Şanlıurfa'nın Halfeti ilçesinde bu yıl ilki düzenlenen ve yöreye has Şabut balığı, Fırat kaplumbağası, güneş saati gibi figürlerinin taşlara işlendiği, ''1. Ulusal Taş ve Heykel Sempozyumu'' sona erdi. Halfeti Kaymakamlığınca, Türkiye'nin değişik kentlerinden davet edilen genç heykeltraşlar, geçen hafta başlayan sempozyumda, Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü Başkanı Doç. Dr. Mustafa Bulat öncülüğünde Atatürk Caddesi'nde çalışmalarına başladı. İlçedeki maden ocaklarından getirtilen toplam yaklaşık 90 ton taşı yontarak, bölgenin endemik türleri arasında yer alan Şabut balığı ve Fırat kaplumbağası ile güneş saati ve Osmanlı dönemi çeşmelerinden örnekleri oluşturmaya çalışan heykeltraşların şekil verdiği heykeller, Birecik Barajı kıyısındaki meydanda sanatseverlerin beğenisine sunuldu. -''HALFETİ, AÇIK HAVA MÜZESİ''- Halfeti Kaymakamı İsmail Çiçek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğal gazellikleriyle açık hava müzesini andıran ilçede bu yıl ulusal boyutta düzenlenen sempozyumda ortaya çıkartılan eserlerin nitelik bakımından uluslararası düzeyde olduğunu söyledi. Asıl amaçlarının gelecek yıl uluslararası bir sempozyuma ev sahipliği yapmak olduğunu ifade eden Çiçek, özellikle Şanlıurfa ve Halfeti'nin doğal dokusu ve mimari yapısını canlandıran eserlerin oluşturulduğunu dile getirdi. Yoğun bir çalışmanın ardından 9 eserin ortaya çıkarıldığını aktaran Çiçek, ''Arkadaşlarımız, Urfa'nın en sıcak olduğu dönemde geldiler. Gerçekten yoğun bir çalışmanın ardından bu eserleri oluşturdular. Ortaya konulan bu ürünleri, ilçemizin farklı noktalarında sergileyeceğiz'' dedi. -40 DERECE SICAKTAN ONLAR DA ETKİLENDİ- Bu arada Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde etkili olan sıcaklar, sempozyuma katılan heykeltraşları da etkiledi. 40 derecenin üzerinde seyreden sıcaktan etkilenmemek için gündüzleri dinlenen heykeltraşlar, geceleri çalışarak taşlara şekil verdi. Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Heykel Bölümü Başkanı Doç. Dr. Mustafa Bulat, yaklaşık 1 haftalık sürede yalnızca geceleri çalışarak eserleri oluşturduklarını söyledi. Çalışmaların yoğun ve hayli zevkli geçtiğini ifade eden Doç. Dr. Bulat, ''Gündüz sıcaklıklar bu iş için uygun değildi. Makinelerimiz ısınıyor, sıcak olduğu için verimli bir çalışma ortamı sağlanamıyordu. Bu nedenle gece çalıştık'' diye konuştu. Heykeltraşlardan Tülay Durmuş ise sıcaklardan dolayı gündüz çalışamadıklarını belirterek, ''Gündüzleri dinlenip, akşam serinliğinde başladığımız mesaimizi sabahın ilk ışıklarına kadar sürdürüyorduk'' dedi. (DAŞ-SNR-İSM-YLZ)23.07.2011 12:45:07