BURSA (A.A) - Cem Şan - Uludağ Üniversitesi (UÜ) Veteriner
Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Türel Özkul, Türkiyede bilimsel anlamda ilk kez
gerçekleştirdikleri hayvan destekli terapiyle, yaşlıların ve çocukların stres
seviyelerinde düşüş gözlediklerini bildirdi.
Özkul, AA muhabirine yaptığı açıklamada, UÜ ile Bursa Büyükşehir Belediyesi
arasında imzalanan protokolle hazırlanan Yaşlı ve Çocuk Bireylerde Hayvan
Destekli Terapilerin Uygulanması projesinin başarıyla yürütüldüğünü, projeyi üç
aşamalı olarak huzur evinde, üniversitenin at ünitesinde ve rehabilitasyon
merkezinde yaptıklarını bildirdi. İnsan-hayvan etkileşimine yönelik çalışmalar
yürüttüklerini dile getiren Özkul, bu çalışmaların önemli bir dalı olan hayvan
destekli terapiler üzerine yoğunlaştıklarını ifade etti.
Hayvan destekli terapilerin Türkiyede çok yeni bir konu olduğuna dikkat
çeken Özkul, bunun çok iyi anlaşılması gerektiğini belirterek, Yurt dışında
gerçekleştirdiğimiz bazı projeler oldu. Osmanlıdan bugüne hayvanlarla iç içe
yaşayan bir toplum olarak Türkiyede bu projeleri daha iyi yapacağımızı düşündük.
Bu kapsamda da ilk olarak UÜ ile Büyükşehir Belediyesi arasında imzalanan
bilimsel iş birliği protokolü kapsamında 3 aşamalı bir proje gerçekleştirdik
diye konuştu.
-Retriever cinsi Coffenin bulunduğu gönüllü tim, yaşlıları ziyaret etti
Köpeğine kendince eğitim verenlerin veya atla ilgilenen herkesin bu
terapileri yapabileceğine ilişkin Türkiyede yanlış bir düşüncenin oluştuğunu
vurgulayan Özkul, şöyle devam etti:
Biz bu tarz terapileri biraz daha bilimsel platforma ve resmi formata
kavuşturmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda tüm izinlerimizi aldıktan sonra haftanın
bir günü Murat Demir ve köpeği Coffeeden oluşan gönüllü timimizle yaşlılarımızı
ziyaret ettik ve 15 dakikalık seanslar uyguladık. Seanslardan önce ve sonra
çeşitli biyokimyasal ölçümler yaptık. Bu ölçümlerin sonunda da şunu gördük:
Yaşlılarımızdaki stres seviyesi Coffee ile gerçekleştirilen terapiler sonucunda
azaldı. Bunu biyokimyasal ölçümlerle ortaya koyduk.
-Dil ve konuşma güçlü çeken çocuklara Çıtır ve Coffe ile seans-
Projenin ikinci kısmında bir rehabilitasyon merkezinde, dil ve konuşma
terapistleriyle bir araya geldiklerini anlatan Özkul, şunları kaydetti:
Bu aşamada, köpeklerle yaptığımız terapilerle dil ve konuşma güçlüğü çeken
çocuklarımızda konuşma aktivitesini daha iyi hale getirmeyi hedefledik. Yine
gerekli izinlerden sonra haftanın bir günü Çıtır ve Coffee ile seanslarımıza
başladık. Buradaki terapileri de bilimsel platforma taşıdık ve çocuk gelişim
uzmanları tarafından gelişim testleri uyguladık. Çalışmadan önceki ve sonraki
testleri karşılaştırdığımızda, 6 hafta sonunda çocukların kendi engel ve yaş
grubundaki çocuklara göre çok daha iyi gelişim gösterdiklerini ortaya koyduk.
-Üçüncü aşama: Zihinsel engellilere atlarla terapi-
Çalışmanın üçüncü kısmını atlarla gerçekleştirilen terapinin oluşturduğunu,
bu çalışmayı da UÜ Veterinerlik Fakültesinin at ünitesinde yürüttüklerini
belirten Özkul, UÜ Mennan Pasinli Meslek Yüksekokulu öğretim kadrosu ve
binicilik eğitmenlerinin katılımıyla zihinsel engelli öğrencilere atlarla terapi
uyguladık. Atlarla yapılan gezi öncesi ve sonrası çocuklarımızdan aldığımız
tükürük örneklerinden biyokimyasal analizler yapıldı ve çocukların stresinin
azaldığını tespit ettik. Ayrıca, hayvanlarla iletişimin çocuklarda kendine güveni
arttırdığını, rahatlamayı sağladığını, fiziksel olarak da pozitif gelişim
sağladığını gözlemledik şeklinde konuştu.
Bu projelerin devam etmesi gerektiğini belirten Özkul, projeleri
gerçekleştirirken bir standarda kavuşmasının çok önemli olduğunu ifade etti.
-Gönüllü Murat Demir ve köpeği Coffee-
Golden Retriever ırkı köpeği Coffee ile gönüllü olarak projelerde yer
aldıklarını belirten Murat Demir, altı yaşında olan Coffeenin özel eğitimler
aldığını ifade ederek, şunları söyledi:
Türel Hoca ile üniversitede bir etkinlikte tanıştık. Orada biz Coffee ile
müzik eşliğinde tango yaptık. Hocalarda olaya bilimsel olarak baktıkları için
Coffee ile aramızdaki iletişimi gördüler. Terapi için böyle bir köpeğe ve
gönüllüye ihtiyaçları varmış, bu sayede tanıştık. Biz de çok mutluyuz. Seçilme
süresi ve sonrası 6 ay kadar sürdü. Onların gelişimine katkıda bulunmak çok mutlu
ediyor. Biz de özlüyoruz onları, her hafta terapilere katılmayı bekliyoruz.
Huzurevindeki terapilerimiz de çok güzeldi. Huzurevinde kalan Meryem Teyze,
Çocuğum, ben sizleri unutur muyum- Coffee gelecek diye gün sayıyorum demişti.
Bu benim için çok büyük bir mutluluk.
Sokak köpeği Çıtırı sahiplenen ve onu pozitif metotlarla terapilere uygun
hale getiren gönüllü Jale Üntürk, Köpekleri severek eğittiğimiz için onlar da
insanlara ön yargısız davranıyorlar. Pozitif köpek eğitimi almış köpekler, hiçbir
canlıya zarar vermek amacında olmadıkları için onları terapi köpeği olarak
kullanabiliyoruz. Çıtırı Nisan 2012de Şanlıurfa barınağından sahiplendim.
Aslında o bir sokak köpeği. Pozitif eğitimle ona bazı davranışları öğrettim.
Çıtır, sokak hayvanlarının pozitif eğitimle davranış edinebileceklerinin
Türkiyede en güzel örneği. Kendi adıma çok mutluyum. Türkiyede bu tarz
çalışmalar yaygınlaştırılmalı diye konuştu.
Yayıncı: Kamuran Akkuş