''0 Gece'' Evlat Acısını Yaşadılar

''0 Gece'' Evlat Acısını Yaşadılar

Tahir Turan Eroğlu - Murat Yolcu - Kocaeli'de 17 Ağustos Marmara depreminde eşi, oğlu, annesi ve kardeşini kaybeden Ülkü Karahan, enkaz altında 48 saat birlikte kaldığı kızı sayesinde yeniden yaşama tutundu ancak ölen oğlu ile eşinin fotoğraflarına 12 yıldır bakamıyor. İzmit'teki Arızlı Irak Konutları'nda yaşayan Karahan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 12 yıl önce yaşanan depremde, Başiskele ilçesi Yuvacık mevkisinde oturduğu evle birlikte 5 binanın yıkıldığını söyledi. Evlerinin enkazından eşi ve oğlunun cansız bedeninin çıkarıldığını, kendisi ile birlikte 5 yaşındaki kızı Feyza ve evlerinde misafir olarak kalan erkek kardeşinin 48 saat enkaz altında kaldığını söyleyen Karahan, şöyle devam etti: ''Ezan sesleriyle zamanı tayin etmeye çalışıyordum. Kızım 5 yaşındaydı. Enkaz altında ağzı, bileğime denk gelmişti. Öleceğimi, kendimden geçeceğimi düşünüyordum. Kızıma, 'sesim çıkmazsa bileğimi ısır' dedim. Acısıyla diğer insanlara ses verip, en azından çocuğumun kurtarılabileceğini düşünüyordum. Ama o şekilde ne kadar ayık, ne kadar baygın kaldım hatırlamıyorum. Kızım ara ara ısırması sonucu elimdeki acıyla arada bir kendime geldim. Enkaz altında eşime ve çocuklarıma çok seslendim ama onlardan ses duymadım. Enkazdan sağ olarak çıkan ancak 2 bacağı sakat kalan erkek kardeşim de bizdeydi.'' Daha sonra kurtarma ekiplerinin dozerlerle üzerlerindeki molozları kaldırmaya başladığını ve bu sırada bacağına inşaat demirlerinin saplandığını dile getiren Karahan, ''Uzun uğraşlar sonucu bacağıma saplanan demirlerden kurtararak beni ve kızımı dışarı çıkartmışlar'' diye konuştu. -''2 GÜN ÜZERİMDEKİ CESETLERLE BİRLİKTE KALDIM''- Kızının hastanede tedavi altına alındığını ifade eden Karahan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Beni öldü zannettikleri için hastane bahçesinde ölülerin arasına attılar. 2 gün burada ölülerle kaldım. Üzerimde 2-3 tane ceset vardı. Ama kendimde değildim. 2 gün sonra ise cenazeler ceset torbalarına konulmaya başlandı. Bu sırada görevlilerden biri benim yaralı bacağıma dokununca hafif bir ses çıkarmışım ve görevliler hemen hastaneye götürmüş. Ondan sonra da 3 ay tedavi oldum. Kızımı bu süre zarfında göremedim. Oğlum ve eşimin öldüğünü ise 3 ay sonra söylediler.'' Doktor kontrolünde oğlunun ve eşinin depremde öldüğünün kendisine söylendiğini anlatan Karahan, yaşadığı acıları kelimelerle anlatmasının mümkün olmadığını vurguladı. -FOTOĞRAFLARA 12 YILDIR BAKAMIYOR- Yaklaşık 6 ay süren tedavisinin ardından hastaneden çıktığını dile getiren Karahan şimdi hayattaki tek varlığı olan kızıyla birlikte, eşinden kalan emekli maaşıyla yaşamını sürdürmeye çalıştığını vurguladı. Eşini ve oğlunu çok sevdiğini ve büyük bir özlem duyduğunu aktaran Ülkü Karahan, ''Şimdi ikisini de kaybettim. Yaşadıkları zaman bir an gözümün önünden kaybolsalar hemen özlerdim. İkisine de çok düşkünüm'' diye konuştu. Oğlu Feyyaz'ın ismini ölümünden sonra bir kez bile telaffuz edemediğini anlatan Karahan, ''11 yaşında vefat eden oğlum, benim kıymetlim, canım, her şeyimdi. Şimdi ismini söyleyemiyorum, yazamıyorum da... Hem oğlumun hem de eşimin fotoğrafına 1 kez bakamadım. 12 yıldır oğlumu ve eşimi çok özledim ama dayanamıyorum, fotoğraflarına bakacak cesareti kendimde bulamıyorum'' şeklinde konuştu. -''EMANETİME İYİ BAK''- Eşini ve oğlunu bazen rüyasına gördüğünü, o gecelerin sabahında ise özlemini gidermiş mutlu bir şekilde uykudan uyandığını dile getiren Karahan, şunları kaydetti: ''En son eşimi rüyama gördüğümde evden çıktığını gördüm. Hemen arkasından koşup 'Beni bırakıp nereye gidiyorsun?' diye seslendim. Eşim bana döndü, 'Ben gitmeliyim ama sen kalmalısın. Emanetime iyi bak' dedi. O sırada ağlamaya başlamıştım ve eşime 'Sen de benim emanetime iyi bakıyor musun?' diye sorduktan sonra gözyaşlarıyla uykudan uyandım. En son gördüğüm rüya da buydu.'' Hastaneden çıktıktan sonra prefabrike evlere, ardından Arızlı Irak Konutları yerleştirildiğini anlatan Karahan, sözlerini şöyle tamamladı: ''Şimdi buradan bizi çıkarmak istiyorlar. Lütfen bizi mağdur etmesinler. Tek çocuğum kaldı ve onun en iyi şekilde yetişmesini istiyorum. Her işe girdim, denedim. Ama 2 gün dayanamadım. Bacağımdaki ağrılar, sakatlığım nedeniyle yapamıyorum. Yarım kalmış insanlarız. Kızım şu anda lise son sınıfta. Ufak bir maaşla birlikte yaşıyoruz. Evden çıkartırlarsa çok zor durumda kalırız. Bu evi alacaklarsa çocuğuma bakabileceğim birşey sunsunlar. TOKİ ve Kentkonut taksitlerini ödeyemem.'' (TE-FTH-HMD)16.08.2011 11:51:17
<< Önceki Haber ''0 Gece'' Evlat Acısını Yaşadılar Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER