Son dönemde yapılan araştırmalar suyun önemini bir kez daha ortaya koydu. Yapılan araştırmalara göre bir kilo ekmek için 1350 litre, bir kilo
kahve için ise 22 bin litre suya ihtiyaç olduğu belirtildi.
Bursa Rotary Kulübü'nün '
İklim değişikliği ve yaşamımıza etkileri' konulu çalışmasının tanıtımı yapıldı. Gönlü Ferah Otel'de düzenlenen
basın toplantısı ile projeye
destek veren
Birleşmiş Milletler
Projeler Ofisi,
Bursa Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi ve Bursa Rotaract Kulübü'nün proje ortağı olduğu çalışmalar anlatıldı. Toplantıda Bursa Rotary Kulübü Başkanı Celal Gökçen ile Su-Açlık-
Sağlık Komitesi Başkanı Ersin Karaaslan, dünya ve Türkiye'de yaşanan iklim değişikliği ve etkileri konusunda bilgilendirmede bulundu.
Bursa Rotary Kulübü, 2010 - 2011 dönemi projeleri olarak; 1. İklim Değişikliği ve
Enerji - Su - Gıda - Eşya İlişkisi, 2. Dünyamızdaki Sular ve 3. Sağlıklı Su projelerini hazırladı. Proje kapsamında 'Su-Sağlık-Açlık Komitesi'nde Ersin Karaaslan, Ulviye Özer,
Hüsamettin Örüç ve Metin Yurdakoş görev aldı.
Su-Açlık-Sağlık Komitesi Başkanı Ersin Karaaslan, hazırlanan projelerin en önemlilerinden olan İklim Değişikliği ve Enerji - Su - Gıda – Eşya İlişkisi projesi hakkında şunları söyledi: "Son senelerde iklim değişikliği, küresel
ısınma, su baskınları, kuraklık,
açlık ve enerji krizi ile ilgili bazı haberleri duyuyor ve okuyoruz. Gelecekteki tehlikelerin uyarısını yapıyor, düşündürüyor ve endişe uyandırıyor. Ancak bu haberler hepimizde bazı önlemler almak, bir şeyler yapmak arzusu uyandırıyor.
İklim değişikliğinin şimdilik yavaş yavaş gelişmesi nedeniyle, ihtiyaçlarımızın giderilmesinde ani ve çarpıcı değişiklikler ve sıkıntılar görmemekteyiz. Fark edebileceğimiz bir etki olmayınca da, konunun önemini unutuyor ve ilgimizi kaybediyoruz. Hâlbuki insan, gelecek için çok önemli olan bu büyük tehlikeyi yeterince kavrar ve bireysel olarak yapabileceklerini öğrenirse, hiç şüphe yok ki konuya gereken önemi verecek, uygun önlemleri alacak, uygulayacak ve çevresini de bilinçlendirecektir."
Ersin Karaaslan, projenin amacını da şu sözlerle açıkladı: "Amaç, iklim değişikliği, küresel ısınma ve enerji, su,
gıda,
eşya ilişkisi ve sebepleri hakkında herkesin anlayabileceği basit ve kısa bilgiler vermek. Gelecekteki tehlikenin farkına varılabilmesi için örneklerle bilgilendirmek, bilinçlendirmek. İklim değişikliğinin hızını ve etkilerini yavaşlatmak-azaltmak için bireysel olarak alabileceğimiz basit önlem ve tutumları, uygulamaları önermektir."
İklim değişikliğinin hızını azaltmak için bireysel tutumların gelişmesine yardımcı olmak amacıyla 'Ben ne yapabilirim' duyarlılığını geliştirmeye çalıştıklarını anlatan Karaaslan, "Bu projede
hedef kitle
ağaç yaşken eğilir prensibinden yola çıkarak öncelikle öğrencileri seçtik. Ayrıca kadınlar ve
sivil toplum kuruluşlar ile toplumun tüm kesimin hedef kitle olarak seçildi." dedi.
"BÖYLE GİDERSE 250 YIL SONRA İNSAN YOK OLUR"
Su-Açlık-Sağlık Komitesi Başkanı Ersin Karaaslan, her insanın günlük hayatta yaşamını sürdürmek için enerji, su, gıda ve eşya tükettiğini belirterek, bu ihtiyaçların karşılanması için kullanılan şeylerin '
sera gazı' salınımına sebep olduğunu söyledi. Karaaslan,
sera gazının ise küresel ısınma ve iklim değişikliğine neden olduğunu ifade etti.
Bu durumda bilinçli ve israfı önleyen bir
tüketim yapılması uyarısında bulunan Ersin Karaaslan, aksi takdirde bu şekilde gitmesi halinde 250 yıl sonra insan çeşidinin yok olma riski ile karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulundu.
"BİR KİLO KAHVENİN 22 BİN LİTRE SU'LUK HATIRI VAR"
Dünyada özellikle suyun büyük bir önem taşıdığına dikkat çeken Su-Açlık-Sağlık Komitesi Başkanı Ersin Karaaslan, suyun önemini günlük hayatta kullanılan gıda ve ürünlerde harcanan su miktarı ile şöyle anlattı: "Önümüze bir kilo ekmek gelmesi için 1350 litre su harcıyoruz. Bir kilo kahve için tam olarak 22 bin litre suya ihtiyaç var. Bir litre süt için bin litre suya ihtiyaç var. 1 kilo çay için 3 bin 200, 1 kilo
dana eti için 16 bin, 1100 kiloluk bir otomobil için 400 bin litre su ve 1 adet
elma yiyebilmemiz için 70 litre su tüketiliyor. Bu nedenle günlük hayatımızda alışkanlıklarımızı değiştirerek dahi iklim değişikliğini azaltmak ve küresel ısınmayı durdurmak, en azından yavaşlatmak mümkün olabilir."
Günlük kullanılan eşyaya bakıldığında insan ihtiyaçları açısından, enerji, su, gıda ve eşya olmazsa yaşanamayacağına dikkat çeken Ersin Karaaslan, sözlerini şöyle tamamladı: "Bursa açısından günde ortalama 2 bin ton katı atık üretiyor. Belediye bunu her gün toparlayıp çöplüğe atıyor. Son on senede nüfus ortalaması yüzde 35 dolayında artarken, Bursalının çöpü, yüzde 65 oranında artmış. Çöp oranında anormal bir artış var."