İZMİR (A.A) - Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr.
Gökhan Çetinsaya, Türkiyede yükseköğretim sisteminin ciddi bir normalleşme
aşamasına girdiğini belirterek, bundan sonra kendilerine düşen görevin bu
normalleşmeyi kaliteyle taçlandırmak olduğunu söyledi.
İzmir Üniversiteleri Platformunca YÖKün iş birliğiyle düzenlenen 1.
Uluslararası Öğrenci ve Öğretim Elemanı Hareketliliği Çalıştayı, Yaşar
Üniversitesinde başladı.
Çetinsaya, çalıştayın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiyede yükseköğretim
sistemi ve YÖKün yapısının evrensel normlara yaklaşmaya başladığını ifade etti.
Uluslararası öğrenci hareketinin Türkiye ve özellikle üniversiteler kenti
İzmir için büyük fırsat olduğunu belirten Çetinsaya, uluslararasılaşmanın
Türkiyedeki yükseköğretim yapısına kalite getireceğini kaydetti.
Çetinsaya, uluslararasılaşmanın bir diğer öneminin de üniversite kültürüne
önemli katkı sağlaması olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
Kültürlerarası etkileşimin artması açısından önemlidir, ayrıca
yükseköğretim kurumlarının içe kapanık yapısını değiştirmek adına önemli bir
fırsattır. Türkiyede yıllardır tartışılan yükseköğretim sistemi ve YÖKün yapısı
uluslararasılaşmaya paralel şekilde evrensel normlara yaklaşacaktır. Türkiye
yükseköğretimi ciddi bir normalleşme aşamasına girmiştir, bundan sonra bize düşen
bu normalleşmeyi kaliteyle taçlandırmaktır. Üniversitelere bu konuda büyük
esneklik tanıdık, umuyorum ki uluslararasılaşma alanında yapacağımız kaliteli
çalışmalar yükseköğretim sistemimizin her geçen gün dünyayla rekabet edebilir
hale gelmesine vesile olacaktır.
Türkiyenin bölgesel olarak etkinliğinin arttığı, ekonomik büyümesini
sürdürdüğü, küresel sorunların çözümüne katkısının beklendiği bir dönemde
yükseköğretim kurumlarına da büyük sorumluluklar düştüğünü ifade eden Çetinsaya,
şöyle devam etti:
Bu çerçevede Türkiyeyi eğitim, bilim ve araştırmada çekim merkezi yapmak
ve nitelikli beyinleri ülkemize kazandırmak hayati önem arz etmektedir. Türkiye
yükseköğretim sistemi ne yazık ki uluslararası öğrenciler ve öğretim üyeleri
açısından henüz cazip hale gelememiştir. Bunun başlıca nedenlerinden biri bugüne
dek kapsamlı ve etkili bir strateji geliştiremeyişimizdir. Kaliteli bilim yapmak
istiyorsak bilimin evrensellik ilkesini merkeze almak ve bu yönümüzü
güçlendirmememiz gerekiyor. Üniversitede uluslararası öğrenciler ve öğretim
üyelerinin artırılması için her şeyden önce bilimin kalitesi artırılacaktır. Bu
sayı arttıkça Türkiyenin dünya üniversiteleri sıralamasındaki yeri de
değişecektir.
-Türkiyedeki yabancı öğrenciler-
Çetinsaya, Türkiyede son 10 yılda üniversite öğrenci sayısının çok
arttığını, benzer artışın yabancı öğrenci sayısında yaşanmadığını söyledi.
Dünyada uluslararası 3 milyon üniversite öğrencisi hareketi olduğunun
hesaplandığını belirten Çetinsaya, Türkiyedeki sayı ise sadece 26 bin, bunun
yarısı da Türkiye devletinin burslusu. Türkiye devletinin verdiği burslar
Türkiye Bursları adı altında toplandı. Aslında büyük bir potansiyel var dedi.
Çetinsaya, son dönemde devlet ve vakıf üniversitelerinin yabancı öğrencileri
Türkiyeye çekme yönünde gayretleri sonucunda Latin Amerikadan Uzak Asyaya
geniş bir coğrafyadan Türkiyeye öğrenci gelebileceğinin işaretlerinin alındığını
kaydederek, Bu yıl Türk devletinin burslusu olarak yükseköğrenim görmek isteyen
45 bin uluslararası öğrenci başvuruda bulundu. Geçen sene bu rakam 9 bindi. Bu da
hayal ettiğimiz potansiyelin göstergelerinden biri. Bunların 3 bin 500ü burs
kazanabilecek. Bu 45 bin kişiye ulaştığımızda önemli bir adım atmış olacağız
diye konuştu.
İzmir Üniversiteler Platformu Dönem Başkanı ve Yaşar Üniversitesi Rektörü
Prof. Dr. Murat Barkan ise özellikle ABDdeki 11 Eylül saldırılarının ardından
dünyada beyin göçünün tersine döndüğünü, batı ülkelerindeki Türk bilim
insanlarının kendi ülkelerine geri dönmeye başladığını söyledi.
Uluslararası öğrenci hareketliliği için Türkiyenin ve özellikle
üniversiteler kenti olma yolunda hızla ilerleyen İzmirin yeni bir cazibe merkezi
haline gelebileceğine inandığını belirten Prof. Dr. Barkan, Her yıl 3,5-4
milyon öğrenci 100 milyar doları cebine koyarak deniz aşırı ve diğer coğrafyalara
öğrenim görmek için yola çıkıyor dedi.
Muhabir: Gülcan Kaplan / Ufuk Kırabalı
Yayıncı: Hande Cankar