ANTALYA (A.A) - Rekabet Kurumu uzmanı Cumhur Atalay Hatipoğlu,
"Beşeri İlaç Piyasasına Yönelik Sektör Araştırması" sonuçlarına göre Türkiyeye
orijinal ilaçların ortalama giriş süresinin 17 ile 57 ay arasında değiştiğini
belirterek, "İlacın ilk girdiği ülkeye göre bir değerlendirme yaptığımızda da
Türkiye, 75 ay sonra o ilaçla tanışıyor" dedi.
11. Rekabet Hukuku ve İktisadında Güncel Gelişmeler Sempozyumu, Akdeniz
Üniversitesi Hukuk Fakültesi Konferans Salonunda yapıldı. Sempozyumda konuşan
Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, sempozyumları "kurumsallaşmamış Ar-Ge
faaliyetleri" diye nitelendirdi. Sempozyumların "öğrenmeye" yönelik önemli
çalışmalar olduğunu belirten Kaldırımcı, yaptıkları çalışmalarla sektörlere dönük
"sihirli formüller" üretmediklerini, çünkü bu alanlarda çalışacak ehliyetli
kişiler ve kurumlar olduğunu anlattı.
İşini iyi yaptığı düşüncesiyle eleştirilere kapalı olan kişileri de
eleştiren Kaldırımcı, şöyle konuştu:
"Biz sürekli öğrenmeye muhtacız. Bütün kurumlar, her defasında yaptığı işi
yeniden gözden geçirmek zorunda. Herkes ne bildiğini, ne düşündüğünü, her
defasında eğer aklı varsa eğer aklı selim sahibi olmak istiyorsa eğer akil bir
insan olmak istiyorsa yeniden gözden geçirmek zorundadır. Yoksa megalomanik
eğilime girerseniz, başkalarının fikirlerine kapanırsınız, başkalarından daha
fazla bildiğinizi iddia edersiniz ve o rehavetle uyursunuz. Uyumamak durumunda
hem kurumlar hem kişiler, bunu ifade etmek istiyorum."
Akdeniz Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Abdullah Aziz Ergin,
Türkiyenin bölgesinde son yıllarda büyük gelişmelere imza attığını kaydetti.
Ergin, Türkiyenin hedeflerini doğru tespit ettiğini ve belirlediği hedeflere
doğru ilerlediğini vurguladı.
Prof. Dr. Ergin, açılış oturumunun ardından Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin
Kaldırımcıya plaket verdi.
-İlaca yönelik sektör araştırması-
Rekabet Kurumu uzmanı Cumhur Atalay Hatipoğlu, açılış konuşmalarının
ardından, "Beşeri İlaç Piyasasına Yönelik Sektör Araştırması" konusunda bir sunum
yaptı. Araştırmada Türk Lirası bazındaki satış verilerine göre ilk 50 sırada
bulunan ilaç firmalarına yönelik anket çalışması gerçekleştirildiğini anlatan
Hatipoğlu, ankette katılımcılardan kendileriyle aynı grupta olan ilaç
firmalarının bilgilerini de içerecek şekilde faaliyetleri, ürünleri, ciroları,
Ar-Ge giderleri, tanıtım giderleri, patentleri ve patent davaları gibi
başlıklarda bilgi istendiğini söyledi.
Anketin yanıtlanmasının geçen yılın ilk yarısında tamamlandığını belirten
Hatipoğlu, araştırma sonuçlarına göre 50 firmadan 5 bin 954 ilacın bilgisinin
alındığını vurguladı. Hatipoğlu, "Tesadüf eseri 2000den sonra piyasaya giren,
ruhsatlandırılan ilaçlarla 2000den önceki ilaçlar aynı sayıda çıktı ama dönemler
itibarıyla dikkati çeken husus, son dönemde jenerik ilaçların çok daha yüksek
oranda ruhsatlandırıldığı yönünde" dedi.
Yenilikçi ilacın patent altındaki koruma süresi sona erdiğinde pazara
girebilen "jenerik" ilaçların, piyasaya girerken en önemli stratejisinin "düşük
fiyat" olması gerektiğine dikkati çeken Hatipoğlu, şöyle konuştu:
"Jenerik ilaç firmalarının orijinal ilaç firmaları gibi davrandığını, fiyat
rekabetine yönlenmek yerine çabalarını tanıtıma kaydırdığını görüyoruz. Jenerik
girişiyle fiyatların eşitlenmesi de orijinal ve jenerik ilaç firmaları arasında
koordinasyon riskini artırıyor. Orijinal ilacın payı, pazarın büyümediği
varsayımı altında yüzde 27 küçülüyor. Jenerik ilaç firmasının da orijinal ilaç
firmasından hiç pay almadığını dikkate aldığımızda, en az yüzde 27lik bir pazar
daralması yaşanıyor. Tespitler, bu daralmanın gerçekleşmemesi için firmalar
arasında çeşitli anlaşmalar yapılabildiği yönünde."
Hatipoğlu, Türkiyedeki ilaçla ilgili Ar-Ge harcamalarının dünya
harcamalarının 10 binde 5i oranında olduğuna değinerek, bu işleyişin gelecekte
de sürmesinin öngörüldüğünü söyledi.
Yenilikçi ilaç geliştirmeye yönelik Türkiyede Ar-Ge çalışması
bulunmadığının altını çizen Hatipoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Orijinal ilaç ve ürünlerin sayısını tespit etmeye çalıştık. Buradaki
sayılar yine ankete katılan 50 firmanın verilerini içeriyor. Bu verilerden
gördüğümüz kadarıyla Türkiye, diğer piyasalara göre daha az ürüne ve ilaca sahip.
Bu ilaçların Türkiyeye giriş sürelerine baktığımızda, diğer ülkelerden 17-57 ay
sonra Türkiyeye orijinal ürünlerin girdiğini görüyoruz. İlacın ilk girdiği
ülkeye göre bir değerlendirme yaptığımızda da Türkiye, 75 ay sonra o ilaçla
tanışıyor."
Sempozyum bugün sona erecek.
Muhabir: Güç Gönel
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu