MALATYA (A.A) - İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil
Çelik, Yeniden kucaklaşıp bir vicdan ve bilim muhakemesi yaptıktan sonra
Türkiyede iyi şeyler yapmak durumundayız dedi.
Prof. Dr. Çelik, 18. Ulusal Astronomi ve Uzay Bilimleri Kongresinin İnönü
Üniversitesi Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezindeki açılışında yaptığı
konuşmada, bölgesinde saygınlığı olan Türkiyenin bilim ve teknolojide
istedikleri yerde olmadığını söyledi.
Türkiyede bilim ve teknolojinin önünü açacak kurumlar olarak görülen
üniversitelerin, bir dönem ideolojik kurumlar haline getirilmeye çalışıldığınını
anlatan Çelik, Belli dönemlerde bilim insanlarımızı değişik saiklerle
üniversitenin dışında tuttuk. Birçok yetişmiş insanımız ülkeyi terk etti. Dünyada
ideolojik olan ve değil ilk 500e, ilk bine giren bir üniversite tanımıyorum.
Üniversiteler bilim ve teknoloji eksenli olarak çalışırlar dedi.
Üniversitelerin çalıştırdıkları bilim insanlarının boyu, posu, eli, endamı
ve siyasi kanaati ile uğraşmaması gerektiğini ifade eden Çelik, şöyle konuştu:
Siyasi iktidarlar gelir geçer. Fakat baki olan bilim anlayışıdır, bilim
kültürüdür, bilim ahlakıdır. Dolayısıyla Türkiye üniversitelerinin en kısa zaman
içerisinde bu dediğim idealist anlamda yapılanmaları gerekir. İşte bu yeni
yapılanmada değerli bilim insanlarına, hepimize görev düşüyor. Bilim ve teknoloji
üretmeden, tonlarca tır dolusu meyve, sebze satarak bir kaç cep telefonu alan bir
ülkenin gelişmişliğinden, refahından, mutluluğundan bahsetmemiz mümkün
değildir.
Üniversitelerin bir kalkınma seferberliğinin başlatıcısı olan kurumlar
olması gerektiğini dile getiren Çelik, Yeniden kucaklaşıp bir vicdan ve bilim
muhakemesi yaptıktan sonra Türkiyede iyi şeyler yapmak durumundayız dedi.
Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı ve İnönü Üniversitesi Gözlemevi Müdürü Yrd.
Doç. Dr. Tuncay Özdemir de TÜBİTAK başta olmak üzere kongrenin düzenlenmesine
katkı sunan kurum ve kuruluşlara teşekkür etti.
-Ne işin var Türkiyede
TÜBİTAK Ulusal Gözlemevinin kurucularından Prof. Dr. Zeki Aslan ise
doktorasını bitirdiğinde İngiltere Kraliyet Gözlemevinde araştırmacı kadrosunda
olduğunu söyledi.
Gözlemevinin müdürünün kendisinin doktora danışmanı olduğuna değinen Aslan,
şöyle devam etti:
Türkiyeye dönmeye karar verdiğimi öğrenince dedi ki, Ne işin var
Türkiyede- Ne yapacaksın- Teleskobunuz yok. Gözlemeviniz yok. Otur oturduğun
yerde. Ama ben Türkiyeye döndüm. Gerçekten Türkiyede teleskobumuz yoktu. İlk
kullandığımız teleskop Ankara Üniversitesinde bir odada bekliyordu. 30
santimetrelik bir teleskoptu. Bunu Zeki Tüfekçioğlu ile mevcut bir kubbeye
kurduk. Otomatik gözlemler başladı. Daha sonra TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi, tüm
Türkiyeye teleskop hizmeti veren bir gözlemevi olarak kuruldu. Türkiyeye
geldiğimde teleskop yoktu ama şimdi bütün üniversitelere teleskop hizmeti veren
bir gözlemevinin kurulmasına katkıda bulunmuş olmak benim için onur verici.
Aslan, Türkiyede artık TÜBİTAK Ulusal Gözlemevinin yanı sıra bir çok
gözlemevi olduğunu ve buralarda da çok sayıda teleskop bulunduğunu söyledi.
Konuşmaların ardından rektör Çelik, Aslana ülkeye hizmetleri dolayısıyla
plaket verdi.
Muhabir: Yeter Erdine / Önder Felek
Yayıncı: Şükran Yücel