ANTALYA (A.A) - Organ Nakli Koordinatörleri Derneği tarafından
Antalyada düzenlenen 1. Uluslararası Organ Nakilli Çocuk Kampına katılan 35
çocuk, insanların organ bağışında bulunmaları için çağrıda bulundu.
İngiltere, Macaristan, Norveç, Kırgızistan, Gürcistan, Fransa ve Türkiyenin
değişik illerinden organ nakilli 35 çocuk, Serik ilçesine bağlı Belek
beldesindeki bir otelde düzenlenen kampta bir araya geldi. Nakille hayatları
değişen çocukların ortak mesajı ise organ bağışının artması oldu.
1. Uluslararası Organ Nakilli Çocuk Kampına katılan çocuklardan 11
yaşındaki Nagihan Sezer, yaklaşık 2 yıl önce babasından nakledilen böbrekle
hayata yeniden tutunduğunu söyledi.
Nakilden önce 4 ay diyalize girdiğini dile getiren Sezer, "Diyalize girerken
sevdiğim yiyecekleri yiyemedim, günde 3 defa diyalize giriyordum ve zamanımın
büyük bölümü hastanelerde geçiyordu. Eğlenemiyordum, nakilden sonra hayatım
değişti" dedi.
Şu anda istediği her şeyi yapabildiğini vurgulayan Sezer, okula
gidebildiğini, arkadaşları gibi oyun oynadığını kaydetti. Kampta yeni arkadaşları
ile bir araya geldiğini söyleyen Sezer, "Hastalığımız bizi, farklı ülkelerden
farklı arkadaşlarla buluşturdu" diye konuştu.
Kırgızistandan gelen Ahmetbak Alimcanov da 7 ay önce annesinden nakledilen
böbrekle sağlığına kavuştu. Kırgızistanda bu tür operasyonların çok yaygın
yapılmadığı için Türkiyeye geldiklerini anlatan Alimcanov, Antalyadaki özel bir
hastanede annesinden alınan böbreğin kendisine nakledildiğini ve annesi sayesinde
hayata tutunduğunu ifade etti.
Alimcanov, kampın eğlenceli ve neşeli geçtiğini, çok mutlu olduğunu söyledi.
İbrahim Özer de 1 yıl önce böbrek nakli ameliyatı geçirdiğini anlattı. Bir
organın bir insanın hayatı anlamına geldiğine dikkati çeken Özer, "Bir insana
hayat vermek o insana 10 bin tane iyilik yapmak demektir" dedi.
İnsanlara organ bağışında bulunmaları konusunda çağrı yapan Özer, kendisinin
de bir organla hayat bulduğuna işaret etti.
Beyza Acar ise 3 yıl önce böbrek nakli olduğunu, ameliyattan önceki durumuna
göre hayatının daha kolaylaştığını belirtti. Önceden aktivitelere katılamadığını,
istediği hiçbir şeyi yapamadığını ifade eden Acar, "Böbreğimdeki rahatsızlık beni
sınırlıyordu. Şimdi ise istediğim gibi davranabiliyorum, oyun oynarken
rahatsızlanmıyorum" diye konuştu.
Muhabir: Hatice Özdemir
Yayıncı: Hızır Hacısalihoğlu