Sağlık Bakanı Recep
Akdağ, ''Biz doğumuzdan gelen
İpek Yolu'yla batıya doğru bir
köprü halinde uzanan
Türkiye'de bu tarihi İpek Yolu'nu gerçek anlamda canlandırmak için hükümet olarak çalışıyoruz'' dedi.
Atatürk Üniversitesi
Kültür Merkezi'nde düzenlenen ''2.
Avrasya İpek Yolu
Üniversiteleri Toplantısı''nda yaptığı konuşmada, toplantının önemine ve hükümetlerinin bazı çalışmalarına değindi.
İkincisi yapılan toplantıda, katılımcı sayısının daha fazla olduğunu görmenin kendisini memnun ettiğini ifade eden Akdağ, şunları kaydetti:
''Üniversiteler,
ülkelerin kalkınması için belki de en önemli kurumlar. Bir şekilde demokrasinizi, özgürlüklerinizi geliştirebilirsiniz ama tüm bu alanlar açısından bilimin vazgeçilmez olduğunu biliyoruz. Bilimin paylaşılmazlığının da vazgeçilmez olduğunu biliyoruz. Globalleşen bir dünyada, her ne kadar
rekabet ediyorsak da iş birliğinin de kaçınılmaz olduğunu biliyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri olarak son 9 yıl içerisinde bu bahsettiğim hususları çok geliştirdik. Birlikte kalkınmak, birlikte gelişmek... Bundan 8-9 sene önce Türkiye'nin, etrafındaki birçok ülkeyle sorunları vardı. Bugünse bu ülkelerin hemen hiçbiriyle herhangi bir sorunumuz kalmadı. Çok iyi bir iş birliği geliştirdik. Bu iş birliği, geleceğimizi daha parlak tutacak planlar yapmamızı sağlıyor. Biz biliyoruz ki komşularımız ne kadar gelişirse biz de o kadar gelişeceğiz.''
-İPEK YOLU ÜNİVERSİTELERİ-
Bakan Akdağ, İpek Yolu üniversitelerinin bir araya gelmesi, bir konsorsiyum oluşturması fikrinin heyecan verici olduğunu belirterek, ''Çünkü İpek Yolu deyip geçmemek lazım. Bu yol üzerinde tarih boyunca yalnızca üretilen maddelerin, mahsullerin
alışverişi yapılmış değil. Yılar boyunca kültürler de alışveriş yapmışlar'' dedi.
Üniversiteden yetişmiş bir siyasetçi olarak, üniversite yönetimlerinin, siyasetçilerin ana görevi ya da maksadının ne olması gerektiğini hep düşündüğünü ifade eden Akdağ, şöyle konuştu:
''Kendimce buna bulduğum
cevap da şudur. Ana maksat, insanlığın refahını geliştirmek, bireyin özgürlüğünü geliştirmek ve bireyin daha mutlu yaşamasını sağlamak olmalıdır. Dolayısıyla ilmi geliştiren, yeni yetişen gençleri eğiten araştırmalarla insanın daha zenginleşmesini sağlayacak olanların bir araya gelmesi gerçekten çok önemli. Anladığım kadarıyla bütün bu toplantılar bir
model oluşturacak ama kanaatimce meselenin sosyokültürel ve
ekonomik boyutu da ele alınmalıdır. Bir taraftan üniversiteler bir konsorsiyum çatısı altında iş birliği yaparken, diğer taraftan da bu ülkede insanlara hangi alanlardaki çalışmaların faydalı olacağını araştırmak sizlerin görevidir. Siyasetçiler olarak bize yol göstermelisiniz.''
Bakan Akdağ, Türkiye'nin bu husustaki niyetinden de bahsetmek istediğini belirterek, şunları söyledi:
''Aslında bu birlikteliğiniz bizim hükümet olarak bir niyetimizle tamamen örtüşüyor. Biz doğumuzdan gelen İpek Yolu'yla batıya doğru bir köprü halinde uzanan Türkiye'de bu tarihi İpek Yolu'nu gerçek anlamda canlandırmak için hükümet olarak çalışıyoruz. Karayollarını ciddi ölçüde geliştirdik. Bu karayollarını önümüzdeki dönemlerde otoyollara dönüştürmüş olacağız. Demiryolu, kara yolu ve tabii hava yolu ulaşımlarını da geliştiriyoruz. Dolayısıyla bir taraftan hükümetimizin bu konuda ortaya koyduğu irade, öte yandan üniversitelerimizin ortaya koyduğu iradeyle bu iş birliğinin gelişmesi, halklarımızı daha da mutlu kılacak. Hepimiz insanın mutluluğu için çalışmalıyız. Bu, dünyada çok konuşulan bir şey ama başarılabilen bir şey değil. Bu iş birliğinizden dolayı hepinizi
tebrik ediyorum.''
-YÖK BAŞKANI ÖZCAN-
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf
Ziya Özcan da misafirleri Erzurum'da ağırlamaktan mutluluk duyduklarını belirterek, toplantının sadece akademik açıdan değil, siyasi açılardan da önemli olduğunu ifade etti.
Özcan, şunları kaydetti:
''Bu kadar kıymetli topluluk bizim için çok önemli. Sadece akademik iş birlikleri değil birçok siyasi nedenlerden dolayı da bu toplantı önemli. Birbirimizi yakından tanıyor, birbirimizin gözlerinin içine bakıyoruz. Kendi dünyamıza barış getirmeyi hedefliyoruz. Bu toplantıyı geleneksel bir toplantı olarak görmeyelim. Çok daha ötesinde anlamı var. Enerjilerimizi birleştirmeli ve sinerji oluşturmalıyız. Bu şekilde başarıya ulaşabiliriz. Burada insanlık için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bunu yapmamız lazım.''
Prof. Dr. Özcan, dünyanın küreselleşme sürecinden geçtiğine işaret ederek, ''Aslında kısaca açıklamak gerekirse, ülkeler arasında sınırların kalktığı bir süreçten bahsediliyor. İki sonuç var. Bunlardan ilki iş birliğini artık gündeme getiriyor ancak rekabeti de beraberinde getiriyor. Küreselleşme nedeniyle iş birliğine geçmek ve rekabet etmek zorundayız. Bunu yapmamız lazım. Bunları yapamazsak kendi statümüzü muhafaza edemeyiz. Bu toplantıda Türkiye'deki yüksek
öğretim sistemini dünyaya anlatmak istiyoruz, size tanıtmak istiyoruz. Bu sayede iş birliğini geliştireceğiz ve güçlü ilişkiler sağlayacağız.''
Türkiye'de
yükseköğretimde karşılaşılan sorunlara da değinen Özcan, ''Yabancı öğrenci eksiğimiz var. 22 bin
yabancı öğrenci var. Bu sayı 15 yıl önce de aynıydı. Yurt dışındaki öğrenci sayısı ise 50 bin civarında. Önemli bir uyumsuzluk görüyoruz. Bu açığı kapatmamız lazım. Diğer ülkeler için de bu konu geçerli.
Öğrenci değişimi için altyapıyı hazırlardık. Üniversite protokolleri imzalanıyor. Birkaç yıl içinde öğrenci değişimini artıracağız'' diye konuştu.
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak da üniversitelerinin bölgesel sorunların çözümünde önemli bir misyon üstlendiğini belirterek, ''Atatürk Üniversitesinin en önemli misyonlarından biri, gerekli tüm imkanları öğrencilerine sunmasıdır. Bu toplantılar vesilesiyle sağlanacak iş birlikleri sayesinde daha ileri seviyelere geçeceğiz'' dedi.
Nahçıvan Devlet Üniversitesi Rektörü İsa Habipbeyli de Erzurum'un stratejik açıdan önemine değinerek, toplantının, Türkiye ile kardeş ülke
Azerbaycan ve Nahçıvan arasındaki bağı daha da güçlendireceğini ifade etti.
Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim üyelerince
müzik dinletisinin yapıldığı açılışta ayrıca, öğrenciler, yöresel giysilerden oluşan defile sundu.
(AKS-MİS-ARD)03.06.2011 18:08:49