ANTALYA (A.A) - Antalyada düzenlenen 2. Uluslararası Resort
Turizm Kongresi, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın katılımı ile başladı.
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günayın katılımı ile Lara Barut Otelde
düzenlenen kongrenin açılışında konuşan Resort Dergisi İmtiyaz Sahibi ve Akdeniz
Turistik Otel ve İşletmeciler Birliği Başkanı Sururi Çorabatır, Türkiyenin
sektörde rakip ülkelere göre yeni olmasına rağmen önemli bir gelişme kaydettiğini
söyledi.
Uluslararası sektörde gelişen rekabetin, değişen müşteri profili, sektöre
yeni giren ülkeler ve işletme alanındaki yapılanmaların kendilerini yeni
programlar yapmaya zorladığını anlatan Çorabatır, mevcut durumu gerçekçi bir
şekilde değerlendirerek sektördeki güçlü ve zayıf yanlarını ortaya koymaları
gerektiğini ifade etti.
Türkiyenin turizmde önemli potansiyele sahip olduğuna dikkati çeken
Çorabatır, bilgi ve deneyimlerinin en büyük sermayeleri olduğunu dile getirdi.
Çorabatır, geleceğin turizmine hazırlanmaları gerektiğini, bu nedenle planlı
hareket etmek zorunda olduklarını kaydetti.
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık ise
olumsuzluklarla başlayan 2012 yılını kayıpsız kapatmanın mutluluğunu
yaşadıklarını söyledi. 2012 yılını kayıpsız ve küçük bir artışla kapatmalarını
geçmişten gelen birikim ve tecrübeye bağlayan Ayık, Türk turizminin krizlerle
mücadele etmenin en güzel örneğini gösterdiğini dile getirdi. Ayık, özellikle
Almanya ve Rusya pazarını kayıpsız kapattıklarını, bu durumun turizmin
sürdürülebilirliği anlamında katettikleri mesafeyi en iyi şekilde gösterdiğini
vurguladı.
Sahil turizmi gelişirken daha içlerde kalan Anadolu kentlerinin de turizm
destinasyonu haline gelmesi gerektiğine işaret eden Ayık, Anadolu kentlerinin
de turizm kenti olmasını destekleyen bir sürece girdik. Ülke altyapısında önemli
gelişmeler oldu. Havalimanında iyileşmeler, hızlı trenler ve konaklama imkanları,
bu değişimi destekleyen önemli faktörlerdir. Turizm artık sadece kıyılarda değil
ülkenin her yerinde yapılıyor. Kıyı turizmini de geliştirmeye devam ediyoruz.
Önümüzdeki 10 yılda turizmin çeşitlenmesi için Balkan, Körfez, Uzak Doğu, Kuzey
Afrika ve Güney Amerika pazarlarını geliştirmeyi hedefliyoruz. Pazar
çeşitlenmesini bu şekilde yapmayı düşünüyoruz diye konuştu.
Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, turizmin gelişmesi için çeşitli kurumların
katılımı ile Stratejik yönetim çalışmaları, makro plan çalışmaları
yaptıklarını, bu çalışmaların ardından master planı hazırlanması için girişimler
yaptıklarını ifade etti.
Antalyada ortak akıl ile ne yapabileceklerini düşündüklerini kaydeden
Altıparmak, turizmin 12 aya yayılması, 520 bin yatağın 5 ay boş kalmaması için
sivil toplum kuruluşları ile çalışmalar yürüttüklerini ifade etti. Altıparmak,
turizmin yıl geneline yayılması için mağaralarla ve yürüme güzergahlarını anlatan
kitapçıklar çıkardıklarını, kongre, sağlık ve yat turizmini geliştirmek için çaba
gösterdiklerini vurguladı.
Altıparmak, turistlerin otellerden çıktıktan sonra gittiği şelale ve milli
parkların devasa alanlar olduğunu, buraların işletme mantığının değişmesi
gerektiğini vurguladı. Şelale ve milli parklardan para kazanmayı düşünmemek
gerektiğine dikkati çeken Altıparmak, şöyle konuştu:
Buralar bizim itibar ve prestij yerimiz olmalıdır. Buralarda kurulacak
işletmelerin kazandığı parayı yine oraya harcanması gerekiyor. Manavgat ve Düden
Şelalesine turistler girince kendilerini cennete girmiş gibi hissetmeleri lazım.
Asla ihalelerle buraları vermememiz gerekiyor. İhaleyle verdiğimiz zaman ciddi
sıkıntılar yaşıyoruz. İnsanların para kazanmak içi yapmayacağı şey kalmıyor.
Adeta pazar yerine dönüşüyor. Kent estetiği ve kır estetiğini özel olarak
düşünmemiz gerekiyor. Bu bölgelerde ayrı ayrı bakanlıklarda bulunan yetkinin
valiliklere devredilmesi gerekiyor.
Antalyanın dünyanın 3üncü en fazla bilinen turizm kenti olduğunu dile
getiren Altıparmak, Antalya, Türkiyenin alt yapıda 37nci, ulaşımda 17nci,
turizmde ise birinci gelişmiş kenti. Bu böyle olmaz. Hükümet para göndersin
diyerek bu işlerin çözüleceğini düşünmüyorum. Bizim güç olarak bu işleri çözmemiz
gerekiyor dedi.
-Tur operatörü gözüyle Alman pazarı-
Kongrede Tur operatörü gözüyle Alman pazarı başlıklı sunum yapan
Schauinsland Seyahat Acentesi Genel Müdürü Gerald Kassner, Türkiyenin önemli bir
turizm ülkesi olduğunu kaydetti. Kassner, Türkiyenin kalitesini ve altyapısını
artırarak Almanya gibi vatandaşlarının en fazla seyahat ettiği ülkeler için en
önemli ülke haline gelmeyi başardığını kaydetti.
Türkiyeye gönderdikleri turistlerden elde ettikleri gelirin 2006 yılında
907 milyon avro olduğunu ifade eden Kassner, bu rakamın 2012 yılında 1 milyon 700
bin avro olacağını bildirdi. Türkiyenin daha rağbet gören, cazip bir ülke
olduğuna dikkati çeken Kassner, 2006 yılında müşterilerinin yüzde 10u tercih
ederken bu rakamın 2012 yılında yüzde 30a yükseldiğini vurguladı. Kassner,
Türkiyeyi 2006 yılında kataloglarına aldıklarını, bu yıl ise Türkiye için 360
sayfalık katalog yapacaklarını ve bu kataloğun pazarlarındaki diğer ülkeler
arasındaki en büyük katalog olduğunu söyledi. Kassner, bu başarıyı çok iyi
oteller ile çalışarak ve Türk turizmcilerle çok iyi işbirliği yaparak elde
ettiklerini dile getirdi.
Türkiyenin en modern otellere ve en güzel plajlara sahip olduğunu anlatan
Kassner, Türkiyenin iyi hizmet kalitesi ve muhteşem yardımsever personeli var.
Kültür mirası çok etkileyici. Hizmetiniz ve fiyat oranlarınız dengeli. Almanyada
herkes Türk mutfağına bayılıyor. Türkiyeden beklentilerimiz de var.
İşbirliğimizin devam etmesini istiyoruz. Fiyatlarla hizmetin dengeli olmasını
bekliyoruz. Çünkü turist bunu çok önemsiyor diye konuştu.
Turistlerin otel rezervasyon iptal oranının dünya ortalamasının 2.1 olduğunu
anlatan Kassner, Türk otellerine yönelik iptal oranını ise 1.8 olduğunu, bu
oranın Türk turizmcilerinin iyi çalıştığının göstergesi olduğunu sözlerine
ekledi.
-3 milyar lira ile Türkiyenin en fazla turizm kredisi veren bankası
olacağız-
Kongrede, Dünya ve Türkiye ekonomisinde bankacılık ve turizm konulu
konuşma yapan DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş ise turizm sektöründeki kredi
paylarının Antalyada 17.5, İstanbulda 10.5, Ankarada ise yüzde 12.03 olduğunu
söyledi.
Türkiyede 21 milyar liralık turizm kredisinin bulunduğuna dikkati çeken
Ateş, DenizBankın ise sektörde 2.4 milyar liralık kredi hacimleri bulunduğunu
belirtti. 2012 yılında bu rakamı 3 milyar liraya yükselteceklerini anlatan Ateş,
turizmin ihtiyaçlarının arttığını özellikle toprak ve yatırım bedellerinin daha
pahalı hale geldiğini vurguladı.
Turizmdeki pahalılık artarken Türkiyedeki bankacılığın güçlendiğine dikkati
çeken Ateş, 1-3 yıl ödemesiz, 8-12 yıllık ise makul faizli krediler ile turizm
sektörünün yanındayız ve destekçisiyiz. 2012 yılı sonunda 3 milyar lira ile
Türkiyenin en fazla turizm kredisi veren bankası olacağız. Karşılaştırmalı
olarak Türkiyenin üstünlüğü olduğunu düşündüğümüz eğitim, sağlık, altyapı,
enerji, gemicilik ve turizmcilik sektörlerine önem verdik dedi.
Dünya turizm sektörünün yüzde 7 büyüdüğünü anlatan Ateş, sektörün büyüme
hızının dünya ekonomisinin üzerinde olduğunu kaydetti. Ateş, aynı hızlı büyüyen
bankacılık sektörünün turizm sektörünün hizmetinde olduğunu sözlerine ekledi.
Muhabir: Süleyman Elçin
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu