünya Barış Günü'nde Türklerle birlikte karşılıklı olarak Datça'dan Simi adasına yüzen grup üyeleri bu maraton öncesinde Antakya'ya gelerek dinlendi.
Topluluk üyesi Zacharias Alexandrakis (39), Antakya'yı çok kültürlü bir
kent olarak nitelendirdi ve kent halkının çok mutlu yüzleri olduğunu belirtti.
Antakya'nın farklı birçok dine de ev sahipliği yaptığına dikkat çeken Alexandrakis, "Onlar bir arada yaşamaları gerektiği için bir arada değiller, bir arada oldukları için bir aradalar. Çünkü burada olmaktan dolayı huzurlular, rahatlar. Aslında burası
küçük bir başkent gibi. Burada Türkleri de Arapları da Hıristiyanları da bir arada görüyorsunuz ve bu şehrin bize verdiği
mesaj, çok sıcak bir hoş geldin oldu açıkçası." şeklinde konuştu.
Yunan Barış Kulaçları Grubu üyeleri başta tarihi mekanlar olmak üzere il genelindeki turistik merkezleri gezerek Hatay'dan ayrıldı.