ANTALYA (A.A) - Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Vandaki
depremde çalışmaların bütçeye getirdiği yük, yaklaşık 5,5 milyar liradır. Bu şu
demek, yaklaşık 4 milyar dolardır bu. Mali yönden bütçemizin rahatlığı, bu
çalışmalara imkan sağlamıştır dedi.
Türkiye, Katar ve Dominik Cumhuriyeti işbirliğiyle organize edilen
Uluslararası Hopefor Girişiminin ikinci konferansında konuşan Başbakan
Yardımcısı Beşir Atalay, gerek Türkiye, gerekse dünyada afetlerin sayısı,
maliyetleri ve insan kayıpları konularının iyi düşünülmesi gerektiğini vurguladı.
Afetlerin daima olduğunu ve olmaya devam edeceğini belirten Atalay, geçen yıl
Japonyada yaşanan deprem ve sonrasındaki tsunami ile geçen günlerde ABDde
meydana gelen Sandy kasırgasının, ekonomik ve teknolojik olarak önde gelen
ülkelerin bile afetler karşısında ne kadar çaresiz kaldığını gösteren iki örnek
olduğunu anlattı.
Afetlerin daha çok az gelişmiş ve gelişmekte olan toplumlara daha fazla
zarar verdiğini belirten Beşir Atalay, afetler karşısında sivil asker
işbirliğinin öneminin altını çizdi. Bu süreçte uluslararası aktörlere de önemli
görevler düştüğünü ifade eden Başbakan Yardımcısı Atalay, Yaşamın her alanında
olduğu gibi sık sık karşılaştığımız afetler konusunda yönetebilirlik temel
esas. dedi.
Küreselleşen dünyada artık hiçbir ülkenin kendi başına herşeyi yapabilecek
güçte olmadığını kaydeden Atalay, büyük değişim ve dönüşümlerin yaşandığı
yüzyılda afet konusunda halen bilgi eksiği olduğunu, eğitim ve bilinçlenmede
yeterli gelişme sağlanamadığını bildirdi.
-Türkiyedeki çalışmalar-
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Türkiyenin son yıllarda her alanda büyük
gelişme göstermiş bir ülke olduğunu anlattı. Yaşanan afetlerden edinilen tecrübe
ile ülkede afet yönetimi konusunda önemli değişim ve dönüşümler yaşandığını
belirten Atalay, doğal olayların afete dönüşmemesi için ne zaman ne yapacağını
bilen bir toplum oluşturmanın büyük önem arz ettiğine işaret etti.
Bu konuda önemli mesafeler alındığının altını çizen Beşir Atalay, sözlerini
şöyle sürdürdü:
AFAD, 2009 yılında kuruldu. Daha önce kurumlarımız vardı değişik
bakanlıklarda, Sivil Savunma kuruluşumuz vardı. Başka bir bakanlığımızda Afet
İşleri Genel Müdürlüğü vardı. Başka bir bakanlıkta başka bir kuruluş vardı. Biz
bu dağınıklığı doğrusu bir sorun olarak gördük ve ülkemizde Başbakanlığa bağlı
AFADı geniş otorite ile donatılmış bir koordinasyon kuruluşu olarak oluşturduk.
Bütün bakanlıklardaki dağınık birimleri, bu şemsiye altına toplamış olduk.
Koordinasyon ve yönetimi önemli bir boşluk olarak gördük ve AFADı kurduk. AFAD
benim sorumluluğumda çalışıyor. Şu anda ülkemizdeki gerek afet öncesi, gerek afet
anı ve gerek afet sonrası bütün çalışmaları büyük bir disiplin içinde koordine
eden bir kuruluşumuz.
Türkiyenin 1999 yılında Marmara Depremi yaşadığını, bu depremin ardından
Deprem olmadan ne yapmalı sorusuna yanıt arandığını kaydeden Beşir Atalay,
hükümetin Türkiyeyi depreme dayanıklı hale getirmek için seferberlik
başlattığını söyledi.
Türkiyedeki bütün konut stokunun gözden geçirildiğini belirten Atalay, 2011
yılında kurulan Çevre ve Şehircilik Bakanlığının işinin şehirler ve konutları
gözden geçirmek olduğuna işaret etti. Projenin maliyetinin yüksekliğine değinen
Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bütün kentlerimiz konutlarımız gözden geçirilecek. Depreme dayanıklı
olmayanlar yıkılacak, başlandı bunlara ve yerine yenileri yapılarak
vatandaşlarımıza teslim edilecek. Bu projeyi bütün boyutlarıyla iyi çalıştık,
yasasını çıkardık ve şu anda uygulamaya başladık. Bunun maliyeti yüksek, ama
hiçbir maliyet insan canı kadar yüksek olamaz. İnsan hayatı hepsinden kıymetli.
Onun için kaynaklarımızı bu yönde kullanacağız.
-Çadır stoku 65 bin-
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, afetlere hazırlık konusunda koordinasyonu
ciddi şekilde geliştirdiklerini, AFADın bütün bakanlıklar, kurumlar ve bütün
sivil toplum örgütleriyle koordinasyonu etkili şekilde yürüttüğünü anlattı.
Türkiyeyi 15 bölgeye ayırdıklarını belirten Atalay, Her bölgede afet öncesi,
anı ve sonrasına ilişkin o bölgenin özelliklerine yönelik çalışmalar var. Her
bölgede bir afet olursa çadırından arama kurtarma malzemelerine, aydınlatma,
ısıtma malzemelerine kadar herşey yeterli sayıda bulunacak dedi.
Olası bir felaket anında ihtiyaç duyulacak malzemelerin teminine yönelik
yürütülen çalışmalar hakkında da bilgi veren Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:
Şu anda ülke olarak çadır stokumuz 65 bindir. Bunu yıl sonuna kadar 100
bine çıkaracağız. Yani bir afet olduğunda her an herşeye hazır olacağız. Bu
manada bütün afet riski taşıyan ülkelerin hazırlıklı olması gerekiyor. Ayrıca bir
stratejik plan hazırladık. Bundan sonrası için 2013-2017 stratejik plan ve bunun
özü, afetlere dirençli toplum oluşturmak. Bunun içinde eğitim var, daha fazla
bilinçlendirme var, daha fazla hazırlıklı olma var. Büyük bir afet eğitim merkezi
de inşa ettik Bursada. Yani planımız, 2013 yılını afet farkındalığı ve
duyarlılığını artırma adına eğitim seferberliği yılı olarak planlıyoruz. Bu
konuda malzeme ve senaryolarımız hazır.
-Van Depremi örneği-
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Türkiyede bir afet olduğunda bütün
kurumların artık ne yapacağını bildiğine dikkati çekti. Geçen yıl yaşanan Van
depremini hatırlatan Atalay, bu depremin ardından hızlı koordine olma örneğinin
yaşandığını vurguladı. Depremden 3 saat sonra Başbakanlıkta koordinasyon
kurulunun toplandığını belirten Atalay, tüm kurumların hızlı bir müdahale örneği
sunduğunu ifade etti.
Beşir Atalay, afet olunca en hızlı, en koordine şekilde müdahale etmenin
hazırlığını yaptıklarını belirterek, şöyle konuştu:
Ülkemizde son 3-4 yılda meydana gelen olaylarda daima bu başarıldı.
Özellikle de afet riski altında olan, afetten etkilenenlerin yaralarının
sarılması, onların geçici dönem iskanları, prefabrik yapılar içinde çok hızlı
organize oldu. Kalıcı konutlarının yapılıp kendilerine teslim edilmesi 6 ay ile
10 ay arasında mümkün oldu. Bunun ciddi bir maliyeti de var. Mesela Vandaki
depremde çalışmaların bütçeye getirdiği yük, yaklaşık 5,5 milyar liradır. Bu şu
demek, yaklaşık 4 milyar dolardır bu. Mali yönden bütçemizin rahatlığı, bu
çalışmalara imkan sağlamıştır.
Atalay, İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü Sivil Savunma Arama ve
Kurtarma Birliğinin 128 kriterden geçer not alarak, BM Uluslararası Arama
Kurtarma Danışma Grubu (INSARAG) Ağır ekip sertifikası aldığını anlattı. 10
ilin daha bu sertifikaya hazırlandığını belirten Beşir Atalay, uluslararası
yeterlilik ve tecrübe belgesini önemli gördüklerini söyledi.
-Suriyeliler için yapılan çalışmalar-
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Suriyede yaşanan çatışmalardan kaçan 125
bine yakın Suriyelinin barınmasında da uluslararası standartların ötesinde bir
seviye yakalandığına dikkati çekti.
Atalay, şöyle konuştu:
Komşumuz Suriyede büyük bir zulüm yaşanıyor. Devlet kendi vatandaşına
zulüm ediyor. Bizim Suriye ile sınırımız 910 kilometre, yaklaşık bin kilometrelik
sınırımız var. Biz en uzun komşuyuz Suriye ile. Yaşanan olaylardan en fazla
etkilenen ülkeyiz. Şu anda ülkesindeki bu zulümden, baskıdan kaçıp Türkiyeye
sığınan insan sayısı 120 binin üzerine çıktı, 125 bine yaklaşıyor. Türkiyede iyi
şartlarda bunların ihtiyacını karşılamaya çalışıyoruz. Şu anda 13 çadır kentimiz
ve 12 bin kişilik konteyner kentimiz var. 2 tane daha tamamlayacağız, konteyner
kent kuruyoruz. Çadırları kışa dayanıklı hale getirdik. Suriyeden gelen
göçmenlere, uluslararası göç hukukunun gereği sağlık ve eğitim hizmetleri
verilmekte. Okul çağında hiçbir çocuk okul dışında bırakılmamaktadır ve bunların
kendi öğretmenleri, Türkiyeden öğretmenler ve bizim oluşturduğumuz çadır
kentlerdeki okul ortamlarında eğitimleri verilmektedir. Hem iskan olarak hem gıda
ve diğer ihtiyaçlar olarak büyük bir çalışma yürütüyoruz. O da bizim
sorumluluğumuz da ve ve AFAD koordinasyonunda yürütülmektedir. Bu da bir afettir.
İşte afetten zarar görmüş büyük bir kitlenin ihtiyaçlarını karşılamaya
çalışıyoruz.
-Afet Sigortaları Yasası-
Beşir Atalay, daha önce Türkiyede uygulanan ancak müeyyideleri yetersiz
olan Afet Sigortaları Yasasını yenilediklerini anlattı. Artık afet sigortası
olmayan hiçbir konut veya binanın elektrik, su bağlantısı hizmeti alamayacağını
belirten Atalay, her bireyin kullandığı binanın depreme dayanıklı olup olmadığını
bileceğini vurguladı.
Maden Tetkik Aramanın Türkiyenin diri fay haritasını yenilediğini ifade
eden Atalay, ayrıca Ulusal Deprem Araştırma Programını devreye soktuklarını
bildirdi.
Ülkeler ve kurumlar kendi alanında üzerine düşeni işbirliği içinde yaparsa
afetlerle mücadele konusunda dünyada ortak standartlar yakalanabileceğini
vurgulayan Atalay, son yıllarda Türkiyenin 30dan fazla ülkeye insani yardımda
bulunduğunu, arama kurtarma çalışmalarına katıldığını, bu konuda dünyanın en
başarılı ülkeleri arasına gireceğini kaydetti.
-TSK en çabuk organize olan kurumlarımızdan-
Hopefor Girişiminin de temel konularından olan sivil-asker işbirliğinin
sağlanması konusunda Türkiyenin başarılı bir geçmişi olduğunu bildiren Başbakan
Yardımcısı Atalay, şöyle konuştu:
Ülkemizde Türk Silahlı Kuvvetleri, hem yerel hem de merkezi düzeyde afet
yönetim sistemimizin en iyi organize olan kurumlarındandır. Zaten askerlik
disiplin gerektiren bir meslek. Bu konuda çabuk organize oldular. İyi eğitilmiş
birlikleriyle arama kurtarmada ve acil yardım faaliyetlerinde, kendi imkan ve
kaynaklarıyla afetlerden etkilenen kitlelere her türlü desteği verebilmektedir.
1999 depremleri sonrasında Türk Silahlı Kuvvetleri büyük afetlerde ihtiyaç
duyulan özel arama kurtarma birimi kurmaya karar vermiş ve Genelkurmay Başkanlığı
Özel Kuvvetler Komutanlığına bağlı Doğal Afetler Arama Kurtarma Tabur
Komutanlığı (DAK) kurulmuştur. DAK doğal afetlerden, nükleer, biyolojik kimyasal
ve radyolojik ataklara kadar etkin arama kurtarma faaliyeti yürütecek kapasitede
bir birimimizdir. İnsani Yardım Tugayı ve Jandarma Arama Kurtarma Taburu da doğal
afetlerde sivil asker işbirliğinin önemli aktörlerindendir. Türk Silahlı
Kuvvetleri Van depreminde nakliyede özellikle büyük destek vermiştir.
(Sürecek)
Muhabir: Güç Gönel
Yayıncı: Tuncer Çetinkaya