29. Türkiye-Ab Karma İstişare Komitesi Toplantısı

29. Türkiye-Ab Karma İstişare Komitesi Toplantısı

2011 - TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ''Tamamen siyasi nedenlerle adeta durma noktasına gelen müzakere sürecine rağmen, Türk iş dünyası AB'ye katılım sürecini desteklemeye devam ediyor. Türkiye'nin geleceğini AB üyeliğinde görüyor'' dedi. 29. Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi Toplantısı'nda konuşan Hisarcıklıoğlu, 2 gün önce Türkiye'nin ikinci çeyrek büyüme performansının açıklandığını hatırlatarak, Türkiye ekonomisinin bu dönemde yüzde 8,8 oranında büyüdüğünü ve Türkiye'nin 2009 yılında yaşanan kriz sonrası, 7 çeyrekten beri büyüdüğünü söyledi. Türkiye'nin küresel krizden çabuk kurtulduğunu ve 2010 yılında yüzde 8,9'luk büyüme ile krizin etkisini atlattığını ifade eden Hisarcıklıoğlu, büyüme performansının 2011 yılında da devam ettiğini kaydetti. Türkiye'nin 1980'li yılların ilk yarısında Turgut Özal'ın başlattığı değişim ve dönüşüm hamlesi ile ekonomide ve düşünce sisteminde radikal değişimler gerçekleştirdiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin kapalı ekonomi ve kapalı bir toplum olmak yerine serbest piyasa ekonomisini tercih ederek, dünya ekonomisi ile bütünleşmeye yöneldiğini belirtti. Türkiye ve AB'nin, siyasi iradenin, dayanışmanın ve geleceği birlikte tasarlama arzusunun olması halinde, neleri yapabileceğini somut adımlar ve başarılarla ortaya koyduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, şöyle dedi: ''2005 yılı sonrası, AB'deki liderlik değişimi, maalesef vizyon eksikliğini de beraberinde getirdi. Bunun sonucu olarak, büyük gayretler, ciddi taahhütler ve kararlılıkla başlatılan Türkiye-AB müzakere süreci, bugün maalesef durma noktasına gelmiştir. Sadece 13 fasılda müzakere açılmıştır. Geri kalan fasıllarda ise siyasi nedenlerle adım atılamaz duruma gelinmiştir. Türkiye ile müzakerelere başlayan Hırvatistan'ın, AB'ye katılımı için artık geri sayım yapılırken, Türkiye'nin AB'ye üyelik perspektifi belirsizliğe bırakılmıştır. Türkiye iktisadi ve siyasi dönüşüm sürecini devam ettiriyor. Türkiye, küresel alanda aktif bir aktör olarak yükselmektedir. G-20 üyesi olan Türkiye, dünyanın 16'ncı, Avrupa'nın ise 6'ncı büyük ekonomisine sahiptir. Türkiye'nin inşaat şirketleri, dünyanın en büyük inşaat firmaları listesinde, Çin'den sonra ikinci sırada gelmektedir. Aynı zamanda sahip olduğu kültürel miras ve doğal güzellikleriyle dünyanın 7. büyük turizm merkezidir.'' Türkiye'nin son 30 yılda yaptığı atılımlarla kırsal ekonomiden sanayi ekonomisine geçişi sağladığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, 1980 yılında 2 bin 63 dolar olan kişi başına gelirin 2010 yılı sonu itibarıyla satın alma paritesi üzerinden 14 bin 741 dolara ulaştığını, ihracatın ise 3 milyar dolardan 130 milyar dolara çıktığını söyledi. ''Türkiye, günümüzde oluşmaya başlayan çok kutuplu sistemde önemli bir çekim merkezi haline gelmiştir. İstanbul, bölgemizdeki en önemli iş merkezi olmasının yanında, küresel diplomasi ve kültürün de merkezi haline gelmiştir'' diyen Rifat Hisarcıklıoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: ''Bu dönüşümde İstanbul yalnız değildir. İstanbul'un doğusu da yani Anadolu'daki birçok şehir de dönüşüm sürecine katılmış ve sanayideki atılımlarına ek olarak modern şehir hayatının da geliştiği cazibe merkezleri haline gelmiştir. İşte böyle ekonomik dönüşüm içindeki Türkiye, AB'ye üye olmak için kararlılığını muhafaza ediyor. Biz, Türkiye'nin geçirdiği başarılı süreçte, AB'ye üyelik sürecinin katkısının farkındayız. Bu katkının devam etmesi gerektiğine yürekten inanıyoruz. Diğer taraftan, AB üyesi ülkelerin, Türk vatandaşlarına uyguladığı vize, AB üyesi ülkelerle ihracat ve ithalata konu olan ürünlerin taşınmasının önündeki taşıma kota engeli ve tamamen siyasi nedenlerle adeta durma noktasına gelen müzakere sürecine rağmen, Türk iş dünyası, AB'ye katılım sürecini desteklemeye devam ediyor. Türkiye'nin geleceğini AB üyeliğinde görüyor. Yakın geçmişte oda ve borsa başkanlarına uyguladığımız bir ankette, bütün bu olumsuzluklara rağmen Türkiye'nin AB'ye üyeliğine desteğin yüzde 80 civarında olduğunu görüyoruz. Türkiye, iktisadi, sosyal ve siyasi alandaki dönüşüm ve değişim sürecini, kararlılıkla devam ettirecektir. Bu değişim ve dönüşüm sürecine, sosyal ve ekonomik tarafların desteği tamdır. Bu çerçevede, önümüzdeki dönemde başta yeni bir anayasa olmak üzere biz sosyal ve ekonomik taraflar olarak sorumluluk almaya, Türkiye'nin değişim ve dönüşüm sürecine destek olmaya, katkı sağlamaya devam edeceğiz.'' Rifat Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin dönüşüm sürecinde dayanışma beklediklerini belirterek, ''Türkiye'nin başarısı, AB'nin de başarısı olacaktır. Birlikte çalışmalıyız. Birlikte büyümeli ve birlikte güçlü olmalıyız. Türkiye'nin AB üyeliğinden birlikte kazanmalıyız. Gelecek nesillerin refahını, gelecek seçimleri kazanmaya tercih etmeliyiz'' ifadesini kullandı. -TÜRK-İŞ GENEL BAŞKANI KUMLU- Toplantının açılışında konuşan Türkiye-AB Karma İstişare Komitesi Eş Başkanı Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, bugün hem Türkiye'den hem AB'den, güçlü ve etkili üyelerin katıldığı bir toplantı gerçekleştirdiklerini söyledi. Kumlu, ekonomik kriz, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki gelişmeler ile AB'nin önde gelen ülkelerinde yaklaşan seçimlerin, Türkiye AB ilişkilerini gündemden düşürdüğünü ve bu durumun kendilerinde büyük rahatsızlık yarattığını ifade etti. ''Yaşanan ekonomik kriz ve bölgemizde 'Arap Baharı' olarak adlandırılan gelişmeler dikkate alındığında, AB-Türkiye ilişkilerine ve iş birliğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır'' diyen Kumlu, şöyle konuştu. ''Bu çerçevede, umuyoruz ki muhataplar bu ihtiyacı daha fazla zaman kaybetmeden görecekler ve AB-Türkiye ilişkileri en kısa sürede ivme kazanacak, gündemde yerini alacaktır. Ayrıca, Karma İstişare Komite kanadı olarak, AB-Türkiye ilişkilerinin durma noktasına gelmesinden duyduğumuz rahatsızlığı, 22 Nisan'da bir ortak açıklama yaparak, kamuoyu ile paylaştık. AB-Türkiye ilişkilerini olması gereken düzeyde seyredebilmesi için elbette Türkiye, AB'ye üyelik yolunda gerçekleştirdiği reformlara heyecanını kaybetmeden devam etmelidir. Ancak, AB de kendi iş sorunlarıyla meşgul olurken, çevresine ve dünyaya olan ilgisini de kaybetmemeli, bu çerçevede mevcut ilişkilerini kuvvetlendirmeli ve reformlar konusunda Türkiye'yi teşvik etmelidir.'' AB'nin sosyal haklarla harmanlanmış mevcut ekonomik modelini bugüne kadar başarı ile uyguladığını ve çevre ülkeleri de etkilediğini ifade eden Kumlu, yaşanan ekonomik kriz ve baskılar nedeniyle AB'nin sıkıntılı günler yaşadığını, AB ve üye ülkelerin sosyal haklarda taviz vermeye zorlandıklarını kaydetti. Mustafa Kumlu, AB'nin sosyal hak ve özgürlüklerden taviz vermemesi, ülkelerin ekonomik ve sosyal dönüşüm sürecini hız kesmeden desteklemesi gerektiğini söyledi. AB'den, üyelik sürecinde Türkiye'ye, Birliğe katılmış ülkelerden farklı davranmasını beklemediklerini ifade eden Kumlu, ancak AB'nin siyasi, dini ve kültürel ön yargılardan kendisini arındırmasını ve gerekli kriterler yerine getirildiğinde bu kapının açık tutulması gerektiğini vurguladı. Kumlu, vize konusunda da Türk vatandaşlarının mağduriyetinin giderilmesi gerektiğini ve bu konuda farklı bir dayanışma beklediklerini sözlerine ekledi. -AVRUPA EKONOMİK VE SOSYAL KOMİTESİ BAŞKANI NİLSSON- Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi Başkanı Staffan Nilsson da yaptığı konuşmada, krizlerden ülkelerin daha güçlü olarak çıktıklarını ifada ederek, ülke liderlerinden doğru kararlar vermesini, doğru sorumluluk almasını beklediğini kaydetti. Arap ülkelerindeki değişim sürecine de değinen Nilsson, ''Bu ülkelerin doğru iradeye sahip olup olmadıklarını, doğru yöne gidip gitmediklerini henüz bilmiyoruz. Bu konuda Türkiye'nin önemi çok büyük. Siz büyük bir örneksiniz'' diye konuştu. Ortadoğu'daki sorunun tek çözümünün barış süreci olduğunu kaydeden Nilssson, herkesin her iki taraftan da barışı istemeleri gerektiğini ve bu konuda başka çözümün bulunmadığını vurguladı. Türkiye'nin AB üyelik sürecine de değinen Nilsson, ''Ben Türkiye';nin AB'ne üyeliğine kesinlikle taraftarım. Bu konuda hiçbir tereddütüm yok'' dedi. Nilsson, cümlesinin devamını ''fakat'' ile değil ''ve'' ile sürdürmek istediğini belirterek, AB'ye katılmak isteyen bütün ülkelerin Kopenhag Kriterleri'ni yerine getirmesi gerektiğini, bunun da mümkün olduğunu söyledi. (SM-DÜR-SBR)15.09.2011 14:29:21
<< Önceki Haber 29. Türkiye-Ab Karma İstişare Komitesi Toplantısı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER