KONYA (A.A) - Metin Bolat - Konyada Zümrüt Apartmanının
çökmesi sonucu 92 kişinin öldüğü olayda annesini, babasını, üç kız kardeşini,
yeğenini ve eniştesini kaybeden, kendisi ise 6,5 gün sonra mucizevi şekilde enkaz
altından kurtarılan Yasemin Yaprakçı, çok az insanın yaşayabileceği acılara
rağmen tek ayağının üstünde yaşama sağlam adımlarla basıyor.
Tarih 2 Şubat 2004ü gösterdiğinde merkez Selçuklu ilçesi Kerkük Caddesinde
Kurban Bayramının ikinci günü akşamı aniden çöken 11 katlı Zümrüt Apartmanı tüm
Türkiyeyi yasa boğdu.
Olayda hayatını kaybedenler tek tek çıkartılırken ve enkazdan canlı birini
çıkarma ümidi yitirilmişken Yasemin Yaprakçı (32), olaydan 157 saat sonra
mucizevi şekilde enkaz altından sağ olarak kurtarıldı.
Yaklaşık 6,5 gün sonra birinci kattaki evin enkazından çıkartılan Yaprakçı,
92 kişinin hayatını kaybettiği, 30 kişinin yaralandığı olayda herkese mutluluk
gözyaşı döktürdü, umut oldu.
Genç kadın, o günden beri karanlıktan aydınlığa uzanan azim dolu yaşam
mücadelesi ile herkese örnek oluyor.
-Acısını unutup yanındakileri teselli etmiş-
Enkaz altındayken sağ bacağının üzerine düşen tonlarca ağırlıktaki beton
blokun verdiği acıya rağmen günlerce yanında bulunan iki yaşındaki yeğeninin de
aralarında bulunduğu yakınlarını teselli etmek zorunda kalan genç kadın,
çevresindekilerin sesi kesilince kendisinin de ölüp ölmediğini anlayamamış.
Yanındaki cesetlerle günlerce yaşayan Yaprakçı, çöken binada annesini,
babasını, üç kız kardeşini, yeğenini ve eniştesini kaybetti.
Adeta mucizenin adı olan Yaprakçı, aradan geçen 9 yıla rağmen hala sağlık
problemleriyle mücadele ediyor.
Enkazdan kurtarıldıktan sonra kangren olan sağ bacağı diz üstünden kesilen
Yaprakçı, sol ayağındaki yara ve parmaklarındaki büzüşme şikayetiyle Konya Farabi
Hastanesine başvurdu.
Ayak parmaklarındaki kemiklerin bir kısmı kesilen ve yarasına müdahale
edilen genç kadın, tüm olumsuzluklara rağmen hayata sımsıkı sarılarak herkesi
kendisine hayran bırakıyor.
-Hayatının herkese ibret olmasını istiyor-
Bugüne kadar röportaj tekliflerinin çoğunu geri çeviren iki çocuk annesi
Yasemin Yaprakçı, AA muhabirinin röportaj teklifini kabul etse de kısa cevaplar
vermeyi tercih etti.
Hayata bakış açısı ve pozitif enerjisiyle dikkati çeken Yaprakçı, hastane
odasındaki konuşmasına Yaşamak çok güzel diyerek başladı.
Enkaz altında geçen zor günlerin ardından aylarca hastanede kaldığını
aktaran Yaprakçı, hala da sağlık problemleriyle uğraştığını belirtti.
Yaprakçı, çöken binada annesi, babası ve üç kız kardeşini kaybetttiği için
çok üzüldüğünü, tek tesellisinin ise bina çökmeden kısa süre önce dışarı çıkmayı
başararak hayatta kalan eşi ve o zaman 1 yaşındaki çocuğu olduğunu dile getirdi.
Kendisinin de sağ bacağını kaybettiğini ifade eden Yaprakçı, enkazdan
çıktığında ilk su istediğini, eşi ve çocuğunu sorduğunu anlattı.
İnsanoğlunun her şeye zamanla alıştığına işaret eden Yaprakçı, Hayatta
kalmamı muzice olarak değerlendiriyorum. Herkes benim çok sabırlı olduğumu
düşünüyor. Tek bacağımın tedavisi için hastaneye yattım. Parmaklarım büzüşmüş,
hiç hareket ettiremiyordum. Ayağımda yara vardı. Şimdi kendimi iyi hissediyorum.
Yaşadıklarımın insanlara ibret olmasını istiyorum dedi.
-Parmak kemikleri kısaltıldı-
Konya Farabi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mehmet
Arazi, Yasemin Yaprakçının bacağındaki dolaşım bozukluğu ve kas ezilmesi
nedeniyle ayağında sıkıntı yaşadığını söyledi.
Ayağını rahat kullanamayan ve ayakkabı giymekte zorlanan hastayı ameliyata
aldıklarını belirten Arazi, Kemiklerde yıpranma vardı. Parmaklar pençe görünümü
almıştı. İyice büzülen parmakları tedavi ederek düzelttik. Kemiklerin bir kısmını
kestik ve parmaklar kısaldı. Yaraya gerekli müdahale yapıldı. Şimdi hastamızın
durumu iyi diye konuştu.
Konyada 2 Şubat 2004 tarihinde merkez Selçuklu ilçesi Kerkük Caddesindeki
Zümrüt Apartmanı çökmüş, enkaz altında kalan 92 kişi hayatını kaybetmiş, 30 kişi
yaralanmıştı.
Enkaz altında kalan Yasemin Yaprakçı da 157 saat sonra mucizevi şekilde
enkaz altından kurtarılmış, kurtarılmasının ardından, enkaz altında ezilmesi
nedeniyle bacağını kaybetmişti.
Yayıncı: Ahmet Kayır