MARDİN (A.A) - Midyat Devlet Hastanesi Enfeksiyon Uzmanı Dr.
Eray Aktaş, HIV virüsünün korunmasız cinsel ilişkiyle bulaştığını belirterek,
En yüksek bulaşma yolu budur dedi.
Aktaş, 1 Aralık Dünya AIDS Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, HIV
virüsünün mikroplara karşı koyma yeteneğini sağlayan bağışıklık sistemini,
zamanla yok ettiğini belirtti.
Direnci azalan vücutta, HIVin etkisinin yanı sıra çeşitli mikropların da
hastalıklara neden olduğunu ifade eden Aktaş, AIDSe karşı toplumun
bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Hastalığın, ilk kez Aralık 1981 yılında tanımlandığını aktaran Aktaş,
Arada geçen 31 yıllık bir süreç var. Toplumda AIDS denildiği zaman akla direk
ölüm geliyor. Hastalığın ilk yıllarında, bu olabiliyordu ama artık günümüzde
gelişen ilaçlar var. O yüzden bu noktadan çok uzaklaşıldı. Hastalığı vücuttan
tamamen silecek veya tamamen yok edecek ilaçlarımız yok. Virüsün savunma
hücrelerini parçalanmasını engelliyoruz. Böylece süreci uzatıyoruz. Bu süreç 20
yıl, 25 yıla kadar uzayabiliyor. Yani ölümle bağdaştırmak çok mantıklı değil
artık diye konuştu.
Toplumun, hasta üzerinde baskı oluşturduğunu, bu kişilerin sahiplenilmesi
gerektiğini ifade eden Aktaş, şunları söyledi:
Bu hastalıkla ilgili yanlış ve eksik bilgiler var. Yani nasıl
bulaştığından ziyade, nasıl bulaşmadığı anlatılmalı. Öncelikle tokalaşmakla,
sarılmakla, öpüşmekle, aynı tabakta yemek yemekle, aynı koltukla oturmakla, aynı
odada yatmakla bulaşan bir hastalık değil. Bu hastalarla görüşmenin, sohbet
etmenin bir sakıncası yok. Temel 3 yolla bulaşıyor. Korunmasız cinsel ilişkiyle
bulaşıyor. En yüksek bulaşma yolu budur. Bunun dışında kan ve kan ürünleriyle
bulaşıyor. Zaten yasal olarak kan ürünleri, AIDS hastalığı açısından taranıyor.
Bu açıdan da sakınca yok. Akupunktur sırasında veya diş aletleri sırasında
kullanılan ürünlere dikkat edilmeli. Artık birçok hastanede, tek kullanımlık
cihazlar var. Tek kullanımlı olmayan ilaçlar ise sterilizasyon ünitelerinde
mikroplardan arındırılarak, kullanıma hazır hale getiriliyor.
Virüsün, anneden çocuğa doğum yoluyla geçebildiğini kaydeden Aktaş, Artık
anneye ve çocuğa doğum sonrası uygulanan tedavilerle, bu oran binde beşlere kadar
düşmüş durumda. Yani riskte, geçmişte kalan bir konu olmak üzere. Son olarak anne
sütünden bulaşma ihtimali var. Annenin AIDS hastası olduğu biliniyorsa, doğum
öncesinde çocuğa bulaşma olasılığı düşüyor. Bu virüsü taşıyan anneler de sağlıklı
çocuklar doğurabiliyor ifadelerini kullandı.
Muhabir: Selahattin Erol
Yayıncı: Şengül Oymak